WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Eşya ve ziynet alacağı davalarında dava değeri üzerinden nispi temyiz harcı alınması gerekirken eksik olarak maktu temyiz harcı alınmıştır. Temyiz edenden eksik harcın tamamlattırılması aksi takdirde temyiz harcı ödenmedikçe temyiz incelemesi yapılamayacağından HUMK’un 434/3. maddesi gereğince işlem yapılmak üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı tarafından; kusur, tazminat, eşya ve ziynetler ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı cevap dilekçesi ile ziynet ve eşya talebinde bulunmuştur. Bu hususta usulüne uygun harcı ödenerek açılmış bir dava ya da karşı davası bulunmamaktadır. Sonradan nispi harcın yatırılması cevap dilekçesini karşı dava haline getirmez. O halde bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı yerine kesin hüküm oluşturacak şekilde ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

      Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Mahkemenin kabulüne göre dava konusu edilen ziynet eşyaları ailenin ortak giderleri için bozdurulup parası harcanmıştır. Ailenin ortak giderleri için bozdurulan ziynet eşyalarının davacının rızası ile bozdurulduğunun kabul edilmesi gerekir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacıda bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davacıya aittir....

        Davacı , dava konusu olan ziynet eşyalarının davalı tarafından belirtilen on adet bilezik dışındaki ziynet eşyası olduğunu bildirmiş, mahkemece, davanın ispat edilemediği sonucuna varılarak reddine karar verilmiştir. Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup, ihtiyaçlar için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde, koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davada, davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu ziynet eşyalarının bir kısmının evliliğin devamı sırasında bozdurularak on adet bileziğe çevrildiği, bu bileziklerin ise davacı kadında kaldığı davalı koca tarafından beyan edilmişse de dava konusu olan ziynetin belirtilen bu on adet bilezik dışındaki ziynet eşyası olduğu anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın ziynet alacağı ile ilgili olarak; aynen iadesi, mümkün olmadığında ise takdiren şimdilik 400 TL bedelin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, kadının ziynet alacağıyla ilgili olarak aynen iade talebinin reddi ile miktar yönünden kabulüne karar verilmiştir. Ziynet alacağının misli eşya olması nedeniyle aynen iade talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu talebin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Uyuşmazlık, aralarında resmi evlilik bulunmayan taraflar arasında eşya ve ziynet eşyası alacağı istemine ilişkin olup, hüküm Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiştir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında olup, Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait olduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 05.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece; "Ziynet eşyaları açısından; ziynet eşyalarıyla ilgili olarak davacı kadın dosyaya fotoğraflar sunmuş, ziynet eşyalarının düğün borçları, kredi borçları ve beyaz eşya borçlarının ödenmesi için bozdurulduğunu ve bir daha iade edilmediğini ileri sürmüş, davalı ise davacı tarafın kendisi için yalnızca 1 adet Adana Burma bilezik bozdurarak bedelini kendisine verdiğini, geri kalan tüm ziynet eşyalarının davacı kadın uhdesinde kaldığını, davacı kadının müşterek konutu kendi isteğiyle terek ederek Bursa iline ailesinin yanına döndüğünü, ziynet eşyalarını da giderken yanında götürdüğünü ziynet eşyaları alacağı talebinin reddini talep etmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer....

              Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dosyaya delil olarak sunulan düğün CD'lerinden bir kısım ziynet ve nakit paranın davacı geline, bir kısım ziynet ve nakit paranın ise davalı damada takıldığının tespit edildiğini belirterek her iki tarafa takılan ziynet eşyaları ile paralar ayrı ayrı gösterilmiştir. Düğün sırasında kadına (geline) takılan ziynet ve paranın kadına ait olduğu kabul edilmekte ise de, erkeğe (damada) takılan ziynet ve nakit paraların da kadına hediye olarak takıldığı ya da kadına bağışlandığı kanıtlanamamış ise bu ziynet ve paranın erkeğe ait olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle, erkeğe takılan ziynet ve paraların da davacı kadına takıldığı ya da sonradan bağışlandığının kanıtlanıp, kanıtlanmadığı üzerinde durulmadan, erkeğe takılan ziynet ve paranın da davacı kadına aitmiş gibi hüküm kurulması doğru değildir....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Maddi-manevi tazminat ve nafaka miktarları ile ziynet eşya bedelinin tamamen kabul edilmemesini istinaf etmiştir. Davalı-davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Davacı-davalı lehine hükmedilen tazminatları, altın alacağını, velayeti ve nafakaları istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı-davalı kadının asıl davada maddi-manevi tazminat ve nafaka miktarları ile ziynet eşya bedeli yönünden istinaf talebinde bulunduğu halde 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile maddi-manevi tazminat ve nafaka yönünden 59,30 TL istinaf karar harcını yatırdığı, ziynet eşya bedeli yönünden 59,30 TL istinaf karar harcını yatırmadığı anlaşılmıştır. İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir....

                Davacı-davalı (kadın)'ın ziynet alacağı ve eşya alacağı talebi boşanmanın eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir. Bu talep nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz. O halde davacı-davalı (kadın)'ın talep ettiği ziynet ve eşyaların bedelleri üzerinden nispi harcın peşin kısmının yatırılması için davacı-davalıya usulüne uygun olarak süre verilmeli, (Harçlar Kanunu m. 30-32) harç noksanlığı giderildiği takdirde, bu talebin esası incelenmeli ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmeli, aksi halde; Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu