Mahkemece, tarafların kısa bir evlilikten sonra anlaşamayıp ayrıldıkları, aralarında boşanma davası görüldüğü, tarafların ailelerinden bağımsız evlerinin olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar davalılar ... ve ... yönünden dava açılmış ise de tarafların bağımsız evlerinin olması dikkate alınarak bu kişiler yönünden husumet sebebiyle davanın reddine karar verildiği, davaya konu olan ev eşyalarına ve ziynete yönelik olarak tarafların müşterek evinde keşif yapıldığı, evde mevcut olan eşyaların değerlerinin tespit edildiği, ev eşyalarına yönelik talebin kabulüne karar verildiği, ziynet eşyalarına yönelik olarak dinlenen tanık beyanları, toplanan deliller dikkate alındığında hüküm kısmında belirlenen ziynet eşyalarının davalı eski eşte kaldığının kabul edildiği, ziynet eşyalarından bir bölümünün mevcudiyetinin ispatlanamadığı, bunlara yönelik olarak davanın red edildiği, ancak CD lerde ve fotoğraflarda mevcut olan ziynet eşyalarının davalı eş yönünden kabulüne karar verildiği gerekçesiyle davalılar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Zati Eşya, Ziynet Eşyası, Ev Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kişisel eşyaların iadesi istemine ilişkindir. (TMK 220. md.) 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunda değişik 4/1. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü kısmı hariç olmak üzere, ikinci kitabından kaynaklanan davalara aile mahkemelerinde bakılır. Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında dikkate alınması zorunludur. Gerçekleşen bu durum karşısında işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 14.030,00 TL (ziynet ev ev eşyası bedelinin) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. ./.. -2- 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 6. Maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. İspat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden tarafa düşer. İleri sürtüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile dava konusu eşyaların tarafların ortak mülkiyetinde olduğunun tespitine, ziynet eşyalarına ilişkin talebin ise reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemiz 03.06.2015 tarih ve 2014/16379 Esas, 2015/10168 Karar sayılı ilamı ile “...Somut olayda, davacı tarafından, ziynet eşyalarının aynen iadesi veya bedelinin ödenmesi talebinin dışında evlilik birliği içerisinde alınan eşyaların bedelinin paylaştırılarak davacıya ait kısmının davalıdan tahsili talep edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde ise; dava konusu ev eşyalarının tarafların ortak mülkiyetinde olduğunun tespitine dair hüküm kurulmuştur....
Mahkemece; davanın kabulü ile 12.669,50 TL ziynet eşyası bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyaların aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Bir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nın 297. maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Buna göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyaların aynen iadesine olmadığı bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, evlilik birliği sürerken davacının kendi rızasıyla ziynetlerini vererek eşinin dükkan açtığı ve dükkanın zarar etmesi sebebiyle kapatıldığı anlaşıldığından ancak edinilmiş malları varsa davacının kişisel eşyası sayılan ziynet değerini katılım alacağı olarak talep edebileceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....
anlaşılmakla ziynet eşyası yönünden talebinin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece; ziynet eşyaları hakkında uzman olmayan bilirkişiden rapor aldırılması ve ev eşyaları konusunda aldırılan raporun ise hüküm vermeye yeterli olmadığının gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan, çeyiz senedinde imzası bulunan tanıklar, çeyiz eşyalarını görmediklerini beyan etmişlerdir. Yargılama aşamasında dinlenilen diğer tanıklar ise davacıya düğünde bir takım ziynet eşyalarının takıldığını, davacının bu ziynet eşyalarını müşterek evden ayrılırken yanında götürdüğünü bildirmişlerdir....
Eldeki davada uyuşmazlık konusu olan husus ziynet-ev eşyası-çeyiz gibi kişisel eşyalar olup, uyuşmazlık konusu olmayan malvarlıkları üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağından bu hususta mahkemece verilen ihtiyati tedbirlerin itirazen kaldırılmasına ilişkin ara kararın gerekçe ve neticesinin usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmış,davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece, davacı kadının evden ayrılırken şiddet görmediği, eşyaları eşinin çağırdığı araçla taşıdığı, kişisel eşyalarını ve ev eşyalarının kendine ait olanlarını aldığının çekişmesiz olduğunu, iddiasına göre tüm ziynet eşyalarının eşinin abisinin ihtiyaçları için satıldığını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dava, ziynet eşyalarının aynen, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Hayat deneyimlerine göre olağan olan bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir....