Aile Mahkemesinin 17.07.2013 tarih ve 2012/155 Esas, 2013/722 Karar sayılı kararı ile karşılıklı boşanma davalarının kabulüne, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının maddî ve manevî tazminat ile nafaka taleplerinin reddine; kadının ziynet alacağı davasının, ziynet eşyasının erkekte kaldığı ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar, nafakalar ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 4.6.2008 tarihinde kabul edilen 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda kanunun yürürlüğe girdiği 6.6.2008 tarihinden sonra yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Temyiz eden davalı-davacı koca'dan ziynet eşyası alacağına yönelik temyizinden 226.36 TL. nispi temyiz peşin harcının eksik alındığı görülmektedir....
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının boşanma ve ziynet alacağı davasının kabulüne, erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince her iki tarafın başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, maddi tazminat talebinin reddi ve ziynet eşyası talebinin reddedilen kısmı yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise, ziynet eşyalarının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin tüm, davacı-davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı-davalı kadın, birleşen davadaki dava dilekçesinde, 1 adet set takımı, 25 adet düz bilezik, 4 tane 25 gramlık bilezik, 8 tane 10`ar gramlık hediyelik bilezik ve 60 tane çeyrek altın talep etmiştir....
Somut olayda; davacı taraf, evlendikten kısa süre sonra hiçbir eşyasını alamadan baba evine gönderildiğini ve ziynet eşyalarının davalıda kaldığını iddia etmiş olup, dinlenen davacı tanıkları beyanlarında, düğünde davacıya 8-10 tane altın bilezik, 1 adet altın set, 1 adet saat ve birkaç adet altın yüzük takıldığını, davacının düğünden 15 gün kadar sonra baba evine gönderildiğini, davacının geldiği gün onu bizzat gördüklerini, davacının üzerinde hiçbir takı, ziynet eşyası bulunmadığını, elinde çantası dahi olmadığını belirtmişlerdir. Buna göre davacı kadının evlilikten çok kısa bir süre sonra davalı tarafından baba evine gönderildiği ve üzerinde altınlarının bulunmadığı hususunun tanık beyanlarıyla ispatlandığı anlaşılmaktadır....
Dava; ziynet eşyalarının bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır Somut olayda; Mahkemece, düğünde davetlilerin taraflara hediye ettiği altınların para vasfında olduğu, altınların ziynet eşyası vasfında olmadığından sadece kadına bilezik, set-bileklik olarak takılan ziynetlerin iadesi gerektiği kanaatine varılarak çeyrek, yarım ve Cumhuriyet altınları yönünden talebin reddine karar verilmiştir. Bu durumda, mahkemece; düğünde takılan tüm takılarla birlikte çeyrek, yarım ve Cumhuriyet altınlarının da kadına bağışlanmış olması nedeniyle bilirkişi raporu ile tespit edilen altınlar yönünden de davacının talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
DAVA TARİHİ : 25.04.2017 KARAR : Kısmen kabul-kısmen ret 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; İlk Derece Mahkemesi kararının davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve kadının ziynet alacağı davasının kabulü yönlerinden temyiz edildiği; ancak, temyiz kaydı yapılmasına rağmen ziynet alacağı davası yönünden nispi harcın alınmadığı belirlenmiştir. Temyiz eden tarafın yargı harçlarından istisna veya muafiyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 32 nci maddesi uyarınca; yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Bu itibarla; 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet-Çeyiz ve Ev Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; boşanma ve ziynet alacağı davalarının reddi ile çeyiz ve ev eşyası alacağı davasındaki vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan yargılama ve toplanan delillerle davalı erkeğin sürekli olarak “sen sus, sen bilmezsin, sen anlamazsın, sen karışma” şeklinde sözler söylerek eşini aşağıladığı, eşine devamlı olarak “beğenmiyorsan annenin evine git” dediği, manevi anlamda bağımsız konut temin etmediği ve en son eşini annesinin evine bırakarak birlikte yaşamaktan kaçındığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir....
Somut olayda, davacı kadının 8.810,00 TL tutarındaki ziynet eşyası alacağı talebinin reddine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, davacı kadının ziynet eşyası alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davacı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Somut olayda, davacı kadının 50.000,00 TL tutarındaki ziynet eşyası alacağı talebinin reddine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, davacı kadının ziynet eşyası alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....