CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadın eşin zina fiilinin olmadığını, bir an için zina yapıldığı düşünülse dahi 2014 yılındaki fiilin affedildiğini ve zina davasının hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını belirtmiş ve erkek eş aleyhine evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasına yönelik vakıalar ileri sürerek; davanın reddine, kabul edilmesi halinde ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk lehine aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın eş lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. III....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; tüm dosya kapsamı ve dinlenen davacı-davalı kadın tanıklarının beyanı ile davalı-davacı erkeğin başka bir kadınla ilişkisini olduğu yine özellikle de erkeğin birlikte yaşadığı iddia edilen dinlenen davalı-davacı tanığı ... nın beyanı ile davalı-davacının çocuğunun babası olduğunu beyan ettiği, ilk olarak davacı-davalının, davalı-davacı erkeği evden attığını sonra tarafların barıştıklarını, eşine döneceğini düşündüğünü ancak davalı-davacının eşinin elinden herşeyini aldığını bu sebeple eşine dönmeyeceğini beyan ettiğini ve çocuklarını da davalı- davacıyı baba olarak kabul ettiklerini ve bir de çocukları olduğunu beyan ettiği, davalı-davacı kocanın zina eylemi sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve evliliğin devamında korunması gereken bir fayda kalmadığı, bu nedenle davacı-davalı kadının zina nedenine dayalı boşanma davasının kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına...
tablosundan davalının bu iki çocuğu tanıdığını, taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek, tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 3.000 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dinlenen tanık beyanlarına göre de davacı tarafın evlilik birliğinin mevcut duruma gelmesinde tam kusurlu olduğu kanaatiyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Zina Nedenine Dayanan Boşanma Davası Açısından Değerlendirme: Mutlak boşanma sebeplerinden biri olan zina TMK 161. Maddesinde düzenlenmiş olup, düzenlemede "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur". denmiştir. Zina eşlerden birinin, evlilik birliği devam ederken, karşı cinsten bir kişi ile isteyerek cinsi münasebette bulunması olarak tanımlanmaktadır. Zina mutlak bir boşanma sebebi olduğundan zinanın varlığı halinde ayrıca bunun evlilik birliğini temelden sarsmış olup olmadığı araştırılmaksızın boşanmaya karar verilmesi gerekir....
Dava, zina hukuki sebebi ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet ve çeyiz eşyasına ilişkindir. 1- Davacının istinaf itirazının incelenmesinde; Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının bu dava ile zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma, aylık 500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası, 100.000,00'er maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, davalının süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmada Laleş isimli kadınla dini nikahla evli olduğu ve bu kadınla, davacı ile birlikteyken de cinsel birlikteliklerinin olduğunu beyan ettiği, mahkemece kadının dava dilekçesinde tanık deliline dayanmaması nedeniyle dinlenen tanıkların hükme esas alınmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdiği görülmüştür. Davacı dava dilekçesinde tanık deliline dayanmamış ise de; delil olarak nüfus kayıtlarına dayanmıştır....
Aile Mahkemesi'nde 2017/34 esas sayılı dosyası ile boşanma davasının olduğunu, kadının boşanma davasının henüz kesinleşmediğini ancak kadının bu süreç içerisinde bir başka erkek ile gönül birlikteliği yaşadığını ve ayrıca dini imam nikah ile evlendiğini, kadının dini nikah ile evlenerek birlikte yaşamasının zina nedeni ile boşanma şartlarını oluşturduğundan tarafların boşanmasına karar verilebileceğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle olmadığı taktirde 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına, 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı kadına dava dilekçesi usulüne uygun olarak 02.07.2020 tarihte tebliğ edilmiş olup davalı kadın tarafından yasal süresi içinde cevap dilekçesi verilmemiştir. III....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2019 NUMARASI : 2018/663 ESAS - 2019/816 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 10/01/1992 yılında evlendiklerini, iki tane reşit müşterek çocuklarının olduğunu, davalının üçüncü şahıs bir kadınla birlikte yaşamaya başladığını, müvekkiline fiziki şiddet uyguladığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının ağır kusurlu olduğunu, öncelikle TMK 161. maddesi gereğince zina nedeni ile tarafların boşanmasına, olmadığı takdirde TMK 166. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın ve aylık...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, küçük düşürücü suç işleme , zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
İlk derece mahkemesi; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye bırakılmasına, müşterek çocuk yararına 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına yasal faiziyle birlikte 30.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminata, ziynet alacağına ilişkin davanın tefrikine hükmetmiştir. Davalı koca; boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, tazminat, velayet ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1- 2) hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar (HMK md. 166/1)....