Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hazine davada taraf olduğuna göre, TMK. nun 981 ve devamı maddelerinin somut olayda uygulama olanağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle zilyetliğin tespitine ve korunmasına karar verilmiş bulunması usul ve kanuna aykırıdır. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı Hazine davada taraf olduğuna göre, TMK.nun 981 ve devamı maddelerinin somut olayda uygulama olanağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle zilyetliğin tesbitine ve korunmasına karar verilmiş bulunması usul ve kanuna aykırıdır. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, davanın zilyetliğin korunması isteğine ilişkin olup Sulh Hukuk Mahkemesi görevi kapsamında olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararının verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 981 ve devamı maddelerinde, zilyetliğin dava yoluyla korunması düzenlenmiştir. Bu tür davaların başarıya ulaşması için salt zilyet olunması yeterli olup bunun yanında başka aynı yada şahsi hakkın bulunması aranmamaktadır. Somut olayda, davacı yan, tapuda 41 ada 8 parsel numarası ile dava dışı Hazine adına kayıtlı arsa üzerine yaptırdığı binaya yönelik haksız tecavüzün önlenmesini istemiştir. Başka anlatımla, davacı yan TMK.nun 722 ve devamı maddelerinde düzenlenen, başkasının arsası üzerine para ve malzeme sarf ederek yaptırdığı bina nedeniyle oluşan şahsi hakka dayanarak eldeki davayı açmıştır. Zeminin mülkiyeti hakkında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....

        Bu durumda, uyuşmazlığın TMK.nın 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunması hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerektiğinden, HMK.'nın 4/1 c (HUMK.'nın 8/II-3) maddesi uyarınca, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.'nın 21 ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nın 25 ve 26.)maddeleri gereğince Çarşamba Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davada çekişmeli taşınmazın korunması istenen bölüm davacıya ait değilse de, davacı bu taşınmaz bölümün üzerinde zilyet olduğunu ileri sürdüğüne göre, uyuşmazlığın MK.nın 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunması hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekir. Bu halde; davanın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27.02.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında belirtildiği ve Dairemizce de aynen benimsendiği üzere; kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nın 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nın 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur....

            Bu durumda, uyuşmazlığın TMK.nun 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunması hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerektiğinden, HUMK.nun 8/II-3 maddesi uyarınca, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25 ve 26.) maddeleri gereğince Antalya 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu durumda, uyuşmazlığın TMK.nun 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunması hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerektiğinden, HMK.'nın 4/1 c (HUMK.'nun 8/II-3) maddesi uyarınca, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.'nın 21 ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nın 25 ve 26.)maddeleri gereğince Antalya 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                O halde, konusu TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması davası olmadığına göre uyuşmazlığın çözümünde asliye hukuk mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/12/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                  O halde, konusu TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması davası olmadığına göre uyuşmazlığın çözümünde asliye hukuk mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Tomarza Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02/05/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu