HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/2302 KARAR NO : 2020/1784 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MUĞLA AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2018 NUMARASI : 2014/264 ESAS - 2018/438 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve zina nedeniyle nedeniyle boşanma davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmakla; dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü; ASIL DAVADA İDDİA Davacı/davalı erkek vekili 20/02/2014 tarihli dava dilekçesinde öz olarak; davalı ile evlenebilmek için önceki evliliğini bitiren müvekkilinin evliliği çabuk bitirebilmek için eski eşine 1000,00TL nafaka ödemek durumunda kaldığını mal ve para da verdiğini, evliliğin ilk zamanlarında iyi giden ilişkilerinin davalının maddi...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın tarafından 08.02.2013 tarihinde "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanılarak açılan boşanma davasına karşı, davalı-karşı davacı erkek tarafından da, eşine karşı aynı hukuki sebeple 08.03.2013 tarihinde "karşı boşanma" davası açılmış; davacı-karşı davalı kadının daha sonra 06.02.2014 tarihinde bağımsız olarak açtığı "zina" (TMK. md.161) sebebine dayanan ... 3. Aile mahkemesinin 2014/113 esas 2014/85 karar sayılı boşanma davası, bu dosya ile birleştirilmiştir. Mahkemece, dava ve karşı dava hakkında hüküm kurulduğu halde, kadın tarafından açılan "zina" sebebine dayalı birleştirilen boşanma davası hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmemiştir. Davalar birleştirilerek görülmüş olsa dahi, her dava bağımsız niteliklerini korurlar ve birleştirilen davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/06/2019 NUMARASI : 2015/585 ESAS - 2019/461 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki karşılıklı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davalarının zina nedeniyle boşanma davasının, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmakla; dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü; ASIL DAVADA İDDİA: Davacı/davalı erkek vekili 03/08/2015 tarihli dava dilekçesinde öz olarak; tarafların 04.11.2005 tarihinde evlendiklerini, ortak 9 yaşında Batuhan isimli çocuklarının bulunduğunu, her iki tarafında diş hekimliği mesleğini yaptığını, davalının davacı ile mesleki ve kişisel yarış içinde bulunduğunu, bunun da ortak hayata yansıdığını, davalının sosyal ortamlarda da davacıyı baskı altına aldığını, cinselliği...
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı olarak boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, çocuklar için aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 1.250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 400.000,00 TL maddi ve 400.000,00 TL manevi tazminata, davalı-karşı davacı kadın yararına fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL ziynet alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; erkeğin evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davasının reddine, erkeğin zina nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 161....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından davanın reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davası, hem Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde yer alan "zina sebebine", hem de aynı Yasanın 166/1. maddesinde düzenlenen "evlilik birliğinin sarsılması" sebebine dayanmaktadır. Davalı erkeğin başka bir kadınla birlikte yaşadığı ve bu kadından bir çocuğunun olduğu ve davanın açıldığı tarihte de birlikte yaşamın devam ettiği tanıklarca ifade edildiğine göre, şartları oluştuğu halde, her iki sebebe dayanan boşanma talebinin kabulüyle boşanmaya karar verilecek yerde yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir....
Bir yargılama hatası veya eksikliğin bozma sebebi oluşturabilmesi için karar üzerinde değiştirici etkiye sabip olması gerekir. Usulü eksiklik veya hata, karara etkili değilse bozma sebebi yapılamaz (HUMK. m. 428/son). Bu bakımdan, sayın çoğunluğun "davalı-karşı davacı vekilinin 22.11.2012 tarihli dilekçesinde gösterdiği tanık beyanlarının diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiğine" ilişkin görüşüne katılamıyoruz. Davalı-karşı davacı tarafından açılan karşı boşanma davası, öncelikle "zina" (TMK. m. 161), bunun kabul edilmemesi halinde "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" (TMK. m. 166/1) sebebine dayandığına göre; sorun, davacı-karşı davalı (kadın)'ın, gerçekleşen eyleminin "zina" olarak kabul edilip edilmeyeceğindedir. Mahkeme, kadının gerçekleşen bu eylemini "güven sarsıcı tutum ve davranış" olarak değerlendirmiştir....
da bu kadın ile yeni hayat kurarak evli bir çift gibi yaşadığını, yine bu kadından erkeğin iki tane çocuğunun olduğunu, davalının evlilik birliğindeki görevlerine aykırı davrandığını, müvekkili ile ilgilenmediğini, belirterek öncelikle zina sebebiyle tarafların boşanmalarına, bunun mümkün olmaması halinde haysiyetsiz hayat sürme eyleminin kabulü ile tarafların boşanmalarına, mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 20.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Kanunda yer alan özel boşanma sebeplerinden biriyle açılmış bir boşanma davasında, bu özel sebebin yanında davacının da boşanmayı gerektirecek ağırlıkta bir kusuru ispatlanmış olsa bile; bu husus, karşı tarafça dava konusu yapılmamış ise artık özel sebebe dayalı boşanma kararı verilmesinde ve sonuçlarında dikkate alınamaz. Somut olayda davalının eyleminin Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde yer alan boşanma sebebini oluşturduğunda duraksama yoktur. Özel boşanma sebebi ispatlanmıştır. Bu bakımdan, artık davalının dayanılan boşanma sebebini çürütmek amacıyla değil de, “Davacının da kusurlu olduğunu" ispat etmeye yönelik gösterdiği deliller ve davacının kusuru dikkate alınmaz. Diğer bir ifade ile özel boşanma sebebine dayalı boşanma davalarında; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle açılan boşanma davalarında olduğu gibi davacının kusurlu davranışlarının dikkate alınması suretiyle kusur kıyaslaması yapılamaz....
KARŞI OY YAZISI Türk Medeni Kanununun 166'ncı maddesinde, “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” genel boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olup, bu madde bir bütündür. Burada birden fazla boşanma sebebi değil, tek ve genel boşanma sebebi düzenlenmiştir. O da, “evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır” Evlilik birliği, ister aynı maddenin (4.) fıkrasında gösterilen yasal karine sebebiyle temelinden sarsılmış olsun; ister, evlilik en az bir yıl sürmüş olması şartıyla, eşlerin birlikte başvurması veya bir eşin, diğerinin davasını “kabul” etmesi sebebiyle sarsılmış sayılsın; isterse bunlar olmaksızın ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı araştırılıp ispatlanmış bulunsun, bu maddede gösterilen yasal şartların gerçekleşmesi halinde boşanma kararı verilir....
Aile Mahkemesi'nin 2017/34 Esas ve 2018/397 Karar sayılı boşanma davasının Yargıtay denetiminden geçerek 30/06/2020 tarihinde kesinleşmiş olması sebebiyle artık yargılama yapılamayacağı, boşanmanın fer’i niteliğinde olan TMK’nın 174. maddesi gereğince maddi ve manevi tazminat taleplerinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle boşanma ve velayet talepleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar vermiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf dilekçesinde; davanın reddine yönelik istinaf isteminde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, zina, olmadığı taktirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma istemi ve fer’ilerine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355)....