Gerçekleşen bu durum karşısında davalı-davacı kadının vekilinin davadan feragat konusunda özel yetkisi bulunmadığı gözetilmeden kadının boşanma davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün münhasıran bu sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2- DavaIı-davacı kadın vekilinin ziynet ve çeyiz alacağı davalarına yönelik açık bir feragat beyanı bulunmamaktadır. Davadan feragat beyanının, kesin ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açık olması lazımdır. O halde kadının ziynet ve çeyiz alacağı davalarının esasına girilerek gösterilen deliller değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasında boşanma davasının görüldüğü Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/43 esas (2016/473 E.) sayılı dosyasında tanık İdris Avcı’nın ziynet eşyaları ile ilgili olarak davalı ile aralarına kırgınlık girdiğini, ziynet eşyalarının davalıda olduğunu açıkça beyan ettiğini, mahkemece sadece davalının beyanına itibar edildiğini, kendi beyanlarının değerlendirilmediğini, müvekkiline ait çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıda olduğunu sabit olduğunu, mahkemece çeyiz eşyalarının değerinin belirlenmesi amacıyla yapılan keşiften sonra eşyaların vekil edene teslim edildiğini, vekil edenin dava açmakta haklı olmasına rağmen, vekalet ücreti takdir edilmemesinin yerinde olmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmlesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; "tarafların boşandıkları, ziynetlerin davacı kadına iade edilmediği, eşyalarının siyah bir torbaya konularak gönderildiği ancak ziynetlerin bir kısmının evlilik birliği devam ederken bozdurularak harcandığı kalan kısmının ise davacıya iade edilmediği, davacının baba evine geldiğinde üzerinde hiçbir ziynet eşyasının olmadığı, sonrasında ziynet eşyalarının davacıya iade edilmediği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının çeyiz senedine konu ziynet eşyalarını evden ayrılırken birlikte getirmediğini ispatladığı, davalı tarafın ziynetlerin davacı kadın tarafından kendisine iade edilmemek üzere hibe edildiğini ispatlayamadığı, bu durumda tanık beyanları ve çeyiz senedi ile ispat olunan ziynet eşyalarının kadına iadesinin gerektiğinden davacı tarafın ziynet alacağına ilişkin isteminin kabulüne, davacının çeyiz senedine konu eşyalarını evden ayrılırken birlikte getirmediğini ispatladığı anlaşılmıştır.Baskın öğreti; Yüksek Yargıtay...
Aile Mahkemesi 2014/900 esas, 2016/781 karar dosyası ile sona erdiği, taraflar evlenirken çeyiz listesi düzenlendiği, çeyiz listesinde yer alan eşyaların alınarak davalıya teslim edildiği, ziynet eşyalarının ise düğünden hemen sonra kasada muhafaza edileceği gerekçesiyle davacıdan alındığı, davacıya geri verilmediği, davacının, darp edilerek, müşterek 4 çocuğuyla birlikte sadece bir kısım giyim eşyalarını içerir valizi ile uçağa bindirilerek baba evine gönderildiği gerekçesi ile çeyiz listesinde yer alan eşyaların bedeli ile ziynet eşyalarının bedelinin ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya dava dilekçesi ve tensip zaptının usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, süresinde cevap dilekçesi vermediği anlaşılmıştır....
talebini ispat edememiş olduğu kabul edilerek buna yönelik talebin reddine karar vermek gerektiğinden ziynet eşyasının reddine, kadının çeyiz eşyasına yönelik davasının kısmen kabulü ile, çeyiz eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde toplam 3.640,00 TL'nin davacı-davalıdan yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir....
Davalı ... cevap dilekçesinde; davanın husumetten reddi gerektiği, diğer davalı ...' ın müşterek konutu terki esnasında yanında ziynet eşyası getirmediğini, diğer eşyalardan koltuk köşe takımı, 1 takım Alman kadifesi, 1 takım kadife simli şalvar, 1 adet mecidiye takım, 1 adet kutmi takım haricindeki eşyaların depoda olup teslime hazır olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden ziynet eşyalarına ilişkin davanın kabulüne ve istenen ziynet eşyalarının davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaması halinde dava değeri olan 2.000. TL'nin tahsiline, çeyiz eşyalarına ilişkin davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine, 6. Hukuk Dairesi 26.09.2013 tarih, 2013/1134 E. -2013/13093 K. Sayılı ilamı ile "......
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı eşte kaldığı ileri sürülen ziynet eşyaları ile bir kısım çeyiz (ev) eşyasının bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava; ziynet ve kişisel eşya (çeyiz eşyası) alacağı istemine ilişkindir....
Ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden yapılan incelemede; İspat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile karşı tarafa verildiğinin ispatlanması halinde, erkek eş ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olağan olan ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalı ...'in 2009 yılında evlendiklerini, aralarında sürekli geçimsizlik olduğunu, müvekkilinin 7 ay yurtdışında kaldığını, davalının uçak bileti alarak, davacıyı ... gönderdiğini, davacının yalnız bir spor çanta ile ....'ye geldiğini, dilekçeye ekli çeyiz senedinde yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının bedellerinin faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....
Ziynet ve Çeyiz Eşyası Yönünden; Davacı karşı davalının boşanma ve ferilerine yönelik istinaf talebi bulunmayıp, ziynet ve çeyiz eşyası davası yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. Ziynet ve çeyiz eşyası davasının, boşanmanın eki niteliğinde olmadığı, istinaf incelemesinin sağlıklı yapılabilmesi için davaların ayrılması gerektiği anlaşıldığından, ziynet ve çeyiz eşyası istemine ilişkin davanın bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine ve tarafların bu davaya yönelik istinaf incelemelerinin yeni esas üzerinden yapılmasına karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....