Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tespiti Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan 274 ada 5 parselin beyanlar hanesinde bulunan davalıya ait zilyetlik şerhinin iptali ve davacı adına şerhi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.)...

    "İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tespiti Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan 461 ada 393 parselin beyanlar hanesinde bulunan davalıya ait zilyetlik şerhinin iptali ve davacı adına şerhi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.)...

      Ancak Mahkemece, davacı Hazinenin çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan muhdesata ilişkin şerhin terkini istemiyle açtığı dava reddedildiğine ve şerh sahibi davalı ... tarafından taşınmaz üzerinde bulunan ve beyanlar hanesinde gösterilmeyen diğer muhdesatların şerhi istemiyle açılmış bir dava bulunmadığına göre, taşınmaza ait kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesinde muhtesat olarak gösterilen zeytin ağaçları dışındaki ağaçlara ilişkin davalı yararına şerh verilmiş olması hatalı olup, Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “zeytin ağaçlarının” yaş ve adet olarak gösterilmesiyle yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz ve davacı Hazinenin temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacı, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilmediğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın zilyedi olarak adının beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır.Davanın 22.02.2013 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 10.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki zilyetliğin tespiti ve meni müdahale davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 26.09.2007 tarihli dava dilekçesinde, ... Köyü Sandal tarlası mevkiinde yapılan ve 16.08.1989 tarihinde ilan edilen 2/B çalışmaları sırasında, 29 poligon nolu 2/B parseline ait tutanaklarda zilyet olarak ...’ın yazıldığını, oysa ki bu yerin 60 yıldan beri davacıların zilyetliğinde olduğunu belirterek davacının zilyetliğinin tespiti ve davalının müdahalesinin menine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, zilyetliğin tespiti ve meni müdahale istemine ilişkindir....

            un kullanımdadır” belirtmesi ile, 2667 parsel sayılı 5304,83 m² yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesinde şerh bulunmadan, edinme kısmında “... oğlu 1935 d.lu ...'in kullanımdadır” belirtmesi ile, 2668 parsel sayılı 22580,65 m² yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesinde şerh bulunmadan, edinme kısmında “... mirasçılarının kullanımdadır” belirtmesi ile, 2669 parsel sayılı 15900,74 m² yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesinde “üzerindeki kargir ev ve beş adet besihane ... oğlu 1963 d.lu ... Çomak'a aittir” şerhi ile, 2670 parsel sayılı 1435,95 m² yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesinde şerh bulunmadan, edinme kısmında “Hasan oğlu 1963 ....'ın kullanımdadır” belirtmesi ile, 2671 parsel sayılı 1055,81 m² yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesinde şerh bulunmadan, edinme kısmında “.... oğlu 1943 d.lu ...'in kullanımdadır” belirtmesi ile, 2672 parsel sayılı 599,71 m² yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesinde şerh bulunmadan, edinme kısmında “... oğlu 1940 d.lu ...'...

              Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava konusu.....101 ada 2 parsel sayılı taşınmaz, 1980 yılında yapılan genel kadastro çalışmalarında, 280 parsel sayısı ve 235.900 m² yüzölçümü ile 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile Hazine adına orman sınırı dışına çıkartıldığı belirtilerek kullanıcıları beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Hazine adına tesbit edilmiş ve .... Mahkemesinin 25.05.2000 gün ve 1987/287-97 sayılı kararı ile yüzölçümü 232.265 m² olarak düzeltilerek beyanlar hanesinde kullanıcıları ve kullanılan alanların yüzölçümü gösterilmek suretiyle 08.02.2001 tarihinde Hazine adına tescil edilmiştir....

                Davacı, dava konusu taşınmada 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde davalının kullanıcı olarak şerh verildiğini ileri sürerek taşınmazın beyanlar hanesine zilyet olarak şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Buna göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahallesi 166 ada 32 parsel sayılı taşınmazın, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu ve davalının eşi ......’ın kullanımında olduğuna dair beyanlar hanesine şerh verildiği iddia edilmektedir. Davacı, 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde kullanıcı olarak eşi .....’ın adının şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın adına beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Bu halde, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... ... 28. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Köyü, 169 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu ve davalı ...’ın kullanımında olduğuna dair beyanlar hanesine şerh verildiğianlaşılmaktadır. Davacılar , 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliklerinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde kullanıcı olarak davalı gerçek kişinin adının şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın adlarına beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Bu halde, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu