"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm ziynet eşyalarının iadesine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren 09.02.2018 tarih 2018/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 11.04.2018...
Mahkemece; nafaka artırma talebinin reddine, 850 TL eşya bedelinin davalıdan tahsiline, ziynet eşyalarının talep gibi 15.000 TL bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Dairemizin, 02.04.2015 tarih, 2014/11349 E. 2015/5525 K. sayılı ilamında, "Davada, ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmazsa bedelinin tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunun 297. Maddesi (HUMK 388 md) hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangibir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak da getirmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde; ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini istemiştir. Mahkemece, ziynet eşyalarının bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinin incelenmesinde özetle; ziynetlerin kabulünün doğru olmadığını, pazar alanındaki işlerin gelişmesi ve daha çok mal getirebilmek için ziynet eşyalarının davacı tarafça davalıya verilip minibüs satın alındığını, yine ziynet eşyalarının çeşitli zamanlarda ailenin borçları, çocukların bakımı, hastane masrafları ile sergi yerleri ve dükkanın açılması için harcandığını, ziynetlerin bozdurulup harcanmasında kadının isteği ve onayının bulunduğunu, davanın reddinin gerektiğini belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Dava; ziynet eşyalarının iadesi davası niteliğindedir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....
Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Somut olayda, davacı taraf ziynet eşyalarının evlilik birliği içerisinde davalı tarafından bozdurularak harcandığını, davacıya tekrar iade edilmediğini iddia etmiş, davalı ise altınların hiçbir zaman davacıdan alınmadığını savunmuştur. Yargılama sırasında 20.09.2012 tarihli celsede dinlenen davalı tanığı, davalının babası M.. Y..,".......taraflar altınları bozdurmuşlar dolara çevirmişler ve bankaya yatırmışlar, hangi bankaya yatırdıklarını bilmiyorum ayrıca kimin adına yatırıldığını bilmem, herhalde davacı adına bankaya yatırılmış öyle olabilir zannediyorum. Bankadan bu para çekilip bunlar işyeri açtılar araba aldılar, işyeri ise yağlama yıkama servisidir ne kadar paranın kullanıldığını, çekildiğini bilmiyorum, söz konusu araç .... dir ve davalı A.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Aile Mah.sıfatıyla) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kişisel eşyanın iadesi davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından ziynet eşyalarına yönelik olarak temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının rahatsızlığı bahane edilerek sahip olamayacağı düşüncesiyle davalı ve ailesi tarafından ziynetlerin davacının elinden alındığını ve bir daha da iade edilmediğini belirterek, belirtilen ev eşyaları ile ziynet eşyalarının aynen iadesini istemiştir. Davalı ev eşyalarını vermeye hazır olduklarını ancak ziynet eşyalarını davacının üzerinde götürdüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur....
Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Kadının ziynet eşyalarının varlığını ve evde kaldığını ya da erkek tarafından elinden alındığını kanıtlaması halinde ziynetlerin kadına iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde, erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davacı, ziynet eşyalarının varlığını ve davalı tarafından rızası dışında alınıp iade edilmediğini ispat yükü altındadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince "...mahkememizce dinlenen tanık beyanlarına göre tanıkların tamamının davacının düğünde takılan ziynet eşyalarının kullanmadığını beyan etmesi ve ziynet eşyası olan bir kadının hayatın olağan akışına göre en azından özel günlerde sahip olduğunu ziynet eşyasını kullanmamasının hayatın olağan akışına aykırı olacağı düşünülerek tutarlı olan bu tanık beyanlarına göre ziynet eşyalarının davacı yanda olamdığı kanaati mahkememizde oluşmuştur. Uyuşmazlık konusu diğere bir husus da ziynet eşyalarının bozdurulup ne için harcandığıdır. Zira ziynet eşyalarının bozdurulup müşterek ihtiyaçların karşılandığı hususu davalı tarafından ispat edilmesi durumunda davalı ziynet eşyalarını iade yükümlülüğünden kurtulacaktır....
Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Kadının ziynet eşyalarının varlığını ve evde kaldığını ya da erkek tarafından elinden alındığını kanıtlaması halinde ziynetlerin kadına iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde, erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....
Mahkemece; ziynet eşyaların kolaylıkla saklanabilen, götürülebilen eşyalardan olduğu, hayat deneyimlerine göre olağan olanın bu gibi eşyaların kadının üzerinde olması gerektiği, davacı tanıklarının dava konusu ziynet eşyalarının davalı tarafından davacının elinden zorla alındığı, götürülmesine engel olunduğu yada davalıda kaldığı hususlarında görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı, davacının ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ispatlayamadığı, çeyiz eşyaları yönünden ise davanın kabul edildiği gerekçe gösterilerek; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, kişisel mal niteliğinde bulunan ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi istemine ilişkindir(TMK. md 220,226)....
Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile karşı tarafa verildiğinin ispatlanması halinde, erkek eş ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olağan olan ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır....