Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Temyiz incelemesi yapılması gereken ve gerçek kişi ile Hazine arasında görülen bu davanın, TMK.'nın 981.vd. maddelerine göre açılmış zilyetliğin korunması isteğine ilişkin olduğu ve 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Yüksek Başkanlar Kurulunun 26.01.2009 gün 1 sayılı kararı gereğince bu davada, orman kadastrosu kesinleşmiş olsun olmasın, orman kadastrosu ve orman rejimi dışına çıkarmayla ilgili tutanak ve haritalarının uygulanması ve orman araştırması yapılmasını gerektirir bir konu olmadığından, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yüksek Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine 09/06/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Temyiz incelemesi yapılması gereken ve gerçek kişi ile Hazine arasında görülen bu davanın TMK'nın 981 vd. maddelerine göre açılmış zilyetliğin korunması istemine ilişkin olduğu ve 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Yüksek Başkanlar Kurulunun 26.01.2009 gün 1 sayılı kararı gereğince bu davada, orman kadastrosu kesinleşmiş olsun olmasın, orman kadastrosu ve orman rejimi dışına çıkarmayla ilgili tutanak ve haritalarının uygulanması ve orman araştırması yapılmasını gerektirir bir konu olmadığından, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yüksek Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine 09/06/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması ... ile ... aralarındaki zilyetliğin korunması davasının reddine dair Karaisalı Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 02.03.2011 gün ve 198/121 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, tapulama çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan dava konusu taşınmazın satın alma yoluyla vekil edeninin zilyetliğinde bulunduğunu, taşınmazda halen ekili mahsulü olduğu ve nizalı kısımla ilgili o yer Asliye Hukuk Mahkemesinde tescil isteğine ilişkin dava açtıkları halde, Orman İdaresi tarafından davalıya uyuşmazlık konusu yerle ilgili olarak özel ağaçlandırma izni verildiğini, tescil davasının açılmasından üç gün önce davalı tarafından başlatılan fiili çalışmalar bulunduğunu, bu şekilde vekil edeninin zilyetliğine tecavüzde bulunulduğunu açıklayarak...

        Buna karşılık iki ay içinde kadastro komisyonlarınca orman sınırlarının belirlenmemesi halinde kadastro çalışma alanı sınırları kadastro ekiplerince belirlenir ve çalışmalar bu kanun hükümlerine göre yürütülür. Kadastro ekiplerince bu şekilde tespit ve ilan edilen yerlerde orman kadastro işlemleri de ikmal edilmiş sayılır. Orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde bu sınırlara aynen uyulur." şeklinde iken, 22.02.2005 gün 5304 sayılı Kanun ile sözü edilen üçüncü fıkra değiştirilmiş ve aynı maddeye 4, 5 ve 6'ıncı fıkralar eklenmiştir. Bu değişiklikte 3. fıkra "çalışma alanında orman bulunması ve 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman kadastrosuna başlanılmamış olması halinde, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tesbiti kadastro ekibi tarafından yapılır....

          Asliye Hukuk ve 6.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 402 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmaza davacının zilyet olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğunu belirterek, zilyetliğin korunması davasının sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğin korunması değil, taşınmazdaki zilyetliğin davalıda olmadığı,davacıda olduğunun tespiti davası olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm vermiştir....

            Asliye Hukuk ve 1.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 2805 ada 31 parsel sayılı taşınmaza davacının zilyet olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğunu belirterek, zilyetliğin korunması davasının sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğin korunması değil, taşınmazdaki zilyetliğin davalıda olmadığı,davacıda olduğunun tespiti davası olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm vermiştir....

              örtüsünü, evveliyatı itibariyle imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığını, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü ve çekişmeli taşınmaz üzerindeki ağaçların cinsini, yaşını, adedini ve aşı yaşlarını kesin olarak belirleyen, bilimsel verilere dayalı ve komşu taşınmazlarla mukayese edilecek şekilde düzenlenmiş rapor aldırılmalı, çekişmeli taşınmaz ve çevresinin yakın plan panoramik fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz sınırları kabaca işaretlettirilmeli, orman mühendisi bilirkişiden dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığını bildirir, orman yasaları karşısında taşınmazın durumunu açıklar, ayrıntılı rapor alınmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmazın önceki ve...

                Davacı, 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında kullanıcı olarak beyanlar hanesine adının şerh verildiği iş bu taşınmazda, kullandığı bölüme davacının haksız müdahale ettiği iddiasıyla, müdahalesinin men’ini talepetmektedir.davacının, taşınmazın zilyedi olmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgili olan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğinceYARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Sulh Hukuk Mahkemesi 960-760 KARAR Dava zilyetliğin tesbiti ve korunması isteğine ilişkin olup Sulh Hukuk Mahkemesince hükme bağlandığından kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi uyarınca 3.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Yönetiminin temyiz itirazlarına gelince; çekişmeli taşınmazın 2/B madde sahası olarak Hazine adına tesbit edildiği, bu konuda Hazinenin de başka türlü bir iddiasının bulunmadığı, taşınmazın tamamının 2/B madde sahasına ayrılan yer olduğunun kesinleştiği ve dava konusu parselin tamamının öncesi orman olup 2/B uygulaması sonucu nitelik kaybı nedeniyle orman sınırı dışına çıkarıldığı ancak, işlemin kesinleşmediği bilirkişi heyetinin taşınmazın yüksek eğimli olması, arazinin erozyona duyarlı bulunması ve sürekli doğal bitki örtüsü altında tutulması gerektiğini açıklayarak taşınmazın bilimsel olarak orman niteliğini yitirmediğini bildirdiğine göre, davanın kabulüne ve taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına karar verilmesi gerekirken ret edilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                      UYAP Entegrasyonu