Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyü 435, 436 sayılı zilyetlik tespiti yapılan taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki 382 sayılı zilyetlik tespiti yapılan taşınmaza net meyve geliri esas alınarak bilimsel yolla değer biçilmesi ile tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    Ancak; 1) Kamulaştırma bedellerinin hüküm fıkrasında açıkça belirtilmemesi, 2) Kamulaştırma bedeline karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde faiz bitiş tarihinin gösterilmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a)1 nolu bendinde (254 ... no’lu ile zilyetlik tespiti yapılan taşınmazın) kelimesinden sonra gelmek üzere, (kamulaştırma bedelinin 1.817,95-TL olduğunun TESPİTİNE,) cümlesinin eklenmesine, b)1 nolu bendinde (264 ... no’lu ile zilyetlik tespiti yapılan taşınmazın) kelimesinden sonra gelmek üzere, (kamulaştırma bedelinin 1.803,23-TL olduğunun TESPİTİNE,) cümlesinin eklenmesine, c)1 nolu bendinde (304 ... no’lu ile zilyetlik tespiti yapılan taşınmazın) kelimesinden sonra gelmek üzere, (kamulaştırma bedelinin 9.118,74-TL olduğunun TESPİTİNE,) cümlesinin eklenmesine, d)1 no’lu bendinde (310 ... no’lu ile zilyetlik tespiti yapılan taşınmazın...

      Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetlik hakkına tecavüzün önlenmesi değil, zilyetlik hakkının tespiti istemine dayandığı, bu davalara da asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiğini belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, 6831 Sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca zilyetlik tespitinde hata yapıldığı belirtilerek, davaya konu taşınmazın 2/B niteliğine sahip olduğu, yapılan zilyetlik tespiti çalışmalarında bu taşınmazın beyanlar hanesine davalıların isminin zilyet olarak yazıldığı belirtilerek taşınmazda davacının zilyetliğinin tespitine karar verilmesinin istendiği anlaşılmaktadır. Davanın 20.12.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

        Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetlik hakkına tecavüzün önlenmesi değil, zilyetlik hakkının tespiti istemine dayandığı, bu davalara da asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiğini belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, 6831 Sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca zilyetlik tespitinde hata yapıldığı belirtilerek, davaya konu taşınmazın 2/B niteliğine sahip olduğu, yapılan zilyetlik tespiti çalışmalarında bu taşınmazın beyanlar hanesine davalı ...'in isminin zilyet olarak yazıldığı belirtilerek taşınmazda davacının zilyetliğinin tespitine karar verilmesinin istendiği anlaşılmaktadır. Davanın 15.03.2013 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

          Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetlik hakkına tecavüzün önlenmesi değil, zilyetlik hakkının tespiti istemine dayandığı, bu davalara da asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiğini belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, 6831 Sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca zilyetlik tespitinde hata yapıldığı belirtilerek, davaya konu taşınmazın 2/B niteliğine sahip olduğu, yapılan zilyetlik tespiti çalışmalarında bu taşınmazın beyanlar hanesine davalılar ... ve ...'nun isimlerinin zilyet olarak yazıldığını belirtilerek taşınmazda davacının zilyetliğinin tespitine karar verilmesinin istendiği anlaşılmaktadır. Davanın 08.10.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

            Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetlik hakkına tecavüzün önlenmesi değil, zilyetlik hakkının tespiti istemine dayandığı, bu davalara da asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiğini belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, davaya konu taşınmazın 2/B niteliğine sahip olduğu, yapılan zilyetlik tespiti çalışmalarında bu taşınmazın beyanlar hanesine, uzun zamandır zilyetliği bulunmasına rağmen davacının adının değil, davalıların murisinin adının yazıldığı belirtilerek taşınmazda davacının zilyetliğinin tespitine karar verilmesinin istendiği anlaşılmaktadır. Davanın 17.10.2012 tarihinde açılmasına ve salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ...7. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 26.09.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Ancak; 1-)Kamulaştırma bedelinin hüküm fıkrasında açıkça belirtilmemesi, 2-)Kamulaştırma bedeline karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde faiz bitiş tarihinin gösterilmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a-)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 no’lu bendinde (330 ... no’lu ile zilyetlik tespiti yapılan taşınmazın) kelimesinden sonra gelmek üzere, (kamulaştırma bedelinin 6.554,80-TL olduğunun TESPİTİNE,) cümlesinin eklenmesine, b-)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 no’lu bendinde (331 ... no’lu ile zilyetlik tespiti yapılan taşınmazın) kelimesinden sonra gelmek üzere, (kamulaştırma bedelinin 4.338,25-TL olduğunun TESPİTİNE,) cümlesinin eklenmesine, b-)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 no’lu bendinde (334 ... no’lu ile zilyetlik tespiti yapılan taşınmazın) kelimesinden sonra gelmek üzere, (kamulaştırma bedelinin 5.559,80-TL olduğunun TESPİTİNE, dava konusu taşınmazların...

                a karşı açılan zilyetlik şerhinin terkini ile zilyetlik tespiti istemli davanın kabulü ile; çekime konusu 143 ada 17 parsel sayılı taşınmazın davacının zilyetliğinde olduğunun tespitine; taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan "... kullanımındadır" şerhinin silinerek, taşınmazın beyanlar hanesine "... oğlu ... kullanımındadır" ibaresinin eklenmesine karar verilmiş, hükmün davacı, davalılar ... ve ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16....

                  Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetlik hakkına tecavüzün önlenmesi değil, zilyetlik hakkının tespiti istemine dayandığı, bu davalara da asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiğini belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, davaya konu taşınmazın 2/B niteliğine sahip olduğu, yapılan zilyetlik tespiti çalışmalarında bu taşınmazın beyanlar hanesine, uzun zamandır zilyetliği bulunmasına rağmen davacının adının değil, davalıların murisinin adının yazıldığı belirtilerek taşınmazda davacının zilyetliğinin tespitine karar verilmesinin istendiği anlaşılmaktadır. Davanın 17.10.2012 tarihinde açılmasına ve salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Antalya 8....

                    ın 02.12.2011 havale tarihli raporunda Ek:6'daki krokide gösterdiği üzere; krokide (C) harfi ile gösterilen eylemli orman niteliğindeki 4.070,67 metrekare yüzölçümündeki kısmın devlet ormanı vasfı ile 226 ada 3 parsel numarası ile kadastro tespiti gibi ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine zilyetlik şerhi yazılmamasına, krokide (A) harfi ile gösterilen eylemli orman niteliğindeki 5.290,83 metrekare yüzölçümündeki kısmın devlet ormanı vasfı ile 226 ada izleyen parsel numarası ile kadastro tespiti gibi ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine zilyetlik şerhi yazılmamasına, krokide (B) harfi ile gösterilen 4.298,41 metrekare yüzölçümündeki kısmın tarla vasfı ile 226 ada izleyen parsel numarası verilerek kadastro tespiti gibi ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın kadastro tutanağının hanesine "...oğlu 05.05.1950 doğumlu ...TC Kimlik Numaralı Tayyip Çiftci tarafından kullanılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu