Ziynet eşyalarının nerde muhafaza edildiği kadının ortak konuttan ayrılması söz konusu ise bu olayın ne şekilde cereyan ettiği,kadının ortak konuttan aceleyle ve ziynet eşyalarını almadan çıkmasını gerektirir bir durum olup olmadığı, kadının ortak konuttan ayrılırken kişisel eşyalarını almasını engelleyecek bir durumun olup olmadığı, kadının ortak konuttan ayrılırken kıyafet gibi diğer kişisel eşyalarını alıp almadığı, ziynet eşyalarının harcandığı ileri sürülüyorsa buna ilşkin delil bulunup bulunmadığı, yapılan harcamalar ile ziynet eşyalarının değeri arasındaki ilişki, tanıkların ziynet eşyalarına ilşkin görgüye dayalı bilgilerinin olup olmaması önem arzetmektedir. Somut olayda davacı taraf dava dilekçesi ile talep konusu ziynet eşyalarının kendisinden alındığını ve geri verilmediğini başka bir ifade ile harcandığını iddia etmiştir. Davacı tarafın ziynet eşyalarını evden ayrılırken yanına alamadığı yönünde bir iddiası bulunmamaktadır....
, davacı vekilinin 12/06/2019 tarihli dilekçesinde HMK'nın 31.maddesi uyarınca ziynet eşyaları açıklanarak bedelinin talep edildiği, mahkemece HMK'nın 26.maddesine aykırı olarak bedele ilişkin talep dışında ziynet eşyalarının aynen iadesine de hükmedildiği anlaşılmıştır....
ortadan kaybedildiğini, düğünde müvekkiline; ziynet eşyası olarak 7 adet 24 ayar ortalama 22- 25 gram ağırlığında bilezik, 30 adet küçük altın, 10.000- TL civarında nakit para, 1 tane de set tabir edilen takı takıldığını beyan etmiş, bu davanın boşanma davası ile birleştirilmesine, şimdilik 5.000- TL ziynet bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE Dava, ziynet eşyası alacağına ilişkindir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, 6100 s. HMK m. 190/1). Davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını ve davalı eşi tarafından rızası hilafına kendisinden alındığını ispat yükü altındadır....
GEREKÇE Dava, ziynet eşyası alacağına ilişkindir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, 6100 s. HMK m. 190/1). Davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını ve davalı eşi tarafından rızası hilafına kendisinden alındığını ispat yükü altındadır....
Davacı kadına takılan bir kısım ziynet eşyalarının varlığı tanık anlatımları ile kanıtlanmıştır. Ancak ilk derece mahkemesi gerekçesinin aksine davacının ziynet eşyalarının hiç kullanmaması ve üzerinde görülmemesi ziynetlerin davalı tarafından alındığı anlamına gelmez. Ancak davalı taraf cevap dilekçesinde bir kısım ziynet eşyasının düğün masrafları nedeniyle bozdurduğunu, daha sonra annesinden aldığı zincir altını vererek borcunu ödediğini savunmuştur. Bu durumda davalı tarafından alınarak bozdurulduğu kabul edilen ziynet eşyalarının varlığı ve davalı tarafından alındığı davacı tarafça kanıtlanmıştır. Davalı taraf bu ziynet eşyası borcunu ödediğini savunmaktadır....
GEREKÇE : Davanın konusu, ziynet eşyası alacak talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkün olup, bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2021 NUMARASI : 2018/18 ESAS, 2021/496 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; düğün töreninde , müvekkiline aile ve yakın çevreleri tarafından ziynet eşyası takıldığını, düğün günü itibari ile muhafaza gerekçesi ile davalının annesinde baskısı sonucu, ziynetlerin kendisinden alındığını, rızası olmadan bozdurulduğu ve sonucunda elde edilen para ile, davalının borçlarını ödediğini ve böylece el koyulduğu gerekçeleri ile ziynet eşyalarının iadesini talep etmiştir....
GEREKÇE : Davanın ziynet alacağı davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, birbirinden bağımsız iki davanın birlikte açılıp karara bağlanamayacağını, davacının ziynet alacağına ilişkin davasını belirsiz alacak davası şeklinde açmasında hukuki yararın bulunmadığını, davanın bu nedenle reddi gerektiğini, davacının ziynet eşyalarının davalıda kaldığını somut delillerle ispatlayamadığını, çeyiz senedinde ki ziynetlerin değerinin ve ne kadar takı takıldığının belirtilmediğini, çeyiz senedinin nikahtan önce düzenlenmesi nedeni ile hukuki geçerliliğinin bulunmadığını ziynet eşyalarının kadın tarafından kuyumcuya emanet bırakıldığını, tanıkların dinlenmediğini belirterek verilen kararın kabul edilen kısım yönünden kaldırılmasını ve davanın reddine talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak ile kişisel eşyanın iadesine ilişkindir....