Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiş, davalı vekili, ilk derece mahkemesi kararının gerek boşanma gerekse ziynet alacağı yönünden lehlerine bozulması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuş, dosya dairemizin 2021/353 esas numarasına kaydedilmiş, söz konusu dosyada tarafların boşanma davasına yönelik istinaf istemleri incelenerek boşanmanın fer'isi niteliğinde olmayan ziynet alacağı davasının tefrikine karar karar verilmiş ve tefrik edilen dosya dairemizin 2021/368 esas sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır....

Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Biga Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı, çeyiz, ziynet eşyası iadesi ... ve ... aralarındaki katılma alacağı, çeyiz ve ziynet eşyası iadesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 11.12.2012 gün ve 474/539 sayılı hükmün ...'...

      Somut olayda, tarafların dava tarihi olan 12/03/2013 tarihinden sonra 26/02/2015 tarihli mahkeme kararı ile boşandıkları, davacı tarafından, kendisine ... sırasında takılan ziynet eşyasının iadesinin istendiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında, TMK uyarınca kurulmuş bir evlilik birliği bulunduğu, iadesi istenen ziynet eşyasının, ... törenlerinde ve müşteki çocuk için takıldığı anlaşılmakla, 4787 sayılı Kanunun 1-4 ve TMK'nın aile hukuku ve mal rejimine ilişkin hükümlerinin tatbiki gerektiğinden, davada görevli mahkeme aile mahkemesidir. Bu durumda, uyuşmazlığın aile mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının kişisel mal olarak iadesi istenilmesine rağmen tasfiye alacağı kapsamında değer artış payı verilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....

        Karşı davacının talebi olan ziynet alacağı davası ve mal rejiminin tasfiyesi davası boşanmanın eki niteliğinde taleplerden olmayıp, ziynet alacağı davasının hukuki dayanağı TMK 226.maddesi olup, bunun görülebilmesi için taraflar arasında herhangi bir boşanma davasının olmasına dahi gerek olmayıp, her zaman kişisel eşyanın iadesinin talep edilebileceği, mal rejimi tasfiyesi davasının ise hukuki dayanağının farklı olduğu, bunun için tarafların boşanma davasının kesinleşmesinin gerektiği ve ancak karşı davalıya ait mal varlığının tasfiyeye konu edilebileceği, dolayısıyla İlk Derece Mahkemesi tarafından ziynet alacağı davası ve mal rejimi tasfiyesi davasının tefrikle ayrı ayrı esaslara kaydedilmesinde isabetsizlik olmadığı gibi hernekadar davacı 2019/317 esas sayılı dosyaya verdiği 16/11/2021 tarihli dilekçesi ile tasfiyesini talep ettiği malların ziynetler ve çeyiz eşyaları ve şahsi eşyalar olduğunu belirtmiş ise de bu eşyaların mal rejiminin tasfiyesine konu edilemeyeceği zira bunların TMK...

        Ancak, TMK.nun 239.maddesinde, katılma alacağı sürüm değeri nazara alınarak belirlendiğinden aksine bir anlaşma yok ise tasfiye tarihi olan katılma alacağı davasının karar tarihi itibariyle faiz yürütüleceği hükme bağlanmıştır. Bu bakımdan, davanın kabulüne karar verildiği takdirde faizin başlangıç tarihinin, katılma alacağı davasının hükme bağlandığı 15.04.2010 tarihi olması gerekirken eldeki dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 112,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 25.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ise de, verilen kararın hatalı olduğu, davacı vekilinin boşanma dava dosyasında başvurma harcını yatırmış olduğundan talepte bulunduğu ziynet alacağı talebi yönünden de başvurma hacının yatırılmış olduğunun kabul edilmesinin gerektiği, yine boşanma dosyasında yatırılan gider avansının bir kısmının ziynet alacağı talebini de kapsayacağı, bu nedenle tefrikine karar verilen ziynet alacağı talebi yönünden yapılması gerekenin davacı vekiline talep ettiği ziynet eşyalarının tür, miktar, ağırlıkları ile her birinin dava tarihi itibariyle değerleri ile talep edilen paranın miktarını bildirmek üzere HMK 31. madde gereğince açıklayıcı dilekçe sunmak ve bildirilen miktar üzerinden peşin nisbi harcı ve eksik gider avansını yatırmak üzere süre verilmesi ve hasıl olacak sonuca göre işlem yapılması gerektiğinden, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının tüm sonuçlarıyla birlikte...

          Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise ziynet eşyaların aile borçlarının ödenmesi için davacı tarafından rızasıyla verildiğinden iadesi istenmeyeceğinden davanın reddini istemiştir. Bu durumda davalı tarafından ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere verildiği kanıtlanmalıdır. Davalı tarafından ziynet eşyalarının aile borçlarının ödenmesi için yahut mahkeme gerekçesine göre davalı adına işyeri açmak üzere iade edilmemek üzere verildiğinin kanıtlanmamış olmasına göre, davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan bir gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

            İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı taraf ziynet alacağı davasının reddi ve eşya alacağı davasının reddedilen kısımlarına yönelik süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur....

            UYAP Entegrasyonu