Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi 2017/1649 esas, 2018/509 karar sayılı kararla, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda mahkemece, erkeğe yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında kadının da erkeğin ailesi ile görüşmek istemediği anlaşılmakla, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile davacı kadın yararına 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, kadın yararına 10.000 TL maddi tazimata ve 8.000 TL manevi tazminat karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delilerden; ilk derece mahkemesi kararında açıklandığı üzere, davalı kadının kendisini sürekli aşağılayan davacı erkeğin kardeşleri ile görüşmek istememesinin kendisine kusur olarak yüklenemeyeceğinin anlaşılmasına göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmaktadır....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili 12/03/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince verilen kararın yerinde olmadığını, davacının iddialarını ispatlayamadığını, tanık beyanlarının görgüye dayalı bilgilerinin olmadığını, hepsinin duyuma dayalı bilgileri aktardıklarını, tanık anlatımları ile davacının daha kusurlu olduğunun ispatlandığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını, tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiği görüldü. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; davanın tümüne yönelik süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

    Dayanak davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda başka bir kadınla birlikte yaşayan erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle reddedilmiş olduğu da dikkate alındığında; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği anlaşılmıştır....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının evine ve çocuklarına bakmadığını, özel nedenleri bulunduğunu bunu rencide olmamak için duruşmada ve dava dilekçesinde dile getiremediğini bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Davacının dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaları ispat edemediği, delile dayanmadığı, mahkemenin ret gerekçesinin doğru olduğu sabittir....

      Gerçekten, TMK. m. l66/II son cümleye göre itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir. Yukarıda da belirtildiği üzere, TMK'nın 166. maddesinin birinci fıkrası uyarınca taraflar arasında geçen her olay boşanma kararı verilmesi için yeterli olmayıp, bu olayların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet vermesi gerekmektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Terk nedenine dayalı bir dava bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/3 madde koşulları da oluşmamıştır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda eşine şiddet uygulayan ve evden kovan koca tamamen kusurludur....

          Mahkemece; "Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma talebine ilişkindir. Boşanma talebi yönünden yapılan değerlendirmede; Evlilik birliğinin sarsılmasına dayalı dava hakkı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 166/1. maddesinde: "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. " şeklinde düzenlenmiş, yine aynı maddenin devamında: “Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....

          DAVA Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin davalı-karşı davacı kadının kusurlu davranışları sebebiyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına müvekkili yararına maddî ve manevî tazminata, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına davacı-karşı davalı erkeğin sebep olduğunu iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. III....

            "evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı (TMK. md. 166/1-2)" gerekçesi ile boşanma davası açmıştır. Toplanan delillerden, davalı kadının, eşine "geri zekalı, salak, aptal, adi, hayvan" gibi sözlerle hakaret ettiği ve uygun olmayan kıyafetlerle sokağa çıktığı anlaşılmaktadır. Davalı kadının gerçekleşen bu eylemleri, "evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ve boşanmayı" gerektiren kusurlu davranışlardır. Davacı kocanın, dava dilekçesinde bu vakıaları ... sürmemiş olması, ... olan bu eylemleri ortadan kaldırmaz. Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan bir boşanma davası olduğuna göre, davalı kadının gerçekleşen kusurlu davranışlarıda, evlilik birliğini temelinden sarstığından, boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekmektedir....

              Davalı-karşı davacı erkek vekili; başka kadınla ilişki dava tarihi itibariyle ispatlanamadığı, tarafların en azından eşit kusurlu kabul edilmeleri gerektiği, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakaların yersiz olup, kadının yoksulluğa düşmeyeceği, kaldı ki hükmedilen miktarların da fahiş olduğunu belirterek kararı kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz etmiştir. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine, karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Yargıtay bozma ilamı ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Yargıtay 2....

              UYAP Entegrasyonu