"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde boşanmanın yanısıra düğünde takılan ve davalı erkek tarafından alınıp, iade edilmeyen 10 bilezik ve bir takı setinin aynen olmadığı taktirde bedeline hükmedilmesini talep etmiş,tahkikat aşamasında vermiş olduğu dilekçesinde ise davalı erkek tarafından ziynetlerin ev almak için alındığını, tekrar iade edilmediğini beyan etmiştir.Davalı erkek ise cevap dilekçesinde ziynet eşyalarına ilişkin iddiaları kabul etmemiş,esasa ilişkin beyan dilekçesinde...
nin ise eski kayınvalidesi olduğunu, davacı ile davalı ...’in 09/02/2007 tarihinde evlendiklerini ve Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/38 esas ve 188 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma aşamasında takı ve ziynetleri davalılardan istediğini; fakat davalıların buna yanaşmadığını belirterek 25 gramlık 6 adet bilezik, 2 adet taşlı altın yüzük, 80 gramlık set takımı olmak üzere toplam 23.500,00 TL tutarında ziynet eşyalarının aynen iadesini, bu mümkün olmazsa fazlaya ilişkin kısmı saklı kalmak kaydıyla bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasını talep ve dava etmiştir....
Hal böyle olunca mahkemece, davacının ziynet alacağına yönelik davasını ispatladığı kabul edilerek ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, davacı kadının, araç alımına ziynet eşyaları ile yaptığı katkı nedeniyle, Türk Medeni Kanununun 227. maddesi gereğince değer artış payı talebinde bulunmadığı, araç yönünden sadece katılım alacağı talep ettiği, ziynet eşyası alacağı talebini ise kişisel mal alacağı kapsamında talep ettiği (ayrı alacak kalemleri olduğundan davacı kadının sebepsiz zenginleştiğinden söz edilemeyeceği) hususları da gözönüne alınarak davacı kadının , ziynet alacağı isteğinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek sonuç ve kanaatine varılmıştır....
Davacı kadın ziynet eşyasının erkek tarafından alındığını ve kendisine geri verilmediğini ispat yükü altındadır. Ziynet eşyalarının niteliği gereği, kadının ortak konuttan ayrılırken yanında götürmesi hayatın olağan akışına uygun düşer. Davacı kadının tanıklarının ziynetlere ilişkin beyanı bizzat görgüye dayalı olmayıp aktarımdan ibarettir. Tanıkların iddia edilen vakıayla ilgili somut, görgüye dayalı bir bilgileri yoktur. Dosyada iddiayı kanıtlamaya elverişli başkaca bir delil de bulunmamaktadır. Davacı kadın yemin deliline dayanmamış, gösterdiği diğer delillerle de dava konusu ziynet eşyalarının erkek tarafından elinden alındığını ve iade edilmediğini ispat edememiştir. Bu durumda mahkemece, davacı kadının ziynet alacağı talebinin reddi gerekirken, kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya Alacağı K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ziynet eşyasının iadesi talebine ilişkindir. Daha önce 3. Hukuk Dairesi bozma ilamı mevcut olup Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 01/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasında görülen nafaka ve ziynet eşyasının iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında görülen boşanma davasının devam ettiğini, tarafların düğün merasimlerinde müvekkiline toplam 9 tane bilezik, 5 tane ata lira, 35 adet çeyrek altın ve 1 adet küpe ve bileklikten ibaret takı takıldığını, bu takıların davalı tarafından müvekkilinin rızası olmadan kasaya konulmak üzere alındığını ve iade edilmediğini beyan ederek takıların aynen iadesine aksi halde yasal faizi ile birlikte dava tarihindeki değeri üzerinden müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı; düğünde davacının iddia ettiği kadar takı takılmadığını, 15 adet bilezik, 1 adet gerdanlık ve 15 adet çeyrek altın takıldığını, düğünde takılan ziynet eşyalarının davacının uhdesinde olup, bir kısmını babasına kepçe satın almak üzere verdiğini, kalan ziynet eşyalarını ise müşterek konutu terk ederken yanında götürdüğünü savunarak; davanın reddini istemiştir....
, diğer 2 adedi de 22 ayar 10'ar gram olduğunu, yine 2 adet 13'er gram 14 ayar tuğralı altın kolye takılmış olup, yine 24 adet çeyrek altın ve 4 gram tek taş yüzük takıldığını, ayrıca düğüne gelen ziyaretçiler tarafından takı olarak 10.000,00 TL para takı takıldığını, Mahkemenin 2018/342 Esas sayılı dava dosyasında bizzat davalı düğünde takılan para ve altınların tamamını düğün masraflarını üstlenen babasına verdiğini, eşinden habersiz bilezikleri bozdurduğunu, bileziklerin 6 tanesini borca yatırdığını, 2 tanesini arkadaşına yardım amaçlı verdiğini beyan ettiğini, dolayısıyla düğünde takılan tüm ziynet eşyaları davalının da beyanından da görüleceği üzere davalı tarafından alındığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, (bilirkişi tarafından dava konusu ziynet eşyalarının değeri hesaplandıktan sonra harç ikmal edilerek miktar yönünden davamız ıslah edilecektir.) yukarıda cins ve kıymeti yer alan ziynet eşyalarının davacı müvekkiline aynen iadesine, ziynetlerin bulunmaması...
Davacı kadın 20.09.2017 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirdiğinden bu hususta bir karar verilmek üzere boşanma ve ferilerine yönelik hükmün bozulması gerekmiştir. 2-Davacı kadının katılma yoluyla temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı kadın katılma yoluyla ziynet eşyasının iadesi talebinin reddini temyiz etmiştir. Katılma yoluyla temyiz isteği asıl temyiz isteğine sıkı sıkıya bağlıdır. Davalı erkeğin ziynet eşyasına ilişkin bir temyizi bulunmamaktadır. Bu durumda, davacı kadının katılma yoluyla temyiz isteği incelenemeyeeeğinden, ziynet eşyası davasının reddine yönelik katılma yoluyla temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Boşanma ve ferilerine yönelik hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, davacı kadının ziynet eşyası davasının reddine yönelik katılma yoluyla temyiz isteğinin ise yukarıda 2....