Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira; tarafların, cenaze için davacının ailesinin yanına geldikleri, davalının, davacıyı ailesinin yanında bırakarak döndüğü ve devamında boşanma davası açtığı, ziynet eşyalarının kadının üzerinde olması ya da kadın tarafından muhafaza edilmesinin asıl olduğu, birlikte cenaze için evden ayrılan çiftin ziynet eşyalarını evde bırakmalarının ya da bu eşyaların davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesinin olağana ters düştüğü, davacı tanıklarının, kadının cenazeye geldiğinde yanında bir çantayla geldiğini, ziynet veya başka bir eşya getirmediğini söyledikleri ancak ziynet eşyasının rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalar olması dikkate alındığında kadın tarafından saklanması mümkün olduğundan; davacının, dava konusu ettiği tüm ziynet eşyaları ve paraların varlığını, bunların davalıda kaldığını ispat edemediği, davacı açıkça yemin deliline de dayanmadığından iddialarının ispatı açısından yemin teklifi de hatırlatılamamış olmakla davacının ziynet ve para...

ın cezaevinde olduğu, dolayısıyla çeyiz senedinde her ne kadar çeyiz eşyaları davalılara teslim edilmiş gibi gözükse de daha sonradan bu eşyaların davacı kadının zilyetliğinde olduğu, aynı şekilde ziynet eşyaları davalılara çeyiz senedi ile teslim edilmiş ise de bu ziynet eşyaları da davacının kendisinde olup, davalı koca ... cezaevinde iken evden kadının kendisi ayrıldığından ziynet eşyalarının da kendi uhdesinde olduğu gerekçesi ile davacının ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarına yönelik davasının reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Eşya ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 4.6.2008 tarihinde kabul edilen 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda kanunun yürürlüğe girdiği 6.6.2008 tarihinden sonra yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Temyiz eden davalı ...'ten ziynet ve çeyiz eşyaları yönünden 42 TL. temyiz peşin harcının eksik alındığı görülmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen ziynet ve çeyiz eşya alacağı ile mal rejimi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın ziynet talebi yönünden kabulüne diğer talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 1.126,00 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 117.10 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın...

        Somut olayda, davalı-davacı kadının ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen olmadığı takdirde şimdilik harcı yatırılan 1.000-TL tutarındaki bedelin iadesi istemli davalarında verilen kararın istinaf kanun yolu incelemesinde bölge adliye mahkemesince tefrik kararı verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet ve eşya alacağı davasının tefrikine dair verilen karar kesindir. Bu nedenle, davacı-karşı davalı erkeğin ziynet ve eşya alacağı davalarının tefrik edilmesine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Tarafların sair temyiz itirazları incelendiğinde; Davacı-karşı davalı erkek tarafından, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak boşanma davası açılmış, davalı-karşı davacı kadın da aynı hukuki nedene dayalı olarak karşı davası ile boşanma talebinde bulunmuştur....

          Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillere göre; mahkeme tarafından davacı kadının verilen kesin sürede ziynet ve eşya alacağı davasında fotoğrafları sunmadığı, delillerini ibraz etmediği ifade edilerek davasının ispatlayamadığından davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkeme tarafından ziynet eşyaları ve eşya alacağı konusunda davacı kadının tanıklarının ayrıntılı beyanları alınmadan, ziynet ve eşya alacağına dair soru sorulmadan davanın esası hakkında karar verilmesi doğru olmamıştır. Dolayısı ile davacı kadının ziynet ve eşya alacağına ilişkin istinaf isteminin kabulüne, kararın esası incelenmeksizin ilk derece mahkemesinin ziynet ve eşya alacağına ilişkin davanın reddine dair C ve D bentlerine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

          Davacı vekilinin davalı lehine çeyiz alacağı talebi yönünden vekalet ücreti hükmedilmesine ilişkin istinaf isteminin incelenmesinde; Yerel mahkemece davacı tarafından çeyiz eşyası alacağı hakkında usulüne uygun dava değeri belirtilerek somutlaştırılıp açılan bir dava bulunmadığı kabul edilmesine ve bu kabule göre çeyiz eşyası için açılmış bir dava bulunmamasına rağmen davalı lehine çeyiz eşyası talebi yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bununla birlikte yerel mahkeme karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2.maddesi ile hükmedilen vekalet ücretinin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği hususu düzenlenmiş olmasına ve ziynet alacağı talebi yönünden 441,00 TL tutarındaki davacı talebi reddedilmesine rağmen, ziynet alacağına ilişkin olarak davalı lehine reddedilen tutarı aşar şekilde 2.725,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi, davacının bu hususta açık istinafı bulunmadığından eleştirilmekle yetinilmiştir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/540 KARAR NO : 2022/527 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BÜNYAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2021 NUMARASI : 2020/20 Esas - 2021/353 Karar DAVA KONUSU : Ziynet eşya ve çeyiz eşya alacağı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, boşanma kararının kesinleştiğini, düğün öncesinde 26.08.2011 tarihinde nikah sırasında müvekkiline mehir senedi mahiyetindeki çehiz eşya senedi orada bulunan şahitlerin de imzası ile verilmiştir, söz konusu senette yer alan ziynetlerin ve eşyaların tamamı davalılarda kalmış ve bu güne kadar da müvekkiline verilmediğini...

          Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya 4 adet 90'lık tabir edilen altın ve 3 adet bilezik takılmadığını, bunlarında davacıdan alındığı iddiasının doğru olmadığını, 1 çift küpe, 1 adet saat ve 2 adet yüzüğün tarafların ortak ikametgahında bulunup, davacıya teslim edilebileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; 1- Davacının ziynet ve eşya alacağı davasının kısmen kabulü ile ziynet alacağı olarak 4.675,00 TL ile eşya alacağı olarak 4.575,00 TL'nin toplamı olan 9.250,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kısmen reddi kararının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....

          Davalı ..., husumetin kendisine yöneltilemeyeceğini, davacı ile davalı oğlunun evlendikten sonra ayrı bir evde ikamet ettiklerini ve ziynet eşyalarının hiçbir şekilde kendisinde bulunmadığını, kaldı ki davacı tarafça sunulan çeyiz senedinde de, davacının ziynet eşyaları üzerinde istediği şekilde tasarruf yetkisi bulunduğunun açıkça görülebileceğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacı tarafın dava konusu ziynet eşyalarının elinden alındığı ve harcandığı yönündeki iddiasını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Somut olayda, davacı ile davalılardan Halit'in evlenmeleri sırasında 16.04.2004 tarihli “gelinlik altın ve eşya senedi” başlıklı bir belge düzenlendiği, bu senette bir kısım ev (çeyiz) eşyaları ile 9 adet bilezik, 1 çift küpe, 2 adet altın yüzük ve 1 adet saat niteliğindeki ziynet eşyalarının, davacı ... ile davalı ...'...

            UYAP Entegrasyonu