Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ZİLYETLİĞİN TESPİTİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava 3402 Sayılı Kanunun Ek 4.maddesi uyarınca 2/B. alanları hakkında zilyetlik ve muhtesat şerhi verilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,17.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Tespiti ve Korunması DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:03.10.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi gereği yapılan çalışmalarda zilyetlik belirlemelerinde hata yapıldığı iddiası ile açılan davacının zilyet olduğunun tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.)...

      "İçtihat Metni"Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tespiti ve korunması istemli Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 2/B uygulaması yapılacak orman sınırları dışına çıkartılan Çamköy 1073, 1074 ve 1075 parsellerdeki beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin iptali ile davacının zilyet olduğunun şerh verilmesi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman olarak kesinleşen taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi kapsamında nitelik yitirdiğinin tespiti ve 2/B niteliğiyle tescili ve zilyetlik şerhi istemleri davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, ... İlçesi ... Köyü ... Kolu mevkiinde bulunan 590 parsel nolu taşınmazın yapılan kadastro tespiti neticesinde orman olarak tescil edildiğini ancak taşınmazın orman olmadığı ve kendi zilyetliğinde bulunduğu iddialarıyla, ... İlçesi ... Köyü 590 nolu parselin tamamının 2/B niteliğiyle tescili ve taşınmazın kullanımında olduğunun beyanlar hanesine şerh düşülmesini talep etmiştir....

          Davacı vekili; çekişmeli taşınmazların Hazine adına tapuda kayıtlı olduğunu, tarafların çekişmeli taşınmazları ekli krokide gösterildiği şekilde bölünmüş olarak kullandıklarını, buna karşın Yağlıdere Kaymakamlığı Milli Emlak Şefliği tarafından davalı adına zilyetlik tespiti yapıldığını ve davalıya ecrimisil tahakkuk ettirildiğini beyanla, çekişmeli taşınmazların krokide gösterilen kısımlarında davacının üstün zilyet olduğunun tespiti ile davalının bu kısımlara yönelik müdahalesinin önlenmesine karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

          Ancak vergi kaydı zilyetlik belgesi olup zilyetlikle birleşmedikçe değer verilemez. Niza konusu parseller 801.600 metrekare olarak büyük bir alanı kapsamaktadır. ... tapusunun tesisinden geriye doğru zilyetlik şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, zilyetlikle iktisap edilemeyen bölümlerin olup olmadığı, zilyetliğin ne şekilde gerçekleştiği tam olarak anlaşılamamaktadır. Zira Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde mahallinde yapılan keşifte taşınmazların niteliği, zilyetlikle iktisaba elverişli yerlerden olup olmadığı hususunda ziraat bilirkişi dinlenmediği gibi sadece yerel bilirkişi dinlenerek zilyetlik tanıklarının dinlenmemesi de doğru değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez....

            Dava konusu imar uygulamasıyla oluşan 2 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan 208 parsel sayılı taşınmazın 24.08.1963 tarihinde kadastro tespiti yapılmış, tutanağı 20.08.1984 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı, kadastro tutanağı düzenlendikten ancak tutanak kesinleşmeden önceki dönemde oluşan zilyetliğine dayanarak kayıttaki belirtmenin terkinini istemektedir. Bilindiği gibi, 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesi gereğince tutanakta belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodon önceki nedenlere dayanarak itiraz olunamaz. Mahkeme de davacının zilyetlik kaydının terkini isteğini bu hükme dayanarak hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle incelememiştir. Ancak, yukarıda değinildiği gibi davacının zilyetlik iddiası kadastro tutanağı düzenlendikten sonraki döneme ilişkindir....

              Çekişmeli taşınmaz, yörede 2007 tarihinde yapılan arazi kadastrosunda ... yatağı olarak paftasında gösterilmiş olmasına rağmen, jeolog bilirkişiden taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı, halen aktif ... yatağı niteliği taşıyıp taşımadığı yönünde rapor alınmamış, zilyetlik araştırmasında yerel bilirkişinin soyut nitelikteki beyanları ile yetinilip zilyetlik tanıkları dinlenmemiş ve 1985 - 1990’lı yıllara ait hava fotoğrafı ve memleket haritası ile fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftası getirtilerek taşınmazın niteliği, konumu ve kullanım durumu bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmemiştir. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulamaz....

                Çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti belgesiz zilyetliğe dayalı olarak yapıldığından, davalı gerçek kişilerin bu yeri Hazineye karşı 3402 Sayılı Yasanın 14 ve 17. maddeleri gereğince imar-ihya ve zilyetlik yoluyla kazanıldığını kanıtlaması gerekeceğinden, yapılacak keşifte tarım uzman bilirkişi olarak ... mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davalılar yanında, varsa eklemeli zilyet/ler (miras bırakan, satan, bağışlayan vb) yönünden de tapu sicil...

                  Kural olarak taşınmazın tespit dışı bırakıldığı ya da paftasında yol olarak gösterildiği tarihten itibaren kazanmayı sağlayan zilyetlik süresi kesintiye uğrar ve tespit tarihinden sonra 20 yıllık kazanma süresi yeniden işlemeye başlar. Ancak, davanın makul süre içinde açıldığı kabul edildiği taktirde bu durumda tespitten ya da paftasında yol olarak gösterildiği tarihten önceki zilyetlik hesaba katılır. Böylece davanın açıldığı tarihe kadar kadastrodan önceki zilyetlik de hesaba katıldığında 20 yıl dolduğu taktirde diğer koşulların da gerçekleşmesi halinde davanın kabulü gerekmektedir. Mahkemece keşif yapmadan taraf delilleri toplanmadan yazılı gerekçeyle hüküm kurulmuş bulunması bu bakımdan yerinde değildir....

                    UYAP Entegrasyonu