Somut olaya gelince; Davacının dava dilekçesinin konu kısmında, davanın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı davası olduğunu bildirdiği, açıklamalar kısmının 3 nolu bölümde düğünde takılan ziynet eşyalarının davalıdan iadesini ya da bedelinin faiziyle tahsilini talep ettiği, netice-i talep kısmında ise ziynet eşyalarının aynen iadesi ile ilgili bir talebin olmadığı, davacının ziynet eşyaları ile aracın ve ev eşyalarının alımına katkıda bulunduğu bildirilerek araçtaki ve ev eşyalarındaki değer artış payı alacağı ile araçtaki katılma alacağını, KYK'dan almış olduğu öğrenim kredisi ve Farabi bursunun davalıdan tahsilini talep ettiği, yerel mahkemece davacının ziynet eşyalarının iadesi talebinin, ziynet eşyaları ile yaptığı katkı neticesindeki denkleştirme alacağı talebinin, KYK kredisi ile Farabi bursunun iadesi talebinin ve ev eşyalarına yapılan katkıdan doğan alacak talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının boşandığı eşine karşı açtığı ziynet eşyalarından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, evlilik birliği içerisinde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde ise değerinin tahsilinin istendiği, tarafların boşanmalarına ilişkin kararın dava tarihi itibari ile henüz kesinleşmediği gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda; davacı, ziynet eşyalarının davalıda kaldığını iddia etmekte, davalının tanığı da eşyaların iade edildiğini beyan etmektedir. Bu durumda davalı kadın, dava konusu ziynet eşyasının iade edildiğini ispat yükü altındadır. Bunu da her türlü yasal delil ile ispat edebilir. Somut olayda; dosyaya bakıldığında davalının tanığı olarak yalnızca ...'nın ziynet eşyalarının iade edildiğini savunduğu, davacı tanıkları olan ..., ..., ... ve ...'ın birbirlerini doğrulayan beyanlarında ise ziynet eşyalarının iade edilmediğini belirttikleri görülmektedir. Eşyaların iade edildiğini beyan eden davalı tanığı davalının annesi olup, tarafsızlığından bahsedilemeyeceği gibi bu yönde beyanda bulunan başkaca davalı tanığı da bulunmamaktadır. Bu haliyle, davalı taraf tanık beyanı ile ziynet eşyalarının iade edildiği iddiasını ispat edememiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet Eşyası İadesi Taraflar arasındaki "boşanma" ve "ziynet eşyası iadesi" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.02.04.2013 (Salı)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 154.30 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.11.2018 (Pzt.)...
Mahkemece; ziynet eşyalarının, zorla elinden alındığı veya götürülmesine engel olunduğunun davacı tarafça ispatlanamadığı, çeyiz eşyalarının ise, taşınma sırasında bir kısmının davacı ailesine gönderildiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile ziynet eşyası talebinin reddi, bir kısım çeyiz eşyasının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde 2.598,50TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davalı eşte kaldığı ileri sürülen ziynet eşyalarının bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 6. maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde takılan takılara davalının el koyduğunu, kumar alışkanlığı yüzünden borçlarını ödediğini, ziynet eşyalarını da davacıya iade etmediğini belirterek 4 adet 25'er gram bilezik, 1 adet altın saat, 3 adet altın yüzük ve 5 adet tam altının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya belirttiği miktar ve cinste ziynet eşyası takılmadığını, ziynet eşyalarının davacıdan alınmadığını, davacının ziynet eşyalarını kendi kardeşine verdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde takılan takılara davalının el koyduğunu, kumar alışkanlığı yüzünden borçlarını ödediğini, ziynet eşyalarını da davacıya iade etmediğini belirterek 4 adet 25'er gram bilezik, 1 adet altın saat, 3 adet altın yüzük ve 5 adet tam altının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya belirttiği miktar ve cinste ziynet eşyası takılmadığını, ziynet eşyalarının davacıdan alınmadığını, davacının ziynet eşyalarını kendi kardeşine verdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde, ... adet 80 gram ... ayar altın takı seti; ... adet her biri ... gram ağırlığında toplam 90 gram ... ayar altın burma bilezik, ... adet ... gram ağırlığında ... ayar altın küpe, ... adet ... gram ağırlığında ... ayar altın yüzük olmak üzere toplam 179 gram ziynet eşyasının aynen iadesini, mümkün değilse bilirkişi raporu ile belirlenecek bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacıyı bir akraba düğününe götürdüğünü, davacının o tarihten sonra müşterek haneye dönmediğini, davacının evden ayrılırken ziynetleri beraberinde götürdüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilerek; ....853,00 TL ziynet bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi, iadesi mümkün değilse bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir....
rızası dışında alındığını ve bir daha geri verilmediğini ileri sürerek; müvekkiline ait ziynet eşyalarının tamamının aynen iadesi veya bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....