Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, taraflar arasındaki boşanma davasının kesinleşmesi ile birlikte kayden davacıya ait taşınmazda davalının haksız işgalci konumunda olduğu, davalının açtığı mal paylaşımı davasının para alacağına ilişkin olup, her zaman takas ve mahsubun mümkün olduğu ve sonucunun beklenmesine gerek olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 737.36.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin karara yönelik olarak hiç bir gerekçe yazılmamış, kararda denetime olanak verecek şekilde deliller tartışılarak ret ve üstün tutma sebepleri gösterilmemiş, vakıalarla ilgili herhangi bir tespitte bulunulmadığı gibi hükmün hangi delillere dayanılarak verildiği, hangi olayların sabit olduğu ve hangi nedenle zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddedildiği kararda belirtilmemiştir. Açıklanan nedenlerle gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; kocanın açtığı karşı davada şüpheleri üzerine erkeğin başka bir kadınla ilişkisi olduğunu iddia ettiğini, dava devam ederken koca ve dava dışı kadının bir otelde kaldığını öğrenmeleri üzerine zina nedenine dayalı davayı açtığını, artık şüphelerinin somutlaştığını, bu nedenle ret kararının hatalı olduğunu, zinaya dayalı davasının kabulü halinde, verilecek boşanma kararı ziynet ve mal tasfiyesi davalarını etkileyecek nitelikte olduğundan ziynetlerin derdestlik nedeniyle reddi kararının da hatalı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, zina hukuksal sebebine dayalı boşanma (TMK m.166/1) ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. TMK'nın 161. maddesine göre; "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, kadın lehine verilen tazminatlar yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; erkeğin davasının kabulü, zina hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddi, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası, iştirak nafaka miktarı, birikmiş nafaka alacağına işletilen faizin başlangıç tarihi yönlerinden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı kadın tarafından özel boşanma sebeplerinden zina hukuki sebebine (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuksal sebebine dayanılarak boşanma isteminde bulunulmuş, mahkemece davalı-karşı davacı kadının zinaya dayalı boşanma davasının "TMK 161 maddesinde belirtilen dava sebebini öğrenilmesinden...

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından reddedilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava zina (TMK m. 161) hukuksal sebebine dayalı boşanma davasıdır. Bölge adliye mahkemesince davacı kadının zina (TMK m.161) hukuksal sebebine dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmiş ise de; toplanan delillerden, davacı kadının dayandığı ve davalı erkek tarafından inkar edilmeyen, erkeğin başka kadınla birlikte, banyoda yarı çıplak vaziyette çekildiği ve samimi durumda oldukları anlaşılan fotoğrafının bulunduğu ve tanık beyanından erkeğin başka kadının yanında yaklaşık 10 gün süreyle kaldığı anlaşılmaktadır....

          Dosya içindeki belge kayıtlar incelenmiş, davacı-karşı davalı vekilinin dosya içerisine ibraz ettiği vekaletnamenin genel davalara ilişkin vekaletname olduğu, boşanma davalarını takip yetkisini içeren özel vekaletname olmadığı görülmüştür. Boşanma kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olup boşanma davasında tarafın kendisini avukat ile temsil ettirmesi durumunda sunulacak vekaletname HMK.nun 73 ve 74. maddeleri ve Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 93. maddesi uyarınca fotoğraflı ve boşanma davasını takip yetkisi içeren özel vekaletname olması gerekmektedir....

          Dava; TMK 161, 163, 166 /1 maddesi gereği zina, haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davasıdır. Dava dilekçesinde, tarafların TMK m. 161 kapsamında zina, TMK m.163 kapsamında haysiyetsiz hayat sürme ve TMK m. 166/1 kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenleri ile boşanmaları talep edildiği halde, haysiyetsiz hayat sürme iddiasına ilişkin TMK m.163 maddesi kapsamında ve evlilik birliğinin temelinden sarsılma iddiasına ilişkin TMK'nın 166/1 kapsamında bir gerekçe yazılmamış, ilk derece mahkemesince olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Boşanma davalarının "aynı dava" içinde "birden fazla sebeple" açılması mümkündür. Aile mahkemesi hakimi her bir sebep hakkında inceleme yaparak karar vermek zorundadır (HMK.md.26). Davacı kadının dava dilekçesi, zina yanında haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılma sebebine dayalı boşanma isteğini de içermektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; zina nedenine dayalı boşanma kararı verilmemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası, tazminatların ve kişisel ilişkinin süresi yönünden, davalı kadın tarafından ise; tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek, zina (TMK m.161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK.m.163) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebeplerine dayanarak boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. Davacı, davalının zinası nedeniyle hem özel hem de genel sebebe dayanarak boşanma talep edebilir. Evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı dava kabul edilmiş, zina sebebine dayalı boşanma konusunda ise bir karar verilmemiştir....

            "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın 14.09.2015 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi talepli dava açmış, 10.11.2015 tarihli dilekçeyle davadan feragat etmiş, mahkemece feragat nedeniyle boşanma ve mal paylaşımı davalarının reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafça mal rejiminin tasfiyesi davasının feragat sebebiyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile temyiz edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesi davası, ancak evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesiyle görülebilir hale gelir. Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından feragat edildiğinden, evlilik birliğinin devam ettiğinin, diğer bir deyimle eşler arasındaki mal rejiminin sona ermediğinin kabulü gerekir (TMK m. 225)....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile usulüne uygun verilen ara karara rağmen davalı tanıkları, ... ve ...' ın açık adreslerinin bildirilmemesi nedeniyle bu tanıkların dinlenilmesinden vazgeçilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, zina sebebine dayanan boşanma davalarında, yasada öngörülen hak düşürücü süre, süre gelen eylemlerde, son eylemin bittiği tarihten itibaren başlayacağı, davacı kadının zina eylemini 2017 yılı Nisan ayında öğrendiği tanıklarca ifade edildiğine göre, hak düşürücü sürenin sona erdiğinden söz edilemeyeceği, hal böyle olunca, davanın süresinde açıldığının ve davalı erkeğin zina eyleminin gerçekleştirdiği sabit olmakla davanın kabulüne karar verilmesi ve kadın lehine koşulları oluştuğu için 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesi gereğince maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, bununla birlikte tazminatların miktarları, kusur durumu ve tarafların ekonomik durumları...

                UYAP Entegrasyonu