Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar vekili, 3156 parsel sayılı taşınmazın keşfen belirlenecek ve fiilen müvekkilleri tarafından kullanılan 291,00 m²’lik bölümünün müvekkilleri tarafından önceki zilyet Mustafa Önal’dan 2000 yılında harici yolla satın alındığını ve eklemeli zilyetliğin 100 yıla yaklaştığını ilari sürerek, 3156 parselin keşfen belirlenecek 391,00 m²’lik bölümünün tapu kaydının iptal edilerek müvekkilleri adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın öncesinin orman olduğu, Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, orman rejimi dışına çıkarılan yerlerin Hazine adına tapuya tescil edilmesinin yasa gereği olduğu, öncesi orman olan yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağı, zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davaclar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal ve tescile ilişkindir....

    Davacı vekili; 3156 parsel sayılı taşınmazın keşfen belirlenecek ve fiilen müvekkili tarafından kullanılan 409,00 m²’lik bölümünün müvekkili tarafından önceki zilyetler ... ve ...’dan 1994 yılında harici yolla satın alındığını ve eklemeli zilyetliğin 100 yıla yaklaştığını iddia ederek, 3156 parselin keşfen belirlenecek 409,00 m²’lik bölümünün tapu kaydının iptal edilerek müvekkili adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın öncesinin orman olduğu, Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, orman rejimi dışına çıkarılan yerlerin Hazine adına tapuya tescil edilmesinin yasa gereği olduğu, öncesi orman olan yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağı, zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal ve tescile ilişkindir....

      Davacılar vekili; 3156 parsel sayılı taşınmazın keşfen belirlenecek ve fiilen müvekkilleri tarafından kullanılan 308,00 m²’lik bölümünün müvekkilleri tarafından önceki zilyet Halil Özkaya’dan 1992 yılında harici yolla satın alındığını ve eklemeli zilyetliğin 100 yıla yaklaştığını belirterek, 3156 parselin keşfen belirlenecek 308,00 m²’lik bölümünün tapu kaydının iptal edilerek müvekkilleri adına tapuya tescili iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın öncesinin orman olduğu, Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, orman rejimi dışına çıkarılan yerlerin Hazine adına tapuya tescil edilmesinin yasa gereği olduğu, öncesi orman olan yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağı, zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal ve tescile ilişkindir....

        Mahkemece, tapu iptal ve tescil talebinin kabulü ile kira alacağı ve manevi tazminat talebinin reddine dair verilen karar, davacı, davalı kooperatif ve davalı ... vekillerinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 24.02.2012 tarih ve 2011/2503 E., 2012/1374 K. sayılı ilamı ve davacı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine verilen Dairemiz 15.11.2012 tarih ve 4146 E., 6700 K. sayılı ilamıyla, davacı vekilinin manevi tazminat ve kira alacağına yönelik istemleri ve davalı kooperatifin diğer temyiz itirazları reddedilerek, dava tarihi itibariyle kooperatife borcu bulunan bir ortağın adına tescil isteyemeyeceği gözetilerek, davacının tapu iptal ve tescil isteminin reddi gerekirken, eksik ödemenin depo ettirilmesinden sonra tescile hükmedilmesinin doğru olmadığı, davacının tazminat talebinin Yargıtay'ın yerleşik uygulaması gözönüne alınarak tespiti gerektiği belirtilerek bozulmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Çekişmeli 286 ada 70 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti 24.04.1995 tarihinde yapılmış, 02.10.1998 tarihinde kesinleşmekle tapuya tescil edilmiştir. Davacı ..., kadastro tespitiniden sonraki 25.05.1995 tarihli senet ile taşınmazı tespit malikinden satın aldığı ve zilyet olduğu iddiasına dayanarak öncelikle tapu iptal ve tescil, olmadığı takidirde tazminat ödenmesi istemiyle dava açmıştır. Davacı kadastro tespitinden sonraki satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayandığına göre Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 2018/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesi‘ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 01.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu nedenle, davaya zilyetliğin şerhine yönelik olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. Bu nedenle, yargılama sırasında taşınmaz malikinin değişerek ...'ın tapu kayıt maliki olduğunun anlaşılması karşısında dava, kullanım kadastrosu sonucu oluşan tespit ve tescile itiraz davası olmaktan çıkmış, zilyetliğin tespiti davasına dönüşmüştür. Hal böyle olunca; mahkemece tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda işin esasına girilerek kullanım kadastrosunun yapıldığı tarihte davacının taşınmazın asli fiili zilyedi olup olmadığı belirlenmeli, asli zilyed olması halinde tespit hükmü kurulmalı, aksi halde davanın reddine karar verilmelidir....

              Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... - ... köyü 2758 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydı ve kadastro tespit tutanağının dosya içerisinde bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu taşınmazın tespit tutanağı ve ekleri ile varsa tapu kaydının getirtilerek dosya arasına konulması ondan sonra merci tayini incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 24/01/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu .... Köyü çalışma alanında bulunan 132 ada 70 parsel sayılı 7.167,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz .... Köyü halkının kullanımında olduğundan tarla vasfıyla .... Köyü adına tespit edilmiş, komisyona yapılan itiraz üzerine ..... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 132 ada 70 parsel sayılı taşınmazın ..... adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ..... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir....

                  Davacı, babasından miras yolu ile kendisine intikal eden ve kendisi adına tespit ve tescil edilen 695 ada 3 parselle bir bütün olan, yaklaşık 6500 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 603 ada 1 parsel içerisinde ... olarak tespit ve tescil edildiğini belirterek bu kısmın tapu kaydının iptal edilerek adına tescili istemiyle dava açmış, yargılama sırasında tapu kayıtlarına dayanmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın ... sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro sonucu oluşan tapu kaydının, kadastro öncesi nedene dayalı olarak iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ... kadastrosu 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. Mahkemece usul ve kanuna aykırı olarak, eksik araştırma ile hüküm kurulmuştur....

                    Somut olayda dava, müşterek mülkiyete tabi taşınmazların taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Tarafların taşınmazları aralarında rızaen paylaştıkları ve zilyetliğin de bu sözleşme uyarınca mirasçılara intikal ettiği, davacının taksim sözleşmesi ile zilyetliği kendisine devredilen taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek kendisi adına tescil edilmesini istediği anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan niteliğine göre davanın ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin olduğu davacı vekilinin dava dilekçesindeki beyanlarından ve dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK.nin 4/1-c maddesi uyarınca “Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davalarda” görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu düzenlendiğinden, uyuşmazlığın ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2....

                      UYAP Entegrasyonu