Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, ya da evde kaldığını kadının ispatlaması gerekir. Kural olarak, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı, kişisel harcamalar vs.) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece dava dosyası Dairemize gönderilmiştir....
ait 14 adet çeyrek altın ve 6 adet bileziğinin kendisine verilmediğini beyanla, kişisel eşyalarının aynen iadesine veya karşılığı 1.000 TL'nin müvekkiline ödenmesine ve ziynet eşyalarının kendisine aynen iadesine veya karşılığının müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, davalılar vekilinin 28/05/2014 tarihli 2. celsedeki; “Müvekkillerim her ne kadar ziynet eşyalarını alıp soğuk hava deposunda kullanmak üzere bu ziynet eşyaları ile forklift almış iseler de, müvekkillerim ziynet eşyalarının bedelini davacıya evlilik süresinde iade etmişlerdir. Ancak buna rağmen bu dava ikame edilmiştir.” beyanına göre davalıların ziynet eşyalarının iadesinden sorumlu olmalarına göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.049.40.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/07/2017 günü oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1480 KARAR NO : 2023/1515 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞUHUT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2022 NUMARASI : 2022/44 ESAS 2022/196 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının bir kısmının düğün sonrası borçlar için ve evin borçları için davalı tarafın bozdurduğunu belirterek dökümü verilen ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Uyuşmazlık, davalı eşte kaldığı ileri sürülen ziynet eşyalarının aynen veya bedelinin iadesi istemine ilişkindir. TMK. nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. Davacı kadın, dava konusu edilen ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise kendisinin işte olduğu sırada davacı tarafından müşterek evden ayrılırken götürüldüğünü savunmuştur. Buna göre davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını veya götürülmesine engel olunduğunu, ispat yükü altındadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasına dair karar, davacı ve davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine, mümkün değilse bedelinin tahsiline ilişkindir....
Somut olayda, davacı, dava dilekçesinde belirttiği ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı taktirde bedellerinin davalıdan tahsilini istemiştir. Harca esas değer dava dilekçesinde 20.000.TL olarak gösterilmiş yargılama sırasında ise yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde ise davacı tarafça talep edilen ziynet eşyalarının toplam değerlerinin 22.364 TL olduğu belirlenmiştir. Ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davalarında bedel iadesi ile birlikte aynen iadeye ilişkin istem de var ise, aynen iade istemi o eşyaların (ziynetlerin) gerçek bedelini de içerdiğinden, davacının talebi doğrultusunda aynen iadeye karar verilmiş olması halinde, talep konusu eşyaların (ziynet ve çeyiz) bilirkişi raporu ile belirlenen bedelleri üzerinden eksik nisbi harcın tamamlatılması gerekecektir....
Dava, ziynet eşyalarının ve kişisel eşyaların aynen, olmazsa bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, boşanma, ziynet alacağı davasıyla birlikte açılan davada, boşanma yönünden davanın ayrılmasına, kişisel eşyaların ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden dosyanın yeni esasa kaydedilmesine karar verilmiş ve bu dava yönünden yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde, yetki itirazında bulunmuş, yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri olan İzmir Aile Mahkemeleri olduğunu savunmuştur. Mahkemece, kişisel eşyaların iadesi davalarının adi alacak niteliğinde olduğu ve genel yetkili mahkemelerin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. HMK.nun 167. maddesi uyarınca davaların ayrılmasına karar veren mahkeme HMK.nun 167/son uyarınca davalara bakmaya devam eder....
Davalı; tarafların düğünlerinde takılan tüm ziynet eşyalarının davacıya teslim edildiğini, davalının hiçbir tasarrufunun olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davacı kadının ziynet eşyalarının götürülmesini engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha önceden de götürme fırsatını elde edemediği ya da evden ayrılışının olağan bir biçimde olmayıp, kavga, kovulma gibi olağan dışı biçimde olduğunu iddia ve ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır....