ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2022 NUMARASI : 2020/197 ESAS, 2022/120 KARAR DAVA KONUSU : Zilyetliğin Korunmasına İlişkin Davalar KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, Türk Medeni Kanununun 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunmasına ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 8.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın ve temyizin kapsamı MK'nun 981 vd. maddelerinde düzenlenen yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 05/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki zilyetliğin tespiti ve korunmasına ilişkin davada Antalya 4.Asliye Hukuk ve Antalya 3.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,zilyetliğin tespiti ve korunması istemine ilişkindir. HMK.’nun 22/II. maddesinde “İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.04.2013 günlü kararının davacıların vekillerince temyiz edildiği anlaşılmakla, yargı yeri belirleme olanağı bulunmayan dosyanın, davanın niteliği gözetilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere Yüksek 8....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, "On Yıl Süreli Kiralama İhalesine Ait Kira Sözleşmesi" kapsamında ödenen damga vergisinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 4. maddesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi dava konusunun değer ve tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar, taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davalar, taşınır ve taşınmaz mallarda sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davalar ve bu kanun ile diğer kanunların sulh hukuk mahkemesi ve sulh hukuk hakimini görevlendirdiği davalar olarak belirlenmiştir....
Mahkemece, davanın zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğundan sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ve görevsizlik kararı kesinleşmekle dosya Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Hazine; çekişmeli taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi uyarınca Hazine adına orman rejimi dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmazın Hazine adına tapuya tescili ve taşınmaza yönelik elatmanın önlenmesi istemiyle davaya katılmıştır....
Hukuk Mahkemesince; taşınmaz üzerinde tarafların murislerinin mülkiyet hakkının sözkonusu olmadığı ancak zilliyetliğinden sözedilebileceği 6100 sayılı HMK'nın 4. maddesi gereğince taşınır ve taşınmazlarda yalnızca zilliyetliğin korunmasına yönelik davaların Sulh Hukuk Mahkemesi görevine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek sulh hukuk mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır. HGK 25.11.2009 tarihli 2009/9- 518, 2009/573 sayılı kararı da aynı yöndedir. Madde içeriğinden açıkça anlaşılacağı üzere, yalnız zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar, dava değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesince görülecektir. Maddede yer alan "sadece zilyetliğin korunması davaları" ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 982. ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğin gaspı ve zilyetliğe saldırıdan doğan davalar amaçlanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki zilyetliğin korunmasına ilişkin davada Kaynarca Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,dava konusu taşınmazdaki davalılar adına olan zilyetlik kaydının iptali ile veraset belgesine göre davacıların hissedar olarak kullanımında olduğuna karar verilmesi isteğine ilişkindir. Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın zilyetlik davası olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'nun (HMK) 4/c maddesine göre görevli mahkemenin Sulh Hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; zilyetliğin korunmasına ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,10.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....