Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki üstün zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğin korunmasına yönelik bir dava olmayıp malvarlığı haklarına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, dava konusu taşınmada 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde davalının kullanıcı olarak şerh verildiğini ileri sürerek taşınmazın beyanlar hanesine zilyet olarak şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Buna göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı, malvarlığına hakkına ilişkin olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusuparsel sayılı taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında kullanıcı olarak beyanlar hanesine adının şerh verildiği iş bu taşınmazda, kullandığı bölüme davacının haksız müdahale ettiği iddiasıyla, müdahalesinin men’ini talepetmektedir.davacının, taşınmazın zilyedi olmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgili olan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki üstün zilyetliğin tespiti ile korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, kullanım kadastrosu nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılan dava konusu taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmıştır. Uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, davacının taşınmazın beyanlar hanesine zilyet olarak tescilini talep ettiği anlaşılmıştır. Buna göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 1....
İLK DERECE MAHKEMESİ : Andırın Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2019/205 E., 2020/115 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın kadastro tespiti sonrası zilyetliğe dayalı olarak taşınmazın tapusunun iptali ile tescili, olmadığı takdirde zilyetliğin beyanlar hanesine şerh edilmesi istemine ilişkin olduğu, davacılar vekilinin 21.03.2022 tarihli temyiz dilekçesinde de eldeki davada kadastro öncesi nedene dayanılmadığını, dava konusu taşınmazın davacılar adına satış suretiyle tescili, bunun mümkün olmaması durumunda zilyetliğin tespiti ve şerh verilmesine ilişkin olduğunun belirtildiği dikkate alındığında; uyuşmazlığın niteliğinin ve temyizin kapsamının, tapuya kayıtlı taşınmazlarda zilyetliğe dayalı tapu iptali-tescil davası ve terditli olarak zilyetliğin beyanlar hanesine şerh düşülmesi isteklerine ilişkin olduğu sonucuna varılmaktadır....
Çekişmeli taşınmazın davacı Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydının kapsamında kaldığının belirlenmesi halinde, tapu kaydının oluşum gününden önce çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresine göre, tapu kaydının oluşum günü itibariyle davalı taraf veya öncülleri yararına edinme koşullarının oluşup oluşmadığı üzerinde durulmalıdır. Çekişmeli taşınmazın davacı Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydının kapsamında kalmadığının belirlenmesi halinde ise, tespit günü itibariyle davalı taraf yararına edinme koşullarının oluşup oluşmadığı tartışılıp değrlendirilerek bir karar verilmelidir. Bu noktada, davalı tarafın çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürdüğü zilyetliğin şekli ve süresi, iddia edilen göçer olarak yaşamalarının zilyetliğin şekli yönünden sonuca etkisi ile bildirilen zilyetliğin terkinin iradi olup olmadığı üzerinde durulmalıdır....
Çekişmeli taşınmazın davacı Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydının kapsamında kaldığının belirlenmesi halinde, tapu kaydının oluşum gününden önce çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresine göre, tapu kaydının oluşum günü itibariyle davalı taraf veya öncülleri yararına edinme koşullarının oluşup oluşmadığı üzerinde durulmalıdır. Çekişmeli taşınmazın davacı Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydının kapsamında kalmadığının belirlenmesi halinde ise, tespit günü itibariyle davalı taraf yararına edinme koşullarının oluşup oluşmadığı tartışılıp değrlendirilerek bir karar verilmelidir. Bu noktada, davalı tarafın çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürdüğü zilyetliğin şekli ve süresi, iddia edilen göçer olarak yaşamalarının zilyetliğin şekli yönünden sonuca etkisi ile bildirilen zilyetliğin terkinin iradi olup olmadığı üzerinde durulmalıdır....
Çekişmeli taşınmazın davacı Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydının kapsamında kaldığının belirlenmesi halinde, tapu kaydının oluşum gününden önce çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresine göre, tapu kaydının oluşum günü itibariyle davalı taraf veya öncülleri yararına edinme koşullarının oluşup oluşmadığı üzerinde durulmalıdır. Çekişmeli taşınmazın davacı Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydının kapsamında kalmadığının belirlenmesi halinde ise, tespit günü itibariyle davalı taraf yararına edinme koşullarının oluşup oluşmadığı tartışılıp değrlendirilerek bir karar verilmelidir. Bu noktada, davalı tarafın çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürdüğü zilyetliğin şekli ve süresi, iddia edilen göçer olarak yaşamalarının zilyetliğin şekli yönünden sonuca etkisi ile bildirilen zilyetliğin terkinin iradi olup olmadığı üzerinde durulmalıdır....
Çekişmeli taşınmazın davacı Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydının kapsamında kaldığının belirlenmesi halinde, tapu kaydının oluşum gününden önce çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresine göre, tapu kaydının oluşum günü itibariyle davalı taraf veya öncülleri yararına edinme koşullarının oluşup oluşmadığı üzerinde durulmalıdır. Çekişmeli taşınmazın davacı Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydının kapsamında kalmadığının belirlenmesi halinde ise, tespit günü itibariyle davalı taraf yararına edinme koşullarının oluşup oluşmadığı tartışılıp değrlendirilerek bir karar verilmelidir. Bu noktada, davalı tarafın çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürdüğü zilyetliğin şekli ve süresi, iddia edilen göçer olarak yaşamalarının zilyetliğin şekli yönünden sonuca etkisi ile bildirilen zilyetliğin terkinin iradi olup olmadığı üzerinde durulmalıdır....
Çekişmeli taşınmazın davacı Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydının kapsamında kaldığının belirlenmesi halinde, tapu kaydının oluşum gününden önce çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresine göre, tapu kaydının oluşum günü itibariyle davalı taraf veya öncülleri yararına edinme koşullarının oluşup oluşmadığı üzerinde durulmalıdır. Çekişmeli taşınmazın davacı Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydının kapsamında kalmadığının belirlenmesi halinde ise, tespit günü itibariyle davalı taraf yararına edinme koşullarının oluşup oluşmadığı tartışılıp değrlendirilerek bir karar verilmelidir. Bu noktada, davalı tarafın çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürdüğü zilyetliğin şekli ve süresi, iddia edilen göçer olarak yaşamalarının zilyetliğin şekli yönünden sonuca etkisi ile bildirilen zilyetliğin terkinin iradi olup olmadığı üzerinde durulmalıdır....
Çekişmeli taşınmazın davacı Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydının kapsamında kaldığının belirlenmesi halinde, tapu kaydının oluşum gününden önce çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresine göre, tapu kaydının oluşum günü itibariyle davalı taraf veya öncülleri yararına edinme koşullarının oluşup oluşmadığı üzerinde durulmalıdır. Çekişmeli taşınmazın davacı Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydının kapsamında kalmadığının belirlenmesi halinde ise, tespit günü itibariyle davalı taraf yararına edinme koşullarının oluşup oluşmadığı tartışılıp değrlendirilerek bir karar verilmelidir. Bu noktada, davalı tarafın çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürdüğü zilyetliğin şekli ve süresi, iddia edilen göçer olarak yaşamalarının zilyetliğin şekli yönünden sonuca etkisi ile bildirilen zilyetliğin terkinin iradi olup olmadığı üzerinde durulmalıdır....