"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi ve İpoteğin Fekki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının ipoteğin kaldırılması davasının reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, mülkiyeti davalı eşine ait olan 1516 ada 3 parselde kayıtlı taşınmazda bulunan 3 nolu daire için tapu kaydı üzerine aile konutu şerhinin verilmesini istemiştir. İstek Türk Medeni Kanununun 194/3. maddesine dayalıdır. Yapılan keşifle, tapu kaydında "arsa" vasfında kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde binanın mevcut olduğu ve tarafların 3 nolu dairede halen yaşadıkları, yirmi yıldır bu dairenin aile konutu olarak kullanıldığı belirlenmiştir....
İlk derece mahkemesince taşınmaz üzerine ipotek tesis edilirken taşınmazın malikinin Atilla'nın olduğu, banka tarafından Atilla'nın eşinden muvafakat alındığı ve aile konutu şerhi konulması yönünde idari başvuru bulunmadığı gerekçesi ile ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi isteminin reddine karar verilmiş, davacı ve davalı ... tarafından karar hakkında istinaf kanun yolu incelemesi talepleri neticesinde bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi tarafından davalı ... lehine de vekâlet ücreti takdiri gerektiği yönüyle yeniden karar verilmiş, sair istemler hakkında ise esastan ret kararı verilmiştir. Hükmün tamamına yönelik davacı malik olmayan eş tarafından temyiz talebinde bulunulmuştur. Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi gereğince, aile konutu olan taşınmaz üzerinde hak sahibi olan eşin tasarrufu, diğer eşin açık rızasına bağlıdır....
Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “direnme gerekçesinde" açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanunu madde 194 hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "Konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahî aile konutudur....
Açıklanan nedenlerle aile konutu şerhi davası için dosyada tefrik kararı verilip tapu iptal tescil kararının bekletici mesele yapılması, oluşacak sonucuna göre aile konutu şerhi hakkında karar verilmesi için kararın sair yönler incelenmeksizin kaldırılarak mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir. Açık rızanın varlığını ispat yükü ise aile konutu ile ilgili tasarrufta bulunana aittir. TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir. Bu sebeple taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Nitekim aile konutu şerhi kurucu değil açıklayıcı niteliktedir. Aksi düşünce ile tasarruf yetkisine ilişkin sınırlamanın şerh ile başlayacağı kabul edilmiş olur. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir....
Bu durumda, mahkemece bilirkişilerden ek rapor alınması veya gerekiyorsa yeniden keşif yapılması, uzman bilirkişilerden “aile konutu” olarak kullanılan bölümlerin kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi ve bu bölümlerle sınırlı olacak şekilde “aile konutu şerhi” konulması ve bu bölümler yönünden ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamı üzerine aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılardan ...'ye verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.05.2015 (Salı)...
, gerek nüfus kayıtları gerekse keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığı takdirde de görüleceği üzere davaya konu gayrimenkulün aile konutu olarak özgülendiğini, bu nedenlerle ve resen nazara alınacak sebeplerle aile konutu üzerine davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin fekki ile taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına dava konusu taşınmaz hakkında Konya 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kooperatif vekili tarafından davanın kabulü, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmaz kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....
Aile Mahkemesi SAYISI : 2021/557 E., 2022/140 K. Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ipoteğin kaldırılması davasının kabulüne, aile konutu şerhi davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davalılardan ... ve ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince aile konutu şerhi konulması davasının hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine, ipoteğin kaldırılması davasının kabulüne karar verilmiştir....
Maddesi uyarınca taşınmaza aile konutu şerhi konulabilmesi için taşınmazın aile konutu olarak özgülenmesi gerektiğini, oysa tarafların bu yerde birlikte yaşamadıklarını, aile konutu olarak seçmediklerini, davalının yurt dışında ikamet ettiğini, tarafların boşanmalarından sonra aile konutu şerhi konulması ve bu şerhin devamının mümkün olmadığını, TMK'nun 683. Maddesi gereğince mülkiyetin korunması gerektiğini, mülkiyeti kısıtlar ve ortadan kaldırır şekilde aile konutu şerhi konulamayacağını, tüm bu nedenlerle taşınmaz üzerine konulmuş bulunan aile konutu şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....