O halde mahkemece, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasında, delillerin özel boşanma (hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış) sebebi yönünden değerlendirilerek ve bu hukuki sebebe dayalı olarak karar verilmesi gerekirken, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) sebebi ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.05.2017(Prş.)...
Davalı-karşı davacı erkek vekili; başka kadınla ilişki dava tarihi itibariyle ispatlanamadığı, tarafların en azından eşit kusurlu kabul edilmeleri gerektiği, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakaların yersiz olup, kadının yoksulluğa düşmeyeceği, kaldı ki hükmedilen miktarların da fahiş olduğunu belirterek kararı kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz etmiştir. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine, karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Yargıtay bozma ilamı ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Yargıtay 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri, birleşen dava ise TMK'nın 161. maddesi nedeniyle zina nedeni ile boşanma olmadığı takdirde, 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferilerine ilişkindir. Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (HMK 114/1- d md.) olup, bu husus kamu düzeni ile ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(HMK 115/1 md.)...
talebinin reddine, vakıaya yönelik ve zina nedenine dayalı boşanma kararı verilmesine yönelik istinaf talebinin kabulüne ilk derece mahkemesi kararının 1 nolu bendinin kaldırılmasına, erkeğin zina nedenine dayalı davasının reddine, 166/1 maddesi gereğince açılan davasının kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece tefhim edilen kısa kararda “Karşı davanın kabulü ile Türk Medeni Kanununun 166/1 (evlilik birliğinin sarsılması) ve 163. (suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme) maddelerine göre tarafların boşanmalarına” karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında “ Türk Medeni Kanununun 161. (zina) maddesine göre tarafların boşanmalarına,” hükmedilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz....
Gerekçe 1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının reddinin, erkeğin davasının kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, nafakalar ile kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarlarının uygun olup olmadığı, kadın tarafından zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı erkek aleyhine açılan dava ile iş bu dava arasında fiili ve hukuki irtibatı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Ön inceleme duruşmasında, davacı vekili, davalarının hukuki sebebinin öncelikle TMK'nın 161. maddesi kapsamında zina nedeniyle boşanma, bunun sabit görülmemesi halinde ise TMK'nın 166/1 maddesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası olduğunu bildirmiştir....
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın boşanma yönünden kabulüne, nafaka ve maddi-manevi tazminat istemleri yönünden reddine, müşterek çocukların velayetinin kendisine verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; TMK'nun 161. Maddesi uyarınca zina sebebiyle tarafların boşanmalarına ilişkin talep yönünden davanın reddine, TMK'nun 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin davacı anneye verilmesine, velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuklar ile davalı baba arasında şahsi ilişki tesisine, 20.000- TL maddi ve 25.000- TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmolunmuştur. Davacı kadın vekili; lehine hükmolunan nafakalar ve tazminatların talepleri doğrultusunda arttırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuş ise de; davacı kadın vekili 26/09/2022 tarihli dilekçesi ile istinaf isteğinden vazgeçtiğini beyan etmiştir....
Davacı-karşı davalının, dava dilekçesinde haysiyetsiz hayat sürme, zina pek kötü muamele, davalı-karşı davacının ise onur kırıcı davranış nedeni ile boşanma sebebi gösterilerek davalarını açtığı, mahkeme tarafından tarafların boşanma nedenin açıklattırılmadığı, ön incelemede uyuşmazlığın evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma davası olduğunun kabul edilerek yazılı gerekçe ile asıl davada tarafların TMK 166/3 maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesi doğru görülmediğinden, davalı-karşı davacının istinaf başvurusunun kabulü ile diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- Davalı-karşı davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Viranşehir 1....
Dolayısıyla evlilik birliği temelinde sarsılmış (TMK m.166/1) ve eşler bu sonuca eşit kusurları ile sebep olmuşlardır. Bu yüzden, taraflardan birinin evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebebiyle açtığı boşanma davasında, şayet çok uzun süreli fiili ayrılık kanıtlanıyorsa boşanmaya karar verilmelidir. Bu arada, TMK'nun 166/son maddesinde belirlenen üç yıllık fiili ayrılık süre şartı da göz ardı edilmeyerek, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü için, en az üç yıl ve daha uzun süreli ayrılıkları, “çok uzun süreli fiili ayrılık” olarak kabul etmek gerekir. Eldeki davada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK m.166/1) boşanma davası açtığı, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmalara katılmadığı, mahkemece, fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi olamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....