Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle bir kısım ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmadığı takdirde 17.680 TL olan bedelinin davalıdan tahsiline, ev ve çeyiz eşyaları hakkındaki dava atiye terk edildiğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin hüküm altına alınan ziynet eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince Davacı vekili, dava dilekçesinde, dava konusu edilen ziynet eşyalarının bedelinin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulü ile ziynet eşyalarının aynen, mevcut değilse bedeli olan 17.680 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. HMK.'...
Görüldüğü gibi o davada, davacı boşanma ile birlikte boşanmanın eki niteliğinde maddi ve manevi tazminat istemiş, ayrıca harcını vererek altın ve ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili için bir istekte bulunmamıştır. Eldeki ziynet ve çeyiz eşyalarının tazminine ilişkin bu dava boşanma davasının eki niteliğinde değildir. Bu nedenle davacının altın ve ziynet eşyaları üzerindeki hakkından vazgeçtiği kabul edilemez. Taraflar arasında görülerek kesinleşen boşanma kararı kesin hüküm teşkil etmediğinden, altın ve ziynet eşyalarının tazmini için dava açılmasına engel değildir. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgu karşısında davanın açılmasında bir usulsüzlük bulunmadığından işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün değilse bedelinin tahsiline ilişkindir. Mahkemece, ziynet eşyalarının aynen iadesine mümkün olmaması halinde bedeli 13.691.25 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı iddia ve savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkaran kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. Davacı, dava konusu edilen ziynet eşyasının elinden alındığını ve davalının bunları bozdurup arabasını yenilediğini ileri sürmüş, davalı yan ise bu iddiayı kabul etmemiş ve davacıya istediği miktarda altın takılmadığını savunmuştur....
Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunu'nun 2.kitabında yer almakta olan 226.maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi icap eder. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemesinde görülür. Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, buna göre uyuşmazlığın ''Aile Hukukuna" ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davanın konusu, Aile Hukukundan kaynaklandığına göre, açılan bu davanın 4787 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince, Aile Mahkemesinde bakılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * ziynet eşyalarının iadesine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 29.01.2007 tarihli kararının 2. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 31.03.2008...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyası alacağı ve eşyalarının iadesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık ziynet eşyası alacağı ve eşyalarının iadesine ilişkin bulunduğuna ve dava mal rejiminin tasfiyesine ilişkin alacak talebi olmadığına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay ( 6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 23.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 29.01.2007 tarihli kararının 2. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.02.2008...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Eşyalarının İadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet eşyalarının iadesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının ve paranın iadesi istemine ilişkindir....
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin olay günü müşterek çocuklarını da yanına alarak ayakkabı bile giymeden terlikle evden ayrıldığını, tüm çeyiz eşyalarının müşterek konutta kaldığını, düğünde takılan ziynet eşyalarının da davalının babasına ait arsada yapılan ev inşaatı için harcandığını iddia ederek, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı taktirde bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin tüm birikimlerinin evde altın olarak biriktirdiğini, davacının iddia ettiği altınlardan çok daha fazlasının davacı tarafından evde saklandığını, davalı evde yokken altınların bir kısmını annesinin evine götürdüğünü, bir kısmını da kendi babası ev satın alırken ona verdiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde çeyiz eşyalarını teslime hazır olduklarını, ziynet eşyalarının davacıda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece çeyiz eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde bedeli olan 7.870 TL'nin yasal faizi ile ödenmesine, ziynet eşyaları yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir . Somut olayda, çeyiz eşyalarının davalıda bulunduğu, davalının çeyiz eşyalarını teslime hazır olduğu konuları çekişmesizdir, uyuşmazlığın ise eşyaların aynen teslimi konusundan kaynaklandığı anlaşılmaktadır . Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre çeyiz ve ziynet eşyası konusunda alacaklının seçimlik hakkı vardır, isterse aynen teslimi, isterse bedelin ödenmesini talep edebilir....