WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sonucu taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya yol açan olaylarda davalı-karşı davacının kusurunun daha ağır olduğu, gerekçesiyle taraflarca açılan boşanma davasının ve yine kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasının "Kadına ait ziynet eşyalarının davalı-karşı davacı tarafça alıkonulduğu, davacı-karşı davalı kadına verilmediği" gerekçesiyle kabulüne karar verilmiş, karar, davalı-karşı davacı erkek tarafından kusur, tazminatlar, nafaka ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmiştir....

    Somut olayda kabul edilen ziynet alacağı değeri 37.917 TL olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle,kadının ziynet alacağına ilişkin karara yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine gelince : Davacı kadın tarafından erkek eş aleyhine evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davası açılmış, ilk derece mahkemesince boşanmaya ve fer’ilere ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı, davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ile ziynet alacağı talebinde faiz hükmedilmemesi ıslah talebinin reddine ilişkin karar ve ıslahla artırdıkları harcın iade edilmemesi, boşanma davasında yargılama giderleri, davalı erkek tarafından; iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, vekalet ücreti ve ziynet alacağı yönlerinden istinaf edilmiştir....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından çocukla kişisel ilişki, yoksulluk nafakası talebinin reddi, maddi ve manevi tazminat miktarı ile ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden, davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat ile ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının ziynet alacağı davasının reddedilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m/341, 362) Vergi Usul...

        İlk derece mahkemesi kararının “hüküm sonucu” bölümünde kadın lehine 50.000TL maddi tazminata hükmedilmiş ve hükmün gerekçesinde hükmedilen maddi tazminatın 36.508,60TL’sinin kadının kabul edilen ziynet alacağı bedeli olduğu belirtilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 174/1. maddesi, “Mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu olan taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir.” hükmünü amir olup TMK m.174’de düzenlenen “maddi tazminat” boşanmanın eki niteliğindedir. Kadının ziynet alacağı talebi ise, boşanmanın eki niteliğinde olmayıp boşanmadan ayrı bir davadır. Bu itibarla, mahkeme tarafından kadının maddi tazminat talebi ile ziynet alacağı davası hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, hükmedilen maddi tazminatın içinde ziynet alacağı taleplerinin de olduğundan bahisle, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          Temyize konu ziynet alacağı davasının kabul edilen ve reddedilen kısmı karar tarihindeki kesinlik sınırı 78.630,00TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi gereğince temyiz sınırı altında olduğundan kesindir. Açıklanan nedenle, davacı kadının ziynet-takı para alacağı davasının reddedilen kısmına yönelik temyiz başvurusunun ve davalı erkeğin ziynet alacağı davasının kabul edilen bölümüne yönelik temyiz başvurusunun ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Tarafların diğer temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, tazminatlar ile kabul edilen kadının ziynet alacağı davası yönünden; davacı kadın tarafından ise, katılma yoluyla tazminatların miktarı ve aynen iade olmadığı takdirde ödenmesine karar verilen ziynet alacağı bedeli yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Tarafların ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m.341, 362) Vergi Usul Kanunu...

              Somut olayda; davacı tarafından, hem boşanma hem de ziynet alacağı davasının birlikte açıldığı, davacının, her iki davası açısından da süresinde sunulan delil listesi ile tanıklarını bildirdiği anlaşılmaktadır. Davacının tanıklarının, 22.01.2020 tarihli celsede ilk derece Mahkemesi tarafından tanık olarak dinlenmelerine rağmen, tanıklara ziynet alacağı hakkında mahkeme tarafından hiç soru sorulmadığı halde, gerekçeli kararda da, davacı tanık beyanlarının, davacıdan duyduklarının aktarımına dair olup hükme esas alınamayacağından ziynet alacağına ilişkin davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Yasal sebep bulunmadıkça gösterilen tanıkların ziynet alacağı hususunda, dinlenmemiş olması savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatasıdır (HMK m.27). Dinlenilmeyen tanıklar yönünden HMK'nın 241. maddesi koşulları da oluşmamıştır....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ "...Davacı dava dilekçesinde çeyiz eşyaları, ziynet alacağı ve diğer zararlar için diye belirterek 30.000,00 TL maddi tazminat talep etmiştir. Davacıya 02/10/2017 tarihli celsede maddi tazminata yönelik talep sonucunu kalemler halinde açıklaması için süre verilmiş, davacı vekili 16/10/2017 tarihli dilekçesi ile talebini açıklamıştır. Davacının ziynet eşyası ve çeyiz eşyası alacağına ilişkin talebi boşanmanın eki niteliğinde değildir. Ziynet eşyası alacağı ve çeyiz eşya alacağı talebi ayrıca harca tabidir. Davacının harcı yatırılan usulüne uygun müstakil bir dava ve karşı davasının bulunmadığı" gerekçesiyle davacının maddi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; ziynet eşyaları hakkında hüküm kurulmadığını, davanın adli yardımlı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Kocanın "boşanma" kadının "karşı boşanma" ve "ziynet alacağı" davalarının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından, her iki boşanma davası ve fer'ileri yönünden; davalı-davacı kadın tarafından da reddedilen ziynet ve eşya alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadının ziynet alacağı talebine ilişkin olarak, daha önce aynı mahkemenin 2009/274 esas sayılı dosyasıyla talepte bulunduğu, bu talebinden 21.09.2009 tarihinde feragat ettiği; böylece feragatin kesin hükmün sonuçlarını doğuracağından mahkemece ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmesinde; usul ve yasaya aykırılık bulunmadığının anlaşılmasına göre; tarafların yerinde bulunmayan temyiz...

                Somut olayda; davacı kadının reddedilen ziynet alacağı 70.554,22 TL, kabul edilen ziynet alacağı 28.238,48 TL olup bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle tarafların ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Feragat ve kabul, 6100 sayılı Kanun'un 307 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu