"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davalı-davacı (kadın) tarafından her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kocanın eylemlerinin zina olarak değerlendirilemeyeceği bu sebeple davalı-karşı davacı kadının zina (TMK md. 161) hukuki sebebine dayalı boşanma davasının ispat edilmiş sayılamayacağı; ancak terditli taleplerinde Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı boşanma sebebinin gerçekleşmiş bulunmasına göre, davalı-davacı kadının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/04/2023 NUMARASI : 2022/886 ESAS-2023/279 KARAR DAVA KONUSU : Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 500.000,00 TL maddi ve 500.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 34 XX 282 plakalı araca tedbir konulmasına, müvekkili adına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, edinilen malların tasfiyesini takiben 5.000,00 TL katkı payı alacağı-değer artış payı alacağı ve 5.000,00 TL katılma alacağı olarak şimdilik fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL alacağın dava tarihinden...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından nafakaların miktarı ve tazminatlar yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise zina hukuki nedenine dayalı davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, nafakaların miktarı ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması(TMK m.166/1) hukuki nedenine dayanan boşanma davası ile davalı-karşı davacı kadının zina (TMK m.161) hukuki nedenine dayalı boşanma davasının reddine, davalı-karşı davacı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması(TMK m.166/1) hukuki nedenine dayanan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından zina (TMK m. 161) hukuki sebebine dayanılarak boşanma isteminde bulunulmuş, mahkemece tarafların zina nedeniyle boşanmalarına karar verilmiştir. Zina olayının mevcut sayılabilmesi için en önemli koşul, "cinsel ilişkinin" varlığının kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış olmasıdır. Davalı erkeğin bir başka kadınla cinsel ilişkiye girdiği kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış değildir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalı erkeğin başka bir kadınla evden çıkarken ve sokakta yürürken görüldüğü anlaşılmakla beraber, evlilik sırasında, bir başka kadınla cinsel birleşmenin gerçekleştiği dosya kapsamı ve tanık beyanlarından anlaşılamamaktadır....
İlk derece mahkemesi, kadının zina sebebine dayalı davası olmadığı ve zina sebebiyle karar verilmesine ilişkin ıslah dilekçesinin sözlü yargılama aşamasında verildiği, kadının münhasıran evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebebine dayalı boşanma davası açtığı gerekçesiyle kadının davasının TMK m. 166/1 uyarınca kabulüne hükmetmiştir....
İlk derece mahkemesince zina hukuki sebebine dayalı boşanma davası reddedilmiş ise de davalı erkeğin dosya kapsamındaki deliller ve özellikle aldatmayı itiraf ettiğine dair yeminli tanık beyanı dikkate alındığında davacı kadının kurban bayramında yaşanan son olayda aldatıldığını öğrendiği ve süresi içerisinde zinaya dayalı boşanma davası açtığı başka kadınla birlikte olan erkeğin eyleminin güven sarsıcı davranış değil zina olduğu kanaati oluşmakta zina hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Mahkemece, her üç boşanma davasında, bu davaların esasını oluşturan "boşanma" talepleri konusunda ayrı ayrı hüküm kurulması yerinde olmakla birlikte, evlilik birliğinin sarsılması sebebine(TMK m. 166/1) dayalı boşanma davaları için ayrı , zina sebebine dayalı(TMK m.161)boşanma davası için ayrı kusur belirlenerek, sonucunda boşanma davalarının eki niteliğinde bulunan tazminat talepleri konusunda her bir dava türü(özel/genel boşanma sebebine dayalı davalar) için ayrı ayrı hüküm kurulması doğru olmamıştır. Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddi-manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir....
Mahkemece, taraflar arasındaki yabancı mahkeme kararında yanların boşanma ve mal rejimi, velayet, nafaka, tazminat yönlerinden verilen kararın ... ....Aile Mahkemesinin kesinleşen 2008/379 Esas 2009/289 Karar sayılı ilamı ile tanınmasına ve tenfizine karar verildiğini, yanlar arasında kesin hüküm bulunduğunu açıklayarak taraflar arasındaki mal paylaşımı konusunda kesin hüküm olduğundan davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı davalı erkek vekili dava dilekçesinde açıkça delillerini bildirmemekle beraber dilekçe içeriğinde iddialarını tanık ve sair delillerle ispat edeceklerini beyan etmesi yani tanık deliline dayanması nedeniyle, davalı davacı kadının, davacı erkeğin tanık ve delillerinin esas alınması yönündeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Zina, evli bir erkeğin başka bir kadınla, evli bir kadının da başka bir erkekle cinsel ilişkide bulunması veya ilişkide bulunmaya teşebbüs etmesidir.Zina olayının mevcut sayılabilmesi için en önemli koşul, "cinsel ilişkinin" varlığının kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış olmasıdır. Taraflarca boşanma sebebi olarak ileri sürülen maddi vakıalar değerlendirilerek yapılan incelemede, erkek zina ve evlilik birliğinin sarsılması nedenlerine dayanarak boşanma davası açmıştır. Zina nedenine dayalı boşanma davalarında (TMK:m.161) dava açma süresi; devam eden zina eyleminde; bu eylemin sona erdiği tarihten itibaren başlar....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada davacı birleşen dosya davalı kadının dava dilekçesinde 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine dayalı olarak zina sebebi ile boşanma ve fer'îleri yönünden dava açtığı, ayrıca evlilik birliğinin temelden sarsılmasına yönelik talebinin olmadığı, dilekçe içeriğinden de yalnızca davalı - birleşen dosya davacısı erkeğin kendisini aldattığı ve zina sebebine dayandığı halde İlk Derece Mahkemesince kadının hem 4721 sayılı Kanun'un 161 inci hem de 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı olarak açılan davalarının kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğu, erkek tarafından sunulan mesaj kayıtlarından kadının erkeğe hakaret ve küfür ettiği, erkeğin ise kadını aldattığı ve fiziksel şiddet uyguladığı, İlk Derece Mahkemesince hernekadar kadına, erkeği kıskandığı için sık sık arayarak işyerinde rahatsız ettiği kusur olarak yüklenmiş ise de erkeğin eylemleri neticesinde kadının tepkisel olarak bu...