İlçe Jandarma Komutanlığında düzenlenen kadının erkekle ortak haneye dönmek istediğini belirten 26/04/2015 tarihli tutanakta erkeğin imzası olsa da kadının aynı gün tekrar baba evine bırakılarak erkek tarafından 28.04.2016 tarihinde zina hukuki sebebine dayalı davanın açıldığı, dosya içerisinde af olgusunun kabulünü gerektirir bir delilin mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. O halde davacı-karşı davalı erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davalının zina dışındaki kusurlarının tespit edilmemesi, iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminatların azlığı bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; hukuka aykırı deliller esas alınmak suretiyle zina sebebiyle boşanma kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın zina sebebiyle kabulü ile boşanma, iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminat ile miktarları bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dava; zina (TMK 161) kabul edilmediği takdirde, evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK 166/1- 2) hukuksal nedenine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir....
Kadının ıslah ile zina, olmadığı takdirde TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma davasının eklenemeyeceği ve usulsüz olduğuna ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmemiş, erkeğin ıslahla farklı vakıaya dayanarak TMK 166/1 maddesinden boşanmayı da istediği belirlendiğinden bu doğrultudaki istinaf başvurusu reddedilmiştir. Yaşanan olaylar nedeniyle evlilik birliğinin eşler arasında artık devamına imkan kalmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşılmaktadır. Bu yüzden TMK 166/1- 2 maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Evlilik birliği içerisinde ve boşanma davası devam ederken başka bir erkekle yaşayan kadın lehine ilk derece mahkemesi tarafından verilen 200 TL tedbir nafakasının kaldırılması gerektiği anlaşılmış ve hükmedildiği tarihten itibaren kaldırılmış ve erkeğin bu doğrultudaki istinafı kabul edilmiştir....
Kadının ıslah ile zina, olmadığı takdirde TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma davasının eklenemeyeceği ve usulsüz olduğuna ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmemiş, erkeğin ıslahla farklı vakıaya dayanarak TMK 166/1 maddesinden boşanmayı da istediği belirlendiğinden bu doğrultudaki istinaf başvurusu reddedilmiştir. Yaşanan olaylar nedeniyle evlilik birliğinin eşler arasında artık devamına imkan kalmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşılmaktadır. Bu yüzden TMK 166/1- 2 maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Evlilik birliği içerisinde ve boşanma davası devam ederken başka bir erkekle yaşayan kadın lehine ilk derece mahkemesi tarafından verilen 200 TL tedbir nafakasının kaldırılması gerektiği anlaşılmış ve hükmedildiği tarihten itibaren kaldırılmış ve erkeğin bu doğrultudaki istinafı kabul edilmiştir....
Davalı-karşı davacı kadın, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesinde düzenlenen zina nedenine dayalı boşanma, bu talebi kabul edilmediği takdirde Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma istemiştir. Bu tür davalarda; tek dava ancak iki ayrı talep mevcuttur. Zina, mutlak boşanma sebebidir. Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise, zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir. Yapılan incelemede; mahkemenin de kabulünde olduğu üzere Diyarbakır 2....
Davalı/k.davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğinin ispatlandığını, ancak mahkemece zina nedenine dayalı açılan boşanma davasının reddedilmesinin hatalı olduğunu, boşanmaya neden olan eylemlerde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, mahkemece kusur değerlendirilmesinin hatalı olarak yapıldığını, müvekkili lehine hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılarak, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Asıl davanın konusu; geçimsizlik sebebine dayalı boşanma, karşı davanın konusu; zina, olmadığı takdirde geçimsizlik sebebine dayalı boşanma davasıdır. Mahkemece, karşı davada zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddine, asıl ve karşı davada geçimsizlik sebebine dayalı boşanma davalarının kabulüne karar verilmiş, hükme karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
in davalı kadın ile ilişki içerisinde olduğu belirtildiğinden ve bunun yanında diğer tanıkların beyanları ile soybağının reddi dava dosyası nazara alınarak tanık İsmal'in beyanlarına itibar edilmediği, birleşen dosyada; zina nedenine dayalı boşanma talebinin kanıtlanmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinin ise davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu gerekçeleri ile davacı-davalı erkeğin zina nedenine dayalı boşanma talebinin hak düşürücü süre nedeni ile reddine, haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma talebinin şartlar oluşmadığından reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinin kabulü ile 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, birleşen dosyada davalı-davacı kadının zina nedenine dayalı boşanma davası ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının reddine, çocuğun soybağının reddine ilişkin karar kesinleşmiş olduğundan...
Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; sadece zina nedeni ile boşanma davasının reddini istinaf ettiklerini, erkeğin halen başka bir kadınla yaşadığını, zina davasının hak düşürücü süreden reddinin doğru olmadığını, kararın diğer kısımlarının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek kararın sadece zina sebebine dayalı boşanma davasının reddi kısmının kaldırılmasına, zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Dava; tarafların öncelikle zina (TMK md. 161) aksi takdirde hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK md. 162) ya da haysiyetsiz hayat sürme (TMK md. 163) olmadığı taktirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK ın. 175). Mahkemece davacı kadın yararına TMK 175 maddesi gereğince aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....
Bu durumda davacı kadının zinaya dayalı boşanma davasını ispatladığının kabulü gerekir. O halde davacı kadının zinaya dayalı (TMK m.161) boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....