İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Mahkemece; davacı tarafından açılan zina nedeniyle boşanma talebinin reddine, davacı tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle davanın kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/1 nci maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, TMK'nun 174/1- 2 maddesi gereğince maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulü 7.000,00 TL maddi, 7.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davanın ev eşyaları yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; olayda davalının zinasının bulunduğunu, zina davasının kabulü yerine reddinin hatalı olduğunu, ayrıca tazminatların az olduğunu belirterek istinafa başvurmuştur....
Aile Mahkemesinin 2017/800 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesi ile tarafların zina nedeniyle boşanmalarına karar verilmesi talep edilmişse de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.03.2023 tarihli 2021/2-848 Esas, 2023/213 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, eşler arasındaki evlilik birliğinin 12.01.2018 tarihinde sona erdiği, bu şekilde erkek tarafından zina hukuki sebebine dayalı davanın açıldığı tarihte tarafların birbirlerine karşı sadakat yükümlülüğünün bulunmadığı, sona eren evlilik hakkında boşanma davasının da açılmasının hukuki sonuç doğurmayacağı, erkek tarafından açılan işbu davanın Kayseri 1. Aile Mahkemesinde görülmekte olan davaya, kusur belirlenmesi yönünden bir etkisinin bulunmayacağı gerekçesi ile davacı tarafın açmış olduğu davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
KARŞI OY YAZISI Türk Medeni Kanununun 161. maddesinin ilk fıkrası hükmüne göre; “eşlerden biri zina ederse diğer eş boşanma davası açabilir” Davacı, “zina” ve “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebeplerine birlikte dayanarak boşanma davası açmış; mahkemece, davalının bir başka kadınla cinsel ilişkisi sabit görülerek zina sebebiyle boşanma kararı verilmiştir. Toplanan delillerle davalının bir başka kadınla cinsel ilişkide bulunduğu gerçekleşmiştir. Zina, mutlak bir boşanma sebebidir. Bu sebebe dayanan bir boşanma davasında, sebebin gerçekleşmiş olması yeterli olup, ayrıca bu olayın evlilik birliği üzerindeki etkilerine (diğer bir ifade ile bu olay sebebiyle ortak yaşamın temelinden sarsılmış, amacını yitirmiş, devamına olanak kalmamış olup olmadığına) bakılmaz. Olayın gerçekleşmiş olması tek başına boşanma için yeterlidir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, her ne kadar erkeğin zina eyleminde bulunduğu erkeğe kusur olarak yüklenmişse de kadının erkeğin zina eylemini 2015 yılı içerisinde öğrendiği, erkeğin 11.01.2016 tarihinde verdiği emniyet ifadesinde ilişkisi olduğu kadından şikayetçi olduğu ve bu tarihten sonra erkeğin bu kadın ile bir araya geldiğine dair dosya kapsamında delil olmadığı, zina eyleminin öğrenilmesinden itibaren 6 ay geçtiği ve kadının zina davasının süresinde açılmadığı ve reddine karar verilmesi gerektiği, toplanan delillerden; erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise birden fazla kez zina eyleminde bulunduğu, bu hususun tanık ve otel kayıtları ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu, ağır kusurlu olan kadın yararına tazminata hükmedilemeyeceği...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin zina eylemine ilişkin vicdani kanıya ve zina eyleminin unsurlarına ulaşılıp, ispatı yapılamadığı, ezcümle Karşıyaka sahilde 29 Ekim tarihinde tanıklardan Hasibe'nin yeminli ifadesine göre bir bankta birlikte otururken gördüğü kadınla davalının ilişkisini inandırıcı ve makul gerekçelerle izah edemediği, bu hali ile eylemin güven sarsıcı davranış olarak nitelendirilmesi gerektiği, ayrıca birlik görevlerini ihmal eden, sürekli yakın çevreden borç istemek ve ödememek yoluyla eşini toplum içinde küçük düşüren davalının bu davranışlarının, davacı yönünden evlilik birliğinin katlanılması davacıdan beklenilemeyecek derecede temelinden sarsılmasına neden olduğu; davanın bu hali ile kabulü ile tarafların boşanmalarına, zina nedeniyle boşanma talebi ile açılan dava kanıtlanamadığından bu talebin reddine karar verildiği, evlilik birliğinden olma küçük ...'...
Bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kadının zinaya dayalı davasının, erkeğin cep telefonundan elde edilen verilere dayanarak açıldığı, bu delil ele geçiriliş şekli itibariyle hukuka aykırı elde edildiği, erkeğe yüklenen zina vakıasının usulüne uygun olarak ispatlanamadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ailesine bakmayan, güven sarsıcı davranışta bulunan ve kadına hakaret eden erkek ağır; erkeği aşırı kıskanan, tartıştıklarında eşya fırlatan, çok para harcayan ve erkeğin akrabaları ile görüşmek istemeyen kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1-2 maddesi gereğince boşanmalarına, birleşen zina nedeniyle açılan davanın reddine, kadın yararına nafaka, maddî ve manevî tazminata, müşterek çocuğun istinaf incelemesinden önce ergin olması nedeniyle velayet konusunda karar verilmesine ve iştirak nafakası takdirine yer olmadığına karar verilmiş, karar taraflarca yukarıda gösterilen sebeplerle...
Davacı-karşı davalı vekili 31.05.2016 tarihli ıslah dilekçesinde; yargılama aşamasında kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, ... isimli bir erkek ile birlikte olduğunu, bu erkeği ortak çocuk ile yaşadıkları eve aldığını, 04.12.2015 tarihinde ortak çocuğu görmek maksadıyla eve gittiği bir anda kadını belirtilen erkekle yatak odasında yakaladığını, bu nedenle davayı “zina nedeniyle” boşanma davası olarak ıslah ettiklerini ileri sürerek tarafların zina nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararı: 7. ......
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 19/11/2019 tarih, 2019/210 Esas 2019/272 Karar sayılı sayılı kararında "zina nedeniyle açtıkları davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna" ilişkin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Davacı kadın vekilinin Anamur 2....
kabulüne karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle zina hukuki nedenine dayalı davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş ise de; kadının davasında verilen boşanma kararı taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden erkeğin zina hukuki nedenine dayalı konusu kalmayan davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, boşanmaya neden olan olaylarda zina eyleminde bulunduğu anlaşılan kadının, ağır kusurlu olduğunun anlaşılması karşısında kadının maddî manevî tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, zina eylemi nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek lehine manevî tazminat takdir edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gibi, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında takdir edilen manevî tazminat miktarının da makul olduğu ortak çocukların yaşları itibariyle ihtiyaçları, sağlık durumları, mevcut hayat şartları, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları dikkate...
ve hukuki olarak bunun af olarak değerlenledirmesi yapıldığından iş bu dava tarihinden önceki olayların artık boşanma sebebi olarak ileri sürülemeyeceği de göz önünde bulundurulmuş bununla birlikte iş bu dava tarihi olan 17.06.2019 tarihinden önceki dönem için davalı erkeğin zina fiilini işlediğinin iş bu dosyada hukuka uygun deliller ile ispatlanamadığından açılan davanın reddine, 2019 yılının Kasım ayı içerisinde emniyet kayıtlarında belirtilen otellerde ve tarihlerde dosyada ismi geçen kadın ile aynı otel odasında kaldığı sabit olduğundan 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesindeki zina fiilinin sübuta erdiği gerekçesi ile kadının 2019/497 Esas, 2020/730 Karar sayılı iş bu dava dosyası ile birleştirilen zina nedeniyle açılan boşanma davasının reddine; 2019/523 Esas sayılı davacı kadın tarafından zina nedeniyle açılan boşanma davasının reddine; 2019/1143 Esas, 2020/74 Karar sayılı iş bu dava dosyası ile birleştirilen erkek tarafından açılan 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince...