Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili aleyhine ziynet eşyası alacağı olarak alacak davası ikame edilmiş olup ikame edilen dava usul ve esas yönden yasal olmadığını, işbu davanın haksız ve kötü niyetli olarak müvekkilini huzursuz etmek için ikame edildiğini, davacı tarafın, ziynet eşyaları olduğunu ve bedelinin iade edilmesi gerektiğini iddia etmekte olup davacının müvekkilinde hiçbir ziynet eşyası olmadığı gibi davacının iddia ettiği sayıda da olmadığını, davacının iddia ettiği bu takılarda müvekkilinde olmayıp davacının kendisinde olduğunu, davacı tarafça müvekkilinde olmayan ve müvekkiline teslim edilmeyen ziynet eşyalarının müvekkilinden talep edilmesinin yasal olmadığını, davacının iddiası usul ve esas yönden yasal olmadığı gibi haksız ve kötü niyetle açılan bir dava söz konusu olduğunu belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davacı 25.07.2000 tarihli çeyiz listesi senedine dayanmış olup, imzası davalı eş tarafından inkar edilmeyen bu senette dava konusu çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıya teslim edildiği belirtilmiştir. Dava konusu çeyiz ve ziynet eşyalarının varlığı söz konusu çeyiz senedi ile kanıtlanmıştır. Çeyiz senedi, senette yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıya teslim edildiği hususunda tarafları bağlar, yazılı belgenin aksi de yazılı delille kanıtlanabilir....
Tüm dosya kapsamı ve istinaf talebi değerlendirildiğinde; evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6. Hukuk Dairesi 06.03.2012 tarih ve 2012/333- 3494, 3. Hukuk Dairesi 13.03.2013 tarih ve 2013/3318- 4289) Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır....
Davacı tarafından çeyiz eşyalarının bedeli talep edilmekte olup bu hususta seçimlik hakkı olduğundan mahkememizce yapılan keşif sonucu dosyaya sunulan rapor ve ek raporda miktar ve nitelikleri belirtilen çeyiz eşyasının da davalı tarafta kaldığı ve davacıya iade edilmediği, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmış olmakla davanın kısmen kabulüne, öncelikle eşyaların aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde ise taleple bağlı kalınarak bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerektiği kanaate varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ZİYNET EŞYASI Yargıtay 2.HD'sinin yerleşik içtihatlarına göre, düğün sırasında kadına takılan altınlar ziynet eşyası sayılır ve bu altınlar kadına hibe edilmiş ziynet eşyası olarak tanımlanır. Davacı kadının ziynet eşyalarını rızası dışında elinden alındığını her türlü kanıtla ispatlaması mümkündür....
, bunun mümkün olmaması halinde bedeli olan 29.050 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 21.06.2013 dilekçesi ile de talebini, çeyiz senedindeki ziynet ve çeyiz eşyalarının bedelinin tahsili olarak ıslah ettiklerini bildirmiştir....
Davalı vekili cevabında; taraflar arasında görülen boşanma davasının bekletici mesele yapılmasını, ziynet eşyalarının davacının kullanımında iken çalındığını belirterek, ziynet alacağı davasının ve eşya alacağı davasının reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, ziynet eşyalarının davacı evden ayrılırken üzerinde bulunduğu, bilahare ziynet eşyaların çalındığı, davacının kendi beyanından da anlaşıldığı gerekçeleriyle ziynet eşyalarına yönelik davanın reddine, eşya alacağı davasına konu eşyaların aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 10.750 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarına yönelik alacak istemine ilişkindir....
Mahkemece;"Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Davacı taraf açmış olduğu davada zinet eşyası ve çeyiz eşyasının iadesini, iadenin mümkün olmaması halinde alacak olan bedelinin ödenmesini talep etmiş, davalı taraf zinet eşyalarının davacıda olduğunu ve kendi şahsi borçları için davacı tarafça harcandığını, çeyiz eşyasının ise davacıya iade edilmesi için haber gönderildiğini, ancak davacının çeyiz eşyalarını iade almaktan kaçındığını savunmuş, davanın reddini talep etmiştir. Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasındaki boşanma kararı sonucunda iade edilmeyen zinet ve çeyiz eşyalarının davalının elinde bulunup bulunmadığı, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde davacıya teslim ve iade edilmemesinin söz konusu olup olmadığı, iade edilmemişse haklı bir sebebinin bulunup bulunmadığı hususlarının tespitine yönelik olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki Bulancak 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen 2020/43E.(eski 2017/473E.)...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2019 NUMARASI : 2018/1093 ESAS, 2019/860 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, mal rejimi davasından tefrik edilmiştir....
ZİYNET EŞYALARININ AYNEN İADESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 6 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan alacak davasına dair karar davacı tarafından süresi İçinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde 17.835 TL bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, çeyiz ve ziynet eşyalarının tarafların müşterek mülkiyetinde olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, evlilik akdi sırasında çeyiz listesinde yazılı 61 adet çeşitli ziynet ve çeyiz eşyalarının davalıya teslim edilmesine rağmen davacıya iade edilmediğini belirterek çeyiz ve ziynetlerin mümkünse aynen, değilse bedelinin tahsilini istemiştir....
ın evlendikten sonra yurt dışına çıktıklarını, ziynet eşyalarının gümrükte el konulur diyerek davalı tarafça alındığını, sonrasında ise kendisine iade edilmediğini ileri sürerek, dava dilekçesinde cins,nitelik ve bedelleri ayrı ayrı belirtilen çeyiz ve ziynet eşyalarının davacıya aidiyetinin tespiti ile bunların mevcutsa aynen,mevcut değilse çeyiz ve ziynet eşyalarının bedeli olan 13.000 TL'nin işlemiş faizi ile birlikte davalılardan müşterek müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....