Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma ve ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince tarafların boşanmalarına karar verilerek kadın lehine boşanmanın ferilerine hükmedilmiş; hükme karşı davalı erkek tamamı yönünden, davacı kadın da tazminat ve nafaka miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuş ve bölge adliye mahkemesince kadının tazminatların miktarına dair başvurusu kabul edilerek tazminatlar yönünden ... hüküm kurulmuştur. Hüküm yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz edilmiştir. Davalı erkek istinafa ve temyize boşanma ve ferileri yönünden başvurmuş ve hüküm boşanma yönünden kesinleşmemiştir....

    Ne var ki, “zinasebebine dayanan boşanma davasında, toplanan delillerin zinanın varlığını kabule yeterli olmaması durumunda, gerçekleşen olaylar evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte ise, bu sebeple boşanma kararı verilebilir. Çünkü, kanun koyucu zinayı özel boşanma sebebi kabul etmekle, bu olayın evlilik birliğini onarılmaz şekilde temelinden yıktığını daha baştan kabul etmiş demektir. Dolayısıyla zinaya dayanan boşanma isteği, birliğin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma isteğini de içinde barındırır. Davalı tarafından daha önce açılan boşanma davası, “kusurlu” bulunarak reddedilmiştir. Sözü edilen davada toplanan delillerden davalının eşiyle birlikte yaşamaktan kaçındığı, evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediği tespit edilmiş, eldeki davada da güven sarsıcı tutum ve davranışlarda bulunduğu gerçekleşmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 12.12.2013 gün ve 16534-29450 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. 1-Davacı kadın davalı koca aleyhine zina (TMK md 161) hukuki sebebine dayalı olarak açtığı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulü ile tarafların zina nedeniyle boşanmalarına, davacı kadın yararına hükümde gösterildiği şekilde tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata...

        Davalının, davanın zina hukuki sebebi nedeniyle kabulüne, kusur tespitine dair istinaf başvurusu yönünden; TMK.nun 161/1. maddesinde "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir." TMK.nun 163. maddesinde "Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir." TMK.nun 166/1. maddesinde; "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olarsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." denilmektedir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davalar; fiili ayrılık sebebine ve zina hukuki sebeplerine dayalı karşılıklı açılmış boşanma (TMK m.166/1) davalarıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara taraf vekilleri süresinde istinaf talebinde bulunmuşlardır. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; 6100 Sayılı HMK.nun 345. maddesinde; "İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır." 6100 Sayılı HMK.nun 347/1. maddesinde; "İstinaf dilekçesi, kararı veren mahkemece karşı tarafa tebliğ olunur." denilmektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, zina hukuki sebebine dayalı davasının reddi, kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı-davalı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 17.11.2015 günü temyiz eden davalı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davacı ... ve vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı kadın karar tarihinden önce 18.07.2014 tarihinde davalı erkek aleyhine, ... Aile mahkemesinin 2014/508 esasında kayıtlı zina hukuk sebebine dayalı boşanma davası açtığını bildirmiştir. ......

            zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuklar için aylık 2.000'er TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili için 2.000 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 50.000 TL manevi tazminata, ziynetlerin aynen, olmadığı takdirde rayiç bedelinin faizi ile birlikte tahsilini istemişken, 17/05/2022 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davalarını zina hukuksal sebebine hasredip dava dilekçesindeki taleplerine ek olarak 50.000 TL maddi tazminat talep etmiş, manevi tazminat talebini 200.000 TL'ye yükseltmiştir....

            Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususların, temyiz aşamasında dikkate alınmasının mümkün bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, duruşma için taktir olunan 750.00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 09.11.2010 (Salı) KARŞI OY YAZISI Davalı tarafından, karar tarihinden sonra ortaya çıkan yeni bir hadise sebep gösterilerek 15.6.2009 tarihinde davacı aleyhinde "zina" (TMK.m.161) ve "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" (TMK.m.166/1) sebebine dayanılarak aynı yerde bağımsız bir boşanma davası açıldığı...

              GEREKÇE : Asıl ve karşı dava TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma davası, birleşen dava ise zina sebebiyle açılan boşanma davasıdır. -Mahkemece asıl,karşı ve birleşen davanın kabulü ile eşlerin boşanmalarına karar verildiği davalı-k.davacı kadının istinafında, zina nedeniyle açılan davanın TMK'nun 166/1'e göre kabul edildiğini, zina yönünden gerekçe bulunmadığı, gerekçesiz karar verildiğini, kusur tespitinin hatalı olduğunu belirterek, asıl ve birleşen davanın reddine, karşı davanın kabulünü talep etmiştir. Davalı-k.davacı kadın daha sonra vermiş olduğu 29/09/2023 tarihli dilekçesi ile, davadan ve istinaf talebinden, karşı taraf ile yapmış olduğu anlaşma doğrultusunda ayrı ayrı feragat ettiklerini bildirdiği, davacı-k.davalı vekilinin de 09/10/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirdiği görülmüştür....

              UYAP Entegrasyonu