İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacının ziynet alacağı talebinin kabulü ile, 5.000 TL ziynet alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde kolye, küpe ve bileziklerden oluşan ziynet eşyası takıldığını, bu ziynet eşyalarının ev alınırken bozdurularak kullanıldığını, müvekkiline iade edilmediğini belirterek aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 2.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 28/08/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile de, ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 40.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
İadesi istenen ziynet eşyalarının davalıda kaldığı hususunun davacı tarafından kanıtlanamadığı dosya kapsamıyla sabittir. Kural olarak, koca tarafından kadına karşı cebir, şiddet ve buna benzer bir yöntem kullanılmadıkça ziynet eşyalarının bizzat kadına ait eşya olması nedeniyle onun tarafından korunması ve onun yanında bulunması ilkesi esastır. Bu kuralın aksi de kanıtlanmamıştır. Bu nedenle ziynet eşyaları bakımından davanın kabulüne karar verilmiş bulunması doğru değildir. Kaldı ki boşanma dosyasında; tanık olarak dinlenen davacının annesi 14.07.2008 tarihli yargılama oturumunda; ziynet eşyalarının bir kısmının kızı Büket’de olduğunu açıkça ifade etmiştir. Bu da davalının savunmasını doğrulamaktadır. Saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında tarafların maaşlarının hesaplanması suretiyle elde edilen gelirin ikiye bölünmesi yönündeki hüküm de HUMK.nun 74.maddesine aykırıdır....
Kural olarak, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanılmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Somut olayda, düğünde kendisine 50 adet çeyrek altın hediye edildiğini ileri süren davacı bu iddiasını ispatlamak zorundadır....
sayılı kesinleşen boşanma dava dosyasının yargılaması sırasında davacının tutanağa geçen imzalı beyanlarında maddi - manevi tazminat, nafaka ve ziynet alacağı talebi olmadığını açıkça beyan etmiş olması karşısında; maddi - manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, ziynet alacağına ilişkin talebin boşanma davasının fer'i niteliğinde olmadığı ve ayrı bir harca tabi olup davacının boşanma davasından ayrı ziynet alacağına ilişkin olarak usulüne uygun açılmış bir davası da bulunmadığı gibi ziynet alacağı talebinden boşanma davası sırasında feragat etmesinin de hukuken bir sonuç doğurmayıp, ziynet alacağına ilişkin olarak açılan davanın bu yönüyle dinlenebilir olduğu, iştirak nafakası yönünden ise, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun sağlık, eğitim ve diğer giderleri için uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle ziynet alacağı ve iştirak nafakası yönünden davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili...
mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür, bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir'' şeklinde açıklanmıştır, bu olayda davacı evi terk ettiği tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğuna ve zorla elinden alındığına dair herhangi bir somut delilin bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, İskenderun Aile Mahkemesi'nin 04/04/2019 tarih, 2018/118 Esas 2019/270 Karar sayılı ilamında özetle; davacının davasının kabulü ile; 22 ayar 35 gramlık 1 adet gerdanlık 5.196,80TL, 22 ayar 62 gram 4 adet enli bombeli bilezik 9.205,76TL, 22 ayar (1 çift küpe) 5 gramlık 742,40TL, 22 ayar 10.5 gramlık 2 adet yüzük 519,60TL olmak üzere belirtilen ziynet eşyaların davalı tarafça davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaması halinde sayılan ziynet eşyalarının değeri olan 1.000,00TL dava tarihinden, bakiye kalan 15.704,00TL'sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek...
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile, 12 adet 22 ayar bilezik (ortalama toplam 156 gram), 20 adet çeyrek altın ve 2.500-TL Türk parasının davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 20.745,00 TL para ve ziynet eşyası alacağı bedelinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiştir. Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez (HMK m. 26). Davacı kadının, ziynet eşyalarının tarafına aynen iadesi yönünde bir talebi bulunmadığı gibi dava dilekçesinde belirttiği ziynetlerin dışında düğünde hediye olarak takılan takı paralarına ve faize ilişkin de bir talebi bulunmamaktadır....
B)Ziynet eşyalarının iadesi davasının reddine ilişkin yapılan istinaf itirazlarının incelenmesinde; İspat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile karşı tarafa verildiğinin ispatlanması halinde, erkek eş ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olağan olan ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır....
Dava; ziynet eşyalarının bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır Somut olayda; Mahkemece, düğünde davetlilerin taraflara hediye ettiği altınların para vasfında olduğu, altınların ziynet eşyası vasfında olmadığından sadece kadına bilezik, set-bileklik olarak takılan ziynetlerin iadesi gerektiği kanaatine varılarak çeyrek, yarım ve Cumhuriyet altınları yönünden talebin reddine karar verilmiştir. Bu durumda, mahkemece; düğünde takılan tüm takılarla birlikte çeyrek, yarım ve Cumhuriyet altınlarının da kadına bağışlanmış olması nedeniyle bilirkişi raporu ile tespit edilen altınlar yönünden de davacının talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece hüküm kısmında bedelinin tahsiline karar verilen ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar (gram ve ayarı) ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Hükme esas alınan bilirkişi raporuna bakıldığında da tespit edilen ziynet eşyalarının gramının belirtilmediği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yapılacak iş; tespit edilen ziynet eşyalarının gram, ayar ve niteliklerinin tespiti için kuyumcu bir bilirkişiden yeniden rapor alınarak sonucuna göre infaza elverişli bir hüküm kurmak olmalıdır....