Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ipoteğin fekki ve aile konutu şerhi istemli davada aile konutu hususunun ipotek tesisinde ve dava tarihinde davalı taşınmazda ki bağımsız bölümün aile konutu olarak kullanılması gerektiği, dosyadaki deliller ve davacı beyanı ile aile konutu olduğu belirlenen 2. kattaki bağımsız bölümün ipotek tarihinde inşaat halinde olduğu, aile konutunun giriş zemin dairesi olduğu, bu dairenin de dava tarihinde aile konutu olarak kullanılmadığı anlaşılmakta olup davanın reddi gerekli ise de buna yönelik aleyhe istinaf olmadığından kaldırma nedeni yapılmadığı,hataya işaret edilerek eleştirilmekle yetinildiği gerekçesi ile davacı vekilinin tüm, davalı banka vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine; davacı tarafından dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu iddiasıyla...
AİLE KONUTU ŞERHİNİN KALDIRILMASIDAVADAN FERAGATKESİN HÜKÜM 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 194 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 237 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Türk Medeni Kanunu'nun 194/2. maddesi uyarınca aile konutu olarak Özgülenen taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması evliliğin devamı süresince her zaman istenebilir. Davalının daha önce açtığı taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına yönelik davasından feragat etmesi taşınmazın ^ ^ile konutu vasfını ortadan kaldırmaz ve sonradan açılacak davalar için kesin hüküm oluşturmaz. Taraflar arasında görülen Nevşehir Aile Mahkemesi'nin 2008/155 esas sayılı dosyasında toplanan delillerden dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu anlaşılmaktadır....
Mahkemece, davacının satıştan haberdar olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır....
Anılan kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince davacının istinaf itirazının esastan reddine, davalı ...’in ise vekalet ücretine yönelik istinaf itirazının kabulü ile diğer istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "Konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple, tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 13. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 18.06.2013 gün ve 2012/919 E. - 2013/490 K. sayılı kararın incelenmesi davalılardan Ziraat Bankası A.Ş. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 28.03.2014 gün ve 2014/5673 E. - 2014/7354 K. sayılı ilamıyla; “Davacı, aile konutu olan taşınmaz üzerinde davalı eş tarafından diğer davalı banka lehine rızası alınmadan ipotek tesis edildiğini ileri sürerek Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince ipoteğin kaldırılmasını ve tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasını istemiştir. Davalı banka iyi niyetli olduğunu savunmuştur....
Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakla, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....
Bu nedenle karar düzeltme dilekçesinin reddi gerekmiştir. 2-Aile konutuna ilişkin karar düzeltme istemine gelince; Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince aile konutu olan taşınmazın tapu kaydına, aile konutu ile ilgili şerhin verilebilmesi için, o konutun eşlerden birine ait olması zorunludur. Mülkiyeti üçüncü kişiye ait bir taşınmaz eşlerce aile konutu olarak kullanılıyor olsa bile, hak sahibi olan üçüncü kişinin bu taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkını sınırlayıcı şekilde, tapu kütüğüne aile konutu şerhi verilemez. Aile konutu şerhi konulması istenilen 10 nolu bağımsız bölümün 1999 yılından bu yana üçüncü kişi durumdaki S… … A… …'e ait olduğu ve bu kişi adına tapuda kayıtlı bulunduğu davanın ise 26.9.2005 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ve aile konutu şerhi ... ile ... ve ... aralarındaki katkı payı alacağı ve aile konutu şerhi davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine ve kısmen de mahkemenin görevsizliğine dair Ankara 7. Aile Mahkemesinden verilen 09.09.2009 gün ve 935/1054 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalılar vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, 2005 yılında ölen miras bırakan......
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, aile konutu şerhinin kaldırılması, ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davası ile aile konutu şerhinin kaldırılması davalarının ve davalı-karşı davacı kadının boşanma davası ile ziynet alacağı davalarının kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak yeniden hüküm kurulması kararı karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Fekki, Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı Ünye S.S. Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalının aile konutu şerhi konulmasına yönelik temyiz itirazları incelendiğinde; Tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davada, davalı kooperatife husumet yöneltilemez....