Boşanma davalarında tarafların kusurlu davranışları değerlendirilip, boşanmaya sebebiyet veren vakıalara göre taraflardan her birinin kusur durumu belirlenip, tek kusur belirlemesi yapılarak, belirlenen bu orana göre maddi-manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, kadın yararına bir kez maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile açılan boşanma davasının kabulü ile verilen tazminatlara ek olarak, zinaya dayalı boşanma kararı nedeni ile ek tazminata hükmedilmesi ve tedbir-yoksulluk nafakası miktar ve tarihleri yönünden infazda tereddüte sebebiyet verecek şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2019 NUMARASI : 2018/729 ESAS 2019/811 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların evlilik birliğinin sarsılması, davalının davacı müvekkiline pek kötü onur kırıcı davranışlarda bulunması sebebi ile boşanmalarına, 1000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte 50.000,000 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
, alkol ve uyuşturucu madde kullanan, ekonomik sadakate aykırı davranan davalının boşanmaya yol açan olaylarda tam kusurlu olduğu , taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamını imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, bu aşamadan sonra tarafları birlikte yaşamaya zorlamanın mümkün görülmediği, ayrıca evliliğin devamında taraflar, müşterek çocuk ve toplum açısından korunmaya değer bir yarar kalmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne ve tarafların zina (TMK 161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması dayalı (TMK m. 166/1) boşanma talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği," şeklindeki gerekçeyle, "Davacının zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebeplerine dayalı boşanma davasının KABULÜ ile tarafların TMK 161 maddesi gereğince ZİNA ve TMK nın 166/1 maddesi gereğince ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları 11/09/2019 doğumlu TC kimlik numaralı Şükran Ayla'nın velayetinin...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; kadının zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebeplerine dayanan boşanma davalarının kabulü ile erkeğin evlilik birliğinin sarsılma hukuki sebebine dayalı davasının reddine karar verilmesinin isabetli olup olmadığı, zina eyleminin ve kusurların ispatlanıp ispatlanmadığı, kusur tespitinin yerinde olup olmadığı, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 161 ... maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci maddesi, 327 ... maddesi, 328 ... maddesi, 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 ... ve 371 ......
Davalı-davacı kadının ziynet alacağına ilişkin katılma yoluyla yapılan temyiz itirazlarının incelenmesi mümkün olmayıp, dilekçenin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması (MK m. 166/1) ve davalı-davacı kadın tarafından zina (TMK m. 161) hukuki sebebine dayalı boşanma davasında; ilk derece mahkemesince davacı-davalı erkek tam kusurlu bulunarak boşanmaya ve ferilere ilişkin hüküm kurulmuş; ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı-davalı erkek kusur tespiti, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı-davacı kadın ise katılma yoluyla tazminatların ve nafakaların miktarı ile ziynet alacağının reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Bölge adliye mahkemesi davacı-davalı erkeğin istinaf başvurusunu esastan reddetmiş; davalı-davacı kadının istinaf başvurusunu ise hiç incelememiştir....
İstinaf Sebepleri Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı eşin evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek evliliğin bitmesine neden olduğunu, bunun dosyada dinlenen tanık beyanları ve kamera görüntüleri ile de sabit olduğunu, müvekkilinin 41 yıllık eşinin kendisini aldattığını öğrendiğini ve müvekkilinin evlilik birliğine olan inancını yitirmesine sebep olduğunu, müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını aksine evlilik birliğinin gerektirdiği tüm görev ve sorumlulukları yerine getirdiğini ileri sürerek haksız ve hukuka aykırı kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davalı-karşı davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebi uyarınca Türk Medeni Kanunu 166/1 maddesi hükmüne dayanarak açılan boşanma davasının reddine, davacı-karşı davalı erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebi uyarınca Türk Medeni Kanunu 166/1 maddesi hükmüne dayanarak açılan boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı-karşı davalı erkeğin eşini tehdit ettiği ve eşine fiziksel şiddet uyguladığı, davalı-karşı davalı kadının ise sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği ispatlanmıştır....
Karşı davanın zina veya evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davası olarak açıldığı, gerekçede zinanın ve evlilik birliğinin temelinden sarsılma şartının kadın yönünden gerçekleşmediğinin anlaşıldığı ancak hükümde ayrı ayrı hüküm kurulmadığı anlaşıldığından mahkemenin hüküm kısmında bulunan "karşı davanın reddine" yönelik kısmın hükümden çıkarılmasına, davalı-karşı davacının Zinaya Dayalı Boşanma Davası ile Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Dayalı Boşanma davalarının ayrı ayrı reddine şeklinde hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından "evlilik birliğinin sarsılması" (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayanılarak açılan boşanma davasına karşı, davalı-karşı davacı kadın tarafından da, "evlilik birliğinin sarsılması" (TMK m.166/1) hukuki sebebine dayalı "karşı boşanma" davası açılmıştır. Davacı-karşı davalı erkek de bağımsız olarak açtığı evliliğin iptali davasında , eşinin evlilik öncesi cinsel ilişki ve başkası ile nişanlılığını sakladığını iddia ederek Türk Medeni Kanununun 150. maddesi uyarınca nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından TMK 166/3. maddesine dayalı olarak açılan boşanma davasının ön inceleme duruşmasında, kadının anlaşmalı boşanmayı kabul etmemesi üzerine davacı-davalı erkek tarafından yargılamanın çekişmeli boşanma davası olarak görülmesi talep edilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda erkeğin zina (TMK m.161) hukuki sebebine dayalı davasının reddine, davalı- davacı kadının ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebebine dayalı birleşen davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir....