"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalının kendisine haksız eylem ve sözlerde bulunduğunu, kendisini evden kovduğunu, ziynet ve çeyiz eşyalarını vermediğini belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, mümkün olmazsa bedelinin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı; davacının müşterek haneden ayrılırken ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, çeyiz ve ev eşyalarını ise 14.01.2014’te jandarma marifetiyle teslim aldığını savunarak davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen ziynet eşyalarının aynen veya bedelinin iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili tarafından; düğünde müvekkiline takılan ziynet eşyalarının davalı tarafından bozdurulup harcandığı ileri sürelerek aynen iadesi olmadığı takdirde ....000,00 TL'nin tahsili istenilmiştir. Davalı tarafından, altınların evlilik birliği içerisinde davacı ihtiyaçları için harcandığı nedeniyle davanın reddi istenilmiştir....
Hukuk Dairesi'nin bozma ilamından da anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının kendisine ve küçük kızına ait davalıya ait kasada muhafaza edilen ziynet eşyasının aynen iadesi, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...
Dava, davacı tarafından açılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin ödenmesi davasına ilişkindir. Ziynet eşyası alacağı bakımından, Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayları ispatlaması gerekir. Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı tarafça talep edilen ziynet eşyaları bedeli olan 13.330,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından taleplerinin aynen iade, aynen iade mümkün olmazsa bedelin iadesine ilişkin olduğu, mahkemece talepleri doğrultusunda karar verilmediği gerekçesiyle, temyiz edilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297.maddesi (HUMK.388.md), hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak getirmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini istemiştir. Mahkemece, ziynet eşyaların bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
eşyasının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde 43.596,00 TL'nin dava dilekçesinde faiz talebi olmaması nedeni ile 13.596,00 TL'sine ıslah tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Mahkemece, ziynet eşyalarının öncelikle aynen iadesi, bu mümkün olmadığı takdirde bedelinin iadesi hususu tartışılmadan doğrudan ziynetlerin bedeline hükmedilmesi doğru olmamıştır. 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2.) fıkrasında: hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Yasanın 298. maddesinin (2.) fıkrasında da, gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemeye göre, dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz....
Davalı erkek tarafından yerel mahkeme kararına karşı boşanma davasındaki tanıkların beyanları ile yetinildiği, ziynet konusunda tanıkların dinlenmediği, davanın reddi gerektiği, davacı kadın vekili tarafından ise, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, kısmen kabul, kısmen red kararı ile düşük gramdan ziynet talebinin kabulünün hatalı ve hukuka aykırı olduğu ve ziynetlerin fiili ödeme tarihindeki değerleri üzerinden kabul kararı verilmemesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; yerel mahkemece, toplanan deliller neticesinde, somut olayda davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalının kendisini darp ederek kendisinden zorla aldığını sonra da geri vermediğini ileri sürdüğü, dolayısıyla davacının dava konusu ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ispat etmekle yükümlü olduğu, ancak davalı kocanın cevap dilekçesinde borçlarının çok olduğu dönemlerde ve çocuklarının doğduğu zaman davacı eşinin tamamen...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet ve eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet ve eşya alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynetlerin ve ev eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, tarafların 06.06.2010 tarihinde evlendiğini, evliliklerinin 6 ay sürdüğünü, müvekkilinin evden hiçbir eşya almadan ayrılmak zorunda kaldığını belirterek, dava dilekçesi ekinde gösterilen ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesini, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedelleri olan 31.180 TL'nin davalıdan tahsilini istemiştir....
Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise ziynet eşyaların aile borçlarının ödenmesi için davacı tarafından rızasıyla verildiğinden iadesi istenmeyeceğinden davanın reddini istemiştir. Bu durumda davalı tarafından ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere verildiği kanıtlanmalıdır. Davalı tarafından ziynet eşyalarının aile borçlarının ödenmesi için yahut mahkeme gerekçesine göre davalı adına işyeri açmak üzere iade edilmemek üzere verildiğinin kanıtlanmamış olmasına göre, davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan bir gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....