Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Salt zilyetliğe dayanan kişiler ise, TMK'nin 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Dosya içerisinde bulunan tapu kayıtlarının incelenmesinde, fen bilirkişi raporunda A, B ve C harfiyle gösterilen dava konusu yerler 1997 yılında ifrazen oluşan 131 parsel sayılı taşınmaz içerisindeyken, imar uygulaması sonucu 101 ada 2 parsel, 102 ada 2 parsel ve imar yolunda kalmıştır. Davacının ve davalının söz konusu parsellerde payı bulunmamaktadır. Eldeki dava zilyetliğin tespiti ve korunması isteğine ilişkindir. Davacının ne ayni ne de kişisel ... söz konusu olmadığına göre, uyuşmazlığın zilyetliğin korunmasına yönelik TMK'nin 981 vd. maddeleri hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Zilyetliğin korunmasına ilişkin davalarda da görev sulh hukuk mahkemesine aittir....

    Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,7549 parsel sayılı taşınmazın 13.500 m2 lik kısmına davacının zilyet olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğunu ve zilyetliğin korunmasına yönelik davanın 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-c maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davacı tarafın Hazine arazisi üzerindeki talebinin sadece zilyetliğin korunması kapsamında değerlendirilemeyeceği, davanın bir hak davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm vermiştir....

      Açıklanan maddi olgu, iddia ve savunma ile bozma ve direnme kararlarının kapsamları itibariyle Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davanın, "zilyetliğin korunması davası mı" yoksa mülkiyete dayalı bir "hak davası mı" olduğu, varılacak sonuca göre davaya bakma görevinin asliye mahkemesine mi, sulh mahkemesine mi ait olduğu, noktalarında toplanmaktadır. Öncelikle, konuya ilişkin yasal düzenlemeler üzerinde durulmalıdır; 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 26.02.1985 gün ve 3156 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik "Vazife" başlıklı 8. maddesinde; "Sulh mahkemesi... II- Dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın: 3. Taşınır ve taşınmaz mallarda yalnız zilyetliğin korunması ile ilgili davaları ...Görür." denilmektedir. Madde içeriğinden açıkça anlaşılacağı üzere, yalnız zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar, dava değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesince görülecektir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Korunması ... ile ... Belediye Başkanlığı aralarındaki zilyetliğin korunması davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kumluca Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 24.11.2010 gün ve 546/556 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, mülkiyeti Hazineye ait 144 parsel ile 145 parsel kapsamında olup zilyetliği altında bulunan 3000 m2’lik taşınmaz üzerinde bulunan baraka ve ağaçların iş makinesiyle sökülmek suretiyle 05.07.2007 tarihinde elatıldığını açıklayarak davalı Belediyenin haksız elatmasının önlenmesine ve zilyetliğinin korunmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, taşınmazın imar planı kapsamında kaldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

          Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Of Asliye Hukuk ve Of Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının zilyet ve tasarrufunda olan taşınmaza, davalının yaptığı el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Of Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğunu belirterek, zilyetliğin korunması davasının sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Of Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davacının zilyetliğe dayandığı, ancak davalı tarafın tapu kaydına dayandığı gerekçesiyle davanın zilyetliğin korunması değil, el atmanın önlenmesi davası olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm vermiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, zilyetliğin korunması ve tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması, men-i müdahale, eski hale getirme, tazminat K A R A R ... Kadastro Mahkemesi'nin 2008/568 Esas sayılı dosyası sonuçlanmış ve kesinleşmiş ise Mahkemesi'nden getirtilerek dava dosyası içerisine konulması, henüz sonuçlanmamış ise ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne ait temyize konu 2011/704 Esas ve 2013/539 Karar sayılı dosya bekletilerek Kadastro Mahkemesi'ndeki dosya sonuçlandıktan sonra Mahkemesi'nden getirtilip dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın Yerel Mahkeme'ye GÖNDERİLMESİNE, 09.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; asıl davada zilyetliğin korunması ve tazminat, birleşen davada ise mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesinindir. Ne var ki dosya, Yüksek Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olduğundan, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 Sayılı Yasanın 21. maddesi ile değiştirilen 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 11.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın zilyetliğin korunması niteliğinde olduğu ve davacının üstün zilyetliği bulunduğu ileri sürülerek davanın kabulü ile davacının zilyetliğinin korunmasına ve dava konusu taşınmazın davacıya teslimine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, tapuda kayıtlı bulunmayan dava konusu taşınmazın senetle satın alındığını ve 10 yıldır vekil edeni tarafından kullanıldığını açıklayarak istekte bulunmuş, mahkemece uyuşmazlık zilyetliğin korunması niteliğinde değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. (TMK.m 981 vd). Dava dilekçesindeki açıklamalar dikkate alındığında davacı tarafın mülkiyet hakkına dayanarak talepte bulunduğunun kabulü gerekir. TMK.nun 683. maddesinde, bir şeye malik olan kimsenin hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğu açıklanmıştır....

                    Bu tespit yapılırken üstünlük tanınan zilyetliğin ilgili zilyede mülkiyet hakkı kazandırıp kazandırmadığının herhangi bir önemi yoktur. Diğer bir yandan zilyetliğin korunması davalarında korunması istenilen zilyetlikle beraber herhangi bir ayni ya da şahsi bir hakkın bulunmasına gerek yoktur. Zilyetliğin korunması davaları sonucunda verilen kararlar TMK.nun 713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddeleri uyarınca açılan zilyetlik hukuksal nedenine dayalı mülkiyetin aktarılması talepli davalarda kesin hüküm teşkil etmez. Yargıtay'ın ve Dairemizin de kökleşmiş içtihatları bu yöndedir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; 6100 sayılı HMK'nın 33. maddesi uyarınca iddianın niteliğine göre temyize konu dava az yukarıda da belirtildiği üzere mülkiyet hakkına dayalı olmayıp, salt zilyetlik hakkına dayalı olup, TMK’nın 981 vd. maddeleri uyarınca açılmış zilyetliğin korunmasına ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu