"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından açılan boşanma davası, Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde yer alan "zina", 163 .maddesinde yer alan “haysiyetsiz hayat sürme” ve 166/1. maddesinde düzenlenen "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebeplerine dayanmaktadır. Mahkemece davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanununun 161, 163 ve 166/1 maddeleri gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Toplanan delillere göre davalı erkeğin başka bir kadınla arkadaşlık kurduğu ve telefon görüşmeleri yaptığı anlaşılmaktadır. Erkeğin güven sarsıcı bu davranışları, zina yaptığının ve haysiyetsiz hayat sürdüğünün kabulü için yeterli değildir....
Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde tarafların ön inceleme duruşmasında hazır olduğu, ön inceleme duruşmasında taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalının zinası aksi halde evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile boşanma davası olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece de kabul edildiği üzere dava, zina (TMK m. 161) olmadığı taktirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1-2) boşanma davasıdır. O halde “yapılan yargılama ve toplanan delillerden mahkemece tarafların zina sebebiyle boşanmalarına karar verilmiş ise de; tarafların barıştıkları 2013 yılı Ağustos ayından davanın açıldığı 16.02.2015 tarihine kadar davalı erkeğin zina fiilini gerçekleştirdiği toplanan delillerle kanıtlanamamıştır....
Bu durumda davacı erkek davasında hem zina (TMK.m.161) hem de evlilik birliğinin sarsılmasını (TMK. m. 166/1) hukuki sebep olarak göstermek suretiyle, özel ve genel boşanma sebeplerine birlikte dayanarak boşanma talep etmiştir. Yapılan yargılama neticesinde mahkemece davacının davası kabul edilerek, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiş, kısa karar da zina (TMK m. 161) sebebiyle açılan boşanma davası yönünden ise olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş ise de gerekçeli kararda "zina nedeniyle açılan davanın reddine " ilişkin gerekçe yazılarak gerekçe ve kısa karar arasında çelişki yaratılması doğru bulunmamış mahkemece bu hususta kazanılmış haklar dikkate alınarak değerlendirme yapması gerektiği sonucuna varılmıştır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkek, davasını hangi boşanma hukuki sebebine dayandırdığına dair bir kanun maddesi belirtmeden, “sadakat yükümlülüğünü ihlal” sebebiyle boşanma davası ikame etmiş, davalı-davacı kadın ise evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle (TMK m. 166/1) karşı boşanma davası açmış, mahkemece kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında herhangi bir kanun maddesi bclirtmeksizin karşılıklı boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Mahkeme, tarafından kabul edilen boşanma davaları yönünden gerekçesinde, erkeğin davasını Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine (zina) dayalı olarak nitelendirdikten sonra tarafların kusurlarını yazarak, her iki davanın da evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayanarak kabul ettiğini belirtmiştir. Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması Anayasa hükmüdür (T.C. Anayasa m.141/3)....
iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle, 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle ve 162 nci maddesi uyarınca pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar karşılıklı olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açtığı görülmüştür. Davacı karşı davalı kadın dilekçeler aşamasında; erkeğin sözel, duygusal ve fiziksel şiddet uyguladığı, birlik görevlerini yerine getirmediği ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu vakıalarına dayanmıştır. Davalı karşı davacı erkek ise; kadının birlik görevlerini yerine getirmediği, duygusal şiddet uyguladığı, en son müşterek konuttaki paraları ve değerli eşyaları alarak evi terk ettiği vakıasına dayandığı görülmüştür....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı kadın, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) ve zina (TMK m. 161) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmiş, mahkemece kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında "kadının birleşen davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verildiği halde, hükmün gerekçesinde; kadının davasının evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davası olduğu ve evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle davanın kabul edildiği belirtilerek, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK m. 298/2). Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde zina (TMK m.161), kabul olunmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmiş, mahkemece kısa kararda davacı-davalı kadının davasının kabulü ile tarafların zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verildiği halde gerekçeli kararda kadının davasının kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilerek; ayrıca kısa kararda kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmolunduğu halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmolunarak kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır...
Taraflar arasındaki zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasını reddine, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının ise kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönden kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, davacı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm gerekçe ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dava Türk Medeni Kanununun 166. ve 161. maddesine dayalı olarak açılmıştır. Toplanan delillerle, davalı kocanın eşine fiziksel şiddet uyguladığı, birlik görevlerini yerine getirmediği ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu sabit olmuştur. Davalı kocanın sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışları güven sarsıcı davranış aşamasında kalmıştır. Türk Medeni Kanununun 161. maddedeki zina nedeniyle boşanma koşulları oluşmamıştır. Mahkemece, boşanma kararının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak Türk Medeni Kanununun 166/1. maddeden karar verilmesi gerekirken, zinayı düzenleyen Türk Medeni Kanununun 161. maddeden verilmesi isabetli olmamıştır....