Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ziynet Eşyalarının İadesi-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm ziynet eşyalarının iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkin olup, boşanma davasından bağımsız olarak açılmıştır. İnceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.07.10.2013(Pzt.)...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ziynet Eşyalarının İadesi ve Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm ziynet eşyalarının iadesi ve alacak istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 16.09.2013 (Pzt.)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyalarının iadesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık ziynet eşyalarının iadesine ilişkin bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Sonuç olarak; davacı - karşı davalı erkeğin ziynet eşyalarının iadesi davasının kabul edilen kısmına, davalı - karşı davacı kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatın miktarlarına, ziynet eşyalarının iadesi davasının reddedilen kısmına ilişkin istinaf taleplerinin HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca kabulüne, tarafların sair istinaf taleplerinin HMK'nın 351/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

        Yine kural olarak, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanılmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarının iadeden kurtulur. Somut olayda 19.12.2012 tarihli bilirkişi raporunda; CD görüntüleri ve fotoğraflar incelenerek varlığı tespit edilen ziynet eşyalarının değeri 27.427,65 TL olarak belirlenmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Aile Mah.Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Ziynet ve Çeyiz Eşyalarının İadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz eşyası ve ziynet eşyasının aynen iadesi mümkün olmaması halinde bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir....

            Yasal gereklilik yukarıda belirtildiği şekilde iken, öncelikle mümkünse ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedele karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden ve karar yerinde tartışılmadan ziynet bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar verilmiştir." Mahkemece bozmaya uyularak "Davacının ziynet eşyası talebinin kabulü ile; özellikle mümkünse, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyalarının değeri olan 21.606,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" şeklinde hüküm kurulmuştur. Ancak, bu kez de hüküm altına alınan ziynet eşyalarının adet, cins, nitelik, miktar ve dava tarihi değerleri ayrı ayrı gösterilmemiştir. Hüküm bu haliyle şüphe ve tereddüt uyandıracak, infazda güçlük yaratacak niteliktedir. Bu sebeple usule uygun olmayan hükmün bozulması gerekmiştir....

              Dava, ziynet ve çeyiz eşyasının aynen iadesi, mümkün olmaz ise bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece eşya alacağı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ziynet alacağı yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm ziynet alacağı yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin yurt dışına çıkarken düğünde takılan ziynet eşyalarının kayınvalidesine bırakıldığını ,ev eşyaları ile kişisel eşyalarının ise müşterek hanede kaldığını ve iade edilmediğini belirterek müvekkiline ait 9 adet döğme, 8 adet burgulu bilezik, 26 adet hediyelik altın, 2 adet Cumhuriyet altını ile yatak odası takımı ve müvekkiline ait kişisel eşyaların aynen iadesi, olmadığı takdirde bedeli olan 21.218.00.-TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, ziynetlerin davacıda kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                Somut olayda; davalı tarafından ibraz edilen 08/12/2014 havale tarihli dilekçede, davacının ziynet eşyalarını üzerinde taşıyıp götürdüğü beyan edilmiş, oysa dinlenen davalı tanığı ... beyanında, davacının normal zamanlarda altın takmadığını, giderken altınları çantasında götürdüğünü ifade etmiştir. Böylelikle davalı beyanıyla tanık beyanı arasında çelişki olduğu anlaşıldığından söz konusu ziynet eşyalarının evde kaldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; mahkeme, ziynet eşyalarının kadına ait olduğu ve tarafların evinde kaldığı anlaşılmakla davacıya ait olup da davalıda kaldığı belirlenen ziynet eşyalarının aynen, aynen iadenin mümkün olmaması halinde ise nakden belirlenecek olan bedelinin iadesine karar verilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyalarının iadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet eşyalarının iadesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının (kişisel malların) iadesi istemine ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere, TMK’nun 118-395 maddelerinden kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunun 226 ncı maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu