Toplanan delillerden, ziynet eşyasının erkek tarafından alınıp kadına iade edilmediği iddiasının ispatlandığı, zira kocanın ziynet eşyasının iadesine ilişkin davaya açıkça cevap vermediği ve kadının darp sonucu evden ayrılması nedeniyle ziynet eşyasının yanında olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, bilirkişi raporunda, tabidir ki ziynet eşyasının gramının, göz kararı ve standart üretimler dikkate alınarak saptandığı; raporun aksinin ancak o kıymette bir belge ile ortaya konulabileceği; dolayısıyla ziynet eşyasının gramlarına yönelik itirazın da yerinde olmadığı anlaşılmakla, ziynet eşyasına yönelik de kocanın istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı katılma alacağı, katkı payı, değer artış payı ve birleşen ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile 105.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kadından alınarak erkeğe verilmesine, birleşen mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak isteminin reddi ile ziynet alacağı istemine ilişkin davanın kısmen kabulü ile dava konusu ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda ile 166.016,00 TL ziynet alacağı bedelinin erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada Ankara 13. Asliye Hukuk ile 3. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çeyiz senedine dayalı çeyiz ve ziynet eşya bedeline dayalı alacak istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davanın 11.04.2007 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı; asliye hukuk mahkemesince, Ankara 3. Aile Mahkemesinin 2003/917 E.-2005/592 K. sayılı ilamında boşanma ve alacak davasında tarafların boşanmalarına, eşyalar yönünden görevsizlik kararı verildiği gerekçe gösterilerek görevsizlik kararı verilerek dosyanın merci tayini için Yargıtay'a gönderildiği anlaşılmaktadır....
eşyalarına ilişkin talep hakkında ise, tarafların boşanmalarına ilişkin dosya ve tanık beyanlarına göre; davacı kadının, kocasını işe uğurladıktan sonra davalı evde yokken müşterek evi terk ettiği, her ne kadar önceki akşam şiddet görmüşse de ertesi gün evden ayrılırken ziynet eşyalarını beraberinde götürmesine engel bir durum bulunmadığı, davacı tanıklarının beyanlarına göre beraberinde küpe ve yüzüğünü götürdüğü, diğer ziynet eşyalarının davalı tarafça daha önceden davacıdan ödünç veya zorla alındığına dair bir iddia ve ispat da bulunmadığı, ziynet eşyalarının davalı tarafta olduğunun davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle ziynet eşyalarına ilişkin alacak davasının da reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Dava dilekçesinde istenilen ziynet eşyalarının ailenin ortak giderleri için bozdurulup harcandığı davalı tarafından kabul edilmektedir. Davalı ziynet eşyalarının davacının rızası ile bozdurulup harcandığını iddia etmiş ise de, bu iddiasını kanıtlayamıştır. Davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu altınların evliliğin devamı sırasında davalı tarafından bozdurulup harcanmış olduğu kabul edildiğine göre, davacıya iadesi gerekir. Eş söyleyişle; evin ihtiyacı için bozdurulan ziynet eşyalarının rıza ile ve iade şartı olmaksızın verildiğini davalı koca ispatlamak zorunda olup, somut olayda davalı koca bu durumu ispat edemediğinden dava konusu ziynet eşyalarını davacıya iade ile mükelleftir. Nitekim aynı ilkeler HGK 10/11/2010 tarih ve 2010/6- 533E-578K sayılı kararında da benimsenmiştir....
Dava ve birleşen dava; boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağı talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde asıl davanın kabulüne, fer'i taleplerin hüküm altına alınmasına, ziynet eşyası talebinin kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, davalı-birleşen dosya davacı erkek vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı-davalı kadının katılma alacağına yönelik açık talebi olmadığı, talebin katkı payı, ziynet ve çeyiz eşya alacağı olduğu, Mahkemece taleple bağlılık ilkesi gözetilmeksizin ağaçlar ve ev eşyası yönünden katılma alacağı ilişkin talep olmamasına rağmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu; Mahkemece takdir edilen katkı payı oranının hak ve nesafet kurallarına uygun belirlendiği, katkı payı alacağına ziynetlerin dava tarihindeki değerinin eklenmesinin hatalı olduğu; davacı-davalı kadının ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelini istediği, öyleyle ziynet eşyalarının kabul edilmesi halinde ev eşyaları yönünden hüküm kurulamayacağı, davacı-davalı kadının ev eşyalarının ziynet eşyalarıyla alındığını kabul ettiği, ev eşyalarının evlilik sırasında getirildiğine yönelik bir iddia da olmadığı, ziynet eşyalarının varlığı ve davalı-davacı erkeğin ziynet eşyalarını aldığı bir...
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, düğünde takılan ziynet eşyaları ve nakit paraları almadan müşterek konuttan ayrıldığını, bu nedenle belirsiz alacak davasına esas olmak üzere 9.000,00 TL değerindeki ziynet alacağı, 1000 TL nakit para ve 200 EURO' nun davalıdan tahsiline yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada Tarsus Aile Mahkemesi ile Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; ziynet eşyalarının bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesi; davanın genel hükümlere göre çözülmesi gerekçesiyle, Asliye Hukuk Mahkemesi ise; mal rejimlerini düzenleyen maddelerin uygulanması gerektiğini gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Somut olayda; davacı tarafından 16.06.2003’de açılan boşanma davasında maddi ve manevi tazminatla birlikte davalıda kalan ziynet eşyaları aynen olmadığı takdirde bedelinin talep edildiği, ziynetlere ilişkin talebin dosyadan tefrik edilerek ayrı esasa kaydedildiği anlaşılmaktadır....
Dosyanın incelenmesinde, erkek tarafından açılan boşanma davasına karşı, davalı/k.davacı kadının açtığı karşı boşanma davasında boşanma ve fer'ileri ile boşanmanın fer'isi olmayan ziynet eşyası alacak talebinde bulunduğu, sadece ziynet eşyası alacak talebinin peşin harcı olan 341,55 TL nispi karar harcının yatırıldığı, karşı boşanma davası yönünden başvuru ve maktu peşin karar harcının alınmadığı anlaşılmış olup, bu harçlar alınmadan kadının boşanma davasının esası hakkında yargılama yapılıp hüküm kurulması doğru olmamıştır. 2- Anayasanın 141/3.maddesi; “bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” hükmünü içermektedir....