Dava, davacı ile evli olduğunu bildiği davacının eşi ile davalının duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle davacı eşinin kişilik haklarına saldırıda bulunduğu iddiası ile davalı hakkında açılan tazminat davasıdır. Davalı ile davacının eşi arasındaki duygusal ve cinsel ilişki, davacı yönünden Türk Medeni Kanunu'nda boşanma nedeni olarak kabul edilen "zina" fiilini oluşturur. Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir....
Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir....
Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir. -/- -2- 2013/12555-2014/7471 Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesindeki düzenleme anlamında davalının davacıya karşı "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüğünün bulunmaması, davalının duygusal ve cinsel ilişki fiilinin tarafının davacı olmayıp, davacının eşi olması, "zina" fiilinin ceza yasalarımıza göre suç olmaktan ve dolayısıyla davalının fiilinden dolayı sanık veya hükümlü olmaması karşısında haksız fiillerde manevi tazminatı düzenleyen Borçlar Kanunu'nun 56. ve 58. maddelerindeki düzenlemeler ile Türk Medeni Kanunu'nun manevi tazminata ilişkin 174/2 maddesindeki düzenlemenin davalının eylemine uymaması, davalının eyleminin davacıya...
Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir....
Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir....
Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir....
, davacı kadının erkeğin açtığı davaya sunduğu dilekçelerinden 2017 yılı itibariyle kocasının zina eylemini öğrendiği, birleşen davayı kadın 27.05.2019 tarihinde açtığı, birleşen zina dava dosyasında toplanan delillerden , dinlenen davacı tanıklarının beyanlarından davalı kocanın Selver Yılmaz isimli kadın ile veya başka birisi ile zina eylemi olarak nitelendirilecek ilişkisinin 16.10.2017 tarihinden sonra da devam ettiği hususu kanıtlanamadığı, eşlerden biri zina ederse, diğer eşin dava hakkı boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak 6 ay geçmekle düşeceği, temadi eden eylemlerde ise temadinin bittiği tarihte hak düşürücü süre işlemeye başlayacağı, davacı öğrendiği zina eyleminin de temadi ettiğini kanıtlayamadığı, davacı kadının, erkeğin zina eylemini öğrendikten sonra 6 ay içerisinde dava açmamakla dava hakkı düştüğü gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın reddine, anne yanında bulunan müşterek çocuk Ayaz yararına aylık 450,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına ise tedbir nafakasına...
birinci ve ikinci fıkraları gereğince takdir edilen maddî ve manevî tazminatların esası yerinde olduğu, ancak miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadının tüm istinaf taleplerinin reddine, erkeğin kusur, boşanma sebebi, tedbir nafakası, tazminat miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile kararın kusur gerekçesinin açıklanan şekilde düzeltilmesine, kararın ilgili hüküm fıkralarının kaldırılmasına erkeğin zina nedenine dayalı birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların zina nedeniyle boşanmalarına, kadın için hükmedilen tedbir nafakasının birleşen dava tarihi itibarıyla kaldırılmasına, erkek yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından, mal rejiminin tasfiyesi davası hakkında hüküm kurulmaması ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece verilen hükmün mal rejimi tasfiyesi davasını da kapsadığının anlaşılmasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mal rejimi tasfiyesi davası nedeniyle davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre ayrıca maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya uygun bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
Aile Mahkemesinde anlaşmalı olarak boşandıklarını ancak anlaşmalı boşanma protokolünün sadece tazminat ve nafaka hususlarında olduğunu, mal paylaşımı konusunda boşanma protokolü ile herhangi bir anlaşma olmadığını, tarafların daha sonra mal paylaşımı konusunda anlaşmalı boşanma protokolü düzenleyip imzaladıklarını, 10/12/2021 tarihli mal paylaşımı konusundaki anlaşma protokolünün mahkemeye sunulduğunu, mal paylaşımının protokol hükümlerine göre mahkemece hüküm altına alınmasının tarafların talep ettiğini ancak mahkemece hatalı karar verildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi için istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355. maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....