Davalılar,eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını,yine davalılardan ... ve ... davalılardan ... baba ve annesi olup davaya konu ziynet ve çeyiz eşyaları ile paraların bu kişilere teslim edilmediği gibi taraflar arasında bu konuda düzenlenen bir çeyiz senedinin de bulunmadığını,yine bu davalıların kendi müstakil evlerinde oturduklarını,bu nedenle davalılardan ... ve ...a yönünden husumetten ret gerektiğini,esas yönünden ise,davacının davaya konu ettiği çeyiz eşyalarını dava dilekçesinde açıklamadığını,davacının müşterek konuttan davalının izni ve bilgisi olmadan tüm ev eşyalarını ve ziynetlerini de alarak baba evine gittiğini,davalı ...'...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadının ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının hasren yapılan incelemesinde; Davalı-karşı davacı kadın tarafından talep edilen ziynet ve çeyiz eşyası bedeli karar tarihindeki kesinlik sınırı 41,530 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/l-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir. Açıklanan nedenle, davalı karşı davacı kadının ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı-karşı davacı kadının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Dava konusu çeyiz ve ziynet eşyalarının varlığı söz konusu çeyiz senedi ile kanıtlanmıştır. Çeyiz senedi, senette yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıya teslim edildiği hususunda tarafları bağlar, yazılı belgenin aksi de yazılı delille kanıtlanabilir....
Dava konusu ziynet eşyaları ve çeyiz eşyaları senede bağlanmış olup bu senet davalıyı bağlayıcı niteliktedir.Çeyiz senedinde açıkça,ziynet eşyalarının ve çeyiz eşyalarının davalıya teslim edildiği ve davalı tarafından da teslim alındığına dair tutanak imza altına alınmıştır. Dolayısıyla, çeyiz senedindeki bu beyanın aksini, ziynet eşyalarının davacıda olduğunu yada var olmadığı iddiasını davalı aynı nitelikte bir delille ispatlamakla yükümlüdür. Davacı tarafından dosyaya sunulan çeyiz senedinde, davacı kadın tarafından talep edilen ziynet eşyalarının ve çeyiz eşyalarının yazıldığı görülmektedir. Senet içeriğinde davalının senette yazılı eşyaları teslim aldığı belirtilmiştir.6100 sayılı HMK 200 ve 201. Maddesi gereğince senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi kabul edilmiştir.Davalı davaya konu çeyiz senedinde yazılı bulunan ziynetleri ve çeyiz eşyaları davacı kadına teslim ettiğini yazılı delille kanıtlaması gerekir....
Yukarıdaki açıklamalar ve kanuni düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı, dava dilekçesinde ziynet, çeyiz ve ev eşyalarının aynen iadesini olmadığı taktirde şimdilik ziynetler yönünden 5.000 TL'nin çeyiz ve ev eşyaları bakımından ise 1.000 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi talep etmiş, dava dilekçesinde harca esas değeri 6.000 TL olarak göstermiş ve dava açılırken bu miktar üzerinden harç yatırmıştır. İlk derece mahkemesince ziynet, çeyiz ve ev eşyalarının değerlerinin tespiti amacıyla bilirkişilerden rapor alınmış, ziynet bilirkişisi raporunda dava dilekçesinde talep edilen ziynetlerin dava tarihindeki değerinin 39.438,97 TL, olduğu belirtmiştir. Çeyiz ve ev eşyasına ilişkin 27/11/2018 tarihli bilirkişi raporundan da dava konusu edilen çeyiz ve ev eşyalarının dava tarihindeki değerlerinin 9.775,5 TL olduğu anlaşılmaktadır....
Davacı vekili dilekçesinde, tarafların 2007 yılında evlendiklerini, halen aralarında boşanma davasının bulunduğunu, ayrı yaşadıklarını, taraflar arasındaki 11.07.2007 tarihli çeyiz senedine göre, ziynet eşyası olarak 10 adet altın bilezik, ev eşyası olarak 1 adet buzdolabı vs. ev eşyalarının müvekkiline bağışlandığını, bu çeyiz senedindeki ziynet ve ev eşyalarının davalının yanında kaldığını ileri sürerek, aynen iadesine, bu mümkün olmadığı takdirde dava tarihindeki bedelleri olan 10.000 TL.'nin davalı eş ve kayınpederden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; taraflar arasındaki çeyiz senedinde belirtilen 10 adet altın bileziğin evlilik birliği içerisinde iken 16.12.2008 tarihinde davacı tarafından bozdurularak davalı eş...'in... .../......
Somut olay bu ilke ve kavramlar ışığında değerlendirildiğinde: Eldeki dava mehir senedinden dolayı ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre, konunun ispat hukuku açısından ve yukarıdaki açıklamaların ışığında ele alınması gerekir. Görülmekte olan davada, davalılar senetteki imzayı inkar etmemişler; davacı ile davalılardan ...’ün ikinci birleşmelerinde dava konusu senedin tanzim edildiğini ve Almanya'da alınan ziynet ve çeyiz eşyalarının bu senede yazıldığını, talep edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davacıda olduğunu, bu eşyaların yanlarında kalmadığını iddia etmişlerdir. Yukarıda vurgulandığı üzere, senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, davalıların davaya konu mehir senedinde yazılı ziynet ve çeyiz eşyalarına ilişkin taahhüdü yerine getirdiklerini yazılı delille kanıtlamaları gerekir. Ancak davalılar iddialarını yasal olarak ispatlayacak yazılı bir delil dosyaya sunmamışlardır....
Taraflar arasında düzenlenen çeyiz senedinde açıkça, davacı kadına ait olduğu kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davalılara teslim edildiği ve davalılar tarafından da teslim alındığına dair tutanak imza altına alınmıştır. Dolayısıyla, çeyiz senedindeki bu beyanların aksini, ziynet eşyalarının davacıda olduğu iddiasını davalılar aynı nitelikte bir delille ispatlamakla yükümlüdür. Somut olayda; davalıların, çeyiz senedinde yazılı ziynet ve çeyiz eşyalarını teslim alarak senedi "eşyaları teslim alanlar" sıfatı ile imzaladıkları ve imzalarını inkar etmedikleri anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Doğanhisar Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen, olmadığı taktirde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... hakkındaki davanın reddine, davalı ... hakkındaki ziynet eşyalarına ilişkin davanın kabulüne ve istenen ziynet eşyalarının davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaz ise dava değeri olan 2.000. TL'nin tahsiline çeyiz eşyalarına ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece; davalı ... açısından davanın husumet nedeni ile reddine, diğer davalı ... açısından kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Davalının ziynet eşyalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Somut olayda; davacı çeyiz eşyalarının hiç alınmadığı, ziynet eşyalarının ise davalılar tarafından zorla elinden alındığı ve iade edilmediğini beyan ederek, çeyiz senedi belgesine dayanarak çeyiz ve ziynet eşyaları yönünde talepte bulunmuş, davalı savunmasında çeyiz eşyalarından alınanların mevcut olduğu, ziynet eşyalarını ise davacının giderken götürdüğünü savunmuştur. Mahkemece, davanın çeyiz senedine dayanması nedeniyle davalı ...'...