Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı- karşı davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile zina ve ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından, zina sebebine dayalı boşanma davasının reddi, kadının kabul edilen karşı davası, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat taleplerinin reddi yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, velayet ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00'şar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın...

      Madde dikkate alınarak mahkemece hükmedilen aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası hakkaniyete uygun bulunduğundan boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten tahsili ile davacı kadına verilmesi, usul, yasa ve dosya kapsamına uygun bulunduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir. Reddedilen zina nedeniyle boşanma istemi yönünden davacı kadın vekilinin davalı taraf lehine verilen vekalet ücreti yönünden yapılan istinaf başvurusuna ilişkin istinaf incelemesinde; Davacının boşanma istemi terditli olup 6100 sayılı HMK'nın 111. Maddesi 2. bendine göre, asıl talebin reddine karar verilmedikçe fer'i talebi olan evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma istemi incelenemez. Mahkemece zina nedenine dayalı boşanma davası reddedilmiş, temelden sarsılmaya dayalı boşanma davası kabul edilmiştir....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın açmış olduğu boşanma davasında zina ( TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması sebebi (TMK m. 1661/1) ile boşanma talebinde bulunmuş, mahkemece davacı-davalı kadının zinaya dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş, hüküm davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerle, tanık beyanları, dosyaya sunulan telefon kayıtlarından davacı-davalı erkeğin bir başka kadınla birlikte yaşadığı gerçekleşmiştir. Esasen mahkemece de davalı-davacı erkeğin sadakatsizlik olarak nitelendirilebilecek bir ilişki içerisinde olduğu da kabul edilmiştir. Bu durumda davalı-davacı erkeğin zinası ispatlanmıştır....

        2016 yılı mayıs ayına kadar başka bir erkek ile ilişki yaşamak sureti ile zina eylemini gerçekleştirdiğinin sabit olduğu ne var ki eldeki davanın 6 aylık hak düşürücü süreden sonra açıldığı bu nedenle Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi uyarınca boşanma hükmü verilemeyeceği belirtilerek davacı-karşı davalı erkeğin zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiştir....

          in davalı kadın ile ilişki içerisinde olduğu belirtildiğinden ve bunun yanında diğer tanıkların beyanları ile soybağının reddi dava dosyası nazara alınarak tanık İsmal'in beyanlarına itibar edilmediği, birleşen dosyada; zina nedenine dayalı boşanma talebinin kanıtlanmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinin ise davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu gerekçeleri ile davacı-davalı erkeğin zina nedenine dayalı boşanma talebinin hak düşürücü süre nedeni ile reddine, haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma talebinin şartlar oluşmadığından reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinin kabulü ile 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, birleşen dosyada davalı-davacı kadının zina nedenine dayalı boşanma davası ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının reddine, çocuğun soybağının reddine ilişkin karar kesinleşmiş olduğundan...

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacı-karşı davalının asıl davasının reddine, davalı-karşı davacı kadının TMK' nın 161.maddesi uyarınca zina nedenine dayalı boşanma talebinin ispatlanamadığından reddine, davalı-karşı davacı kadının TMK'nun 166/1 maddesine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 650 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 25.000 TL manevi tazminatın erkekten alınarak, kadına verilmesine, kadının maddi tazminat talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, karar verildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Zinaya dayalı boşanma ve Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Karşılıklı boşanma davasında (TMK m.166/1, 161 ) davalı-karşı davacı taraf; reddedilen zina davası, manevi tazminat miktarı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

            GEREKÇE: Dava ve karşı dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine, birleşen dava ise; öncelikle zina özel sebebine, mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Mahkemece; davacı - davalı erkeğin başka kadın ile yaşamak için evi terk ederek sadakatsiz davrandığı, davalı - davacı kadının gerek erkeğin asıl davasında, gerekse birleşen davada herhangi bir kusurunun ve zina eyleminin ispat edilemediği gerekçesi ile erkeğin asıl ve birleşen davasının reddine, kadının karşı davasının kabulüne, tarafların TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir. a-Asıl davada erkeğin boşanma davasının reddi yönünden; davacı-davalı erkek asıl davada kadının kusurlu bir davranışını ispat edememiştir....

            Bu sebeple davacı-davalı erkeğin katılma yoluyla temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı -davacı kadının temyiz iitirazlarının incelenmesine gelince: Davalı- davacı kadın, karşı davasıyla zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmiş, mahkemece kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında hangi kanun maddesine dayanarak boşanma hükmü kurulduğu belirtilmeksizin ’’asıl dava ile birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm kısmında; her iki davanın da evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK m.166/1) kabul edildiği belirtilmiştir, ancak kadının birleşen davasının zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebeplerine dayandığı dikkate alındığında, kısa kararda hangi hukuki sebebe dayanılarak boşanma kararı verildiği belirtilmeyerek ayrıca velayeti davalı-davacı anneye bırakılan ortak çocuk ile baba arasında...

              Temyiz Sebepleri 1.Davacı-davalı kadın vekili, zina hukuki nedenine dayalı olarak verilen kabul kararının doğru olduğunu, ancak zina eylemini yaptığı kabul edilse dahi erkeğin pek kötü davranış sergilediğinin sabit olduğunu, davanın zina yanında 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi birinci fıkrası ve 162 inci maddelerine göre de davanın kabulünün gerektiğini, hükmedilen tazminatların miktarının düşük olduğunu, erkeğin çok sayıda taşınmazı ve aracı olduğunu, bu nedenle hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakalarının da düşük olduğunu belirterek davanın 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesi birinci fıkrası ve 162 inci maddelerine göre de davanın kabulünün gerektiği, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakalarının miktarı ile maddî ve manevî tazminatların miktarı yönlerinden temyiz edilmiştir. 2.Davalı-davacı erkek vekili, zina hukuki sebebine dayalı olarak davanın kabulünün hatalı olduğu, kadının dava dilekçesinde erkeğin A....

                UYAP Entegrasyonu