Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nce ; zilyetliğin korunmasına yönelik elatmanın önlenmesi davasının 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-c maddesi uyarınca... sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce, Hazine arazisi üzerinde davacı ve davalı tarafından yapılan kuyunun mülkiyetine yönelik olarak davalıların el atmalarının önlenmesi talebinde bulunulduğu, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu' nun 1 ve 2.maddeleri gereğince, mal varlığı hakkına ilişkin iş bu davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-c maddesine göre.... sulh hukuk mahkemesi, "taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğn korunmasına yönelik olan davaları" görür....

    nın 8/II-3. maddesine göre taşınır ve taşınmaz mallarda yalnız zilyetliğin korunması ile ilgili davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevindedir. Davanın yalnızca zilyetliğinin korunmasına yönelik olduğunun kriteri, taşınmaz mallarda taşınmazla davanın taraflarından biri dışında üçüncü kişi ve kurumlar adına tapuda kayıtlı olması zorunludur. Somut olayda, çekişmeli taşınmaz 3. kişi durumundaki Hazine adına kayıtlı olup davanın zilyetliğin korunması olarak düşünülmesi gerekli ise de, davacı zilyetliğin korunması ile birlikte ecrimisil de talep ettiğine göre, dava tarihindeki değere göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. Dava tarihi ve dava değeri esas alındığında, yalnızca zilyetliğin korunmasına yönelik olmayan uyuşmazılığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....

      Asliye hukuk mahkemesince her ne kadar davanın yalnızca zilyetliğin korunmasına yönelik olduğu kabul edilerek görevsizlik kararı verilmişse de, davanın yalnızca zilyetliğin korunmasına yönelik olmadığı anlaşılmakla, H.Y.U.Y.'nın 8/1. maddendeki değerinin esas alınması gerekir. Dosya kapsamından, taşınmazın değerinin 97.000.00.- YTL. olduğunun anlaşılmasına göre görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        nun 981. maddesi uyarınca zilyetliğin korunmasına yönelik olup hüküm Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 22/01/2009 tarih ve 2008/6010-185 sayılı “davanın zilyetliğin korunmasına yönelik olduğu”na dair bozma kararı üzerine verilmiştir. Mahkemece Orman Yönetimi davaya dahil edilmiş ise de dava dilekçesinde Orman Yönetimi davalı olarak gösterilmemiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 gün ve 2042/1 sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi 8. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Dairemiz ile 8. Hukuk Dairesi arasında anlaşmazlık konusu olmuş ve her iki Daire diğerini görevli sayarak görevsizlik kararı vermiştir. Bu durumda, gerekli inceleme yapılıp görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine 17/02/2014 günü oy birliği ile karar verildi....

          Antalya 4.Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı,zilyetliğin değiştirilerek yeniden zilyetliğin tespitine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Antalya 9.Asliye Hukuk Mahkemesi ise , uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki zilyetliğin korunmasına yönelik düzeltim davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dosya kapsamından, 6831 Sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca zilyetlik tespitinde hata yapıldığı belirtilerek, Antalya İli, Kepez İlçesi,Çankaya Mahallesinde bulunan 28171 ada 95 parsel sayılı taşınmazın 2/B niteliğine sahip olduğu, yapılan zilyetlik tespiti çalışmalarında bu taşınmazın beyanlar hanesine sehven davalı ... Ergün'ün isminin yazıldığı belirtilerek taşınmazın davacı adına tespitine karar verilmesinin istendiği anlaşılmaktadır....

            Dava, tapuda Hazine adına kayıtlı tarla niteliğindeki 961 parsel sayılı taşınmazdaki zilyetliğin korunmasına yöneliktir. Üzerinde bulunduğu belirtilen naylon seraların, mahkemece emsal olarak kabul edilen ve hükme dayanak yapılan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2009/8-518 Esas 2009/573 Karar sayılı ilamında kişisel hakka konu olduğu belirtilen ''sabit ve hafif nitelikte olmayan yapı'' olarak kabulü mümkün değildir. O halde, davacının ne ayni ne de kişisel hakkı söz konusu olmadığına göre, uyuşmazlığın zilyetliğin korunmasına yönelik TMK'nun 981 vd. maddeleri hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Zilyetliğin korunmasına ilişkin davalarda da görev; sulh hukuk mahkemesine aittir. (HMK. m. 4./1-c)....

              Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusunun zilyetliğin tespiti istemine ilişkin olduğu, HMK’nın 4/c maddesi gereği bu tür davalarda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesince, davacı tarafından açılan davanın herhangi bir şekilde TMK'nın zilyetliğin hükümleri ve korunmasına yönelik 981 ve müteakip maddelerinde düzenlendiği şekilde ve yine TMK'nın 982 ve 983. maddelerine göre açılan zilyetliğin gaspına yada zilyetliğe saldırıya yönelik zilyetliğin korunmasına ilişkin bir dava olmadığı, davanın davacının tapulu taşınmazda üstün zilyetliğin tespitine ilişkin olduğu, buna göre davanın bu haliyle HMK'nın 4/ilk-c bendinde sayılan nitelikte bir dava olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                Hukuk Dairesi'nin 2018/615 Esas 2019/159 Karar sayılı ilamında; "Davacı tarafından mülkiyeti Maliye Hazinesine ait olan ve Hazineye Ecrimisil ödeyerek zilyetliğinde bulunan dava konusu taşınmazdaki 347 m2'lik kısma davalının tecavüzde bulunduğunu belirterek açmış olduğu bu davada davacının zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayanmadığı, bu şekilde açmış olduğu dava salt zilyetliğin korunması davası olup, bu nedenle zilyetliğin korunması davasına bakmaya görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle yerel mahkemece zilyetliğin korunmasına dair davanın bu dosyadan tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi, davacının maddi tazminat talebinin ise Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanında kalması nedeniyle görülüp sonuçlandırılması gerekir iken yerel mahkemece her iki talebinde aynı dosyada görülüp sonuçlandırılması usul ve yasaya uygun değildir." şeklindeki gerekçe ile kaldırılmasına karar verilmiştir....

                Torbalı Asliye Hukuk Mahkemesince; zilyetliğin korunmasına yönelik elatmanın önlenmesi davasının 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-c maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Torbalı Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davacı tarafın zilyetliğini tapu kaydındaki beyanlar hanesine dayandırması dolayısıyla, talebin sadece zilyetliğin korunması kapsamında değerlendirilemeyeceği, davanın bir hak davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-c maddesine göre sulh hukuk mahkemesi, "taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları" görür. Davacı davasını, murisinin Hazineye ait taşınmaz üzerindeki nizasız fasılasız zilyetliğine dayandırmış, tapu kaydındaki beyanlar hanesindeki kaydı da yine murisinin söz konusu yere zilyet olduğu hususuna dayanak olarak ileri sürmüştür. Davacının bunun dışında dayandığı bir hak yoktur....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğunu ve zilyetliğin korunmasına yönelik davanın 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-c maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davacı tarafın Hazine arazisi üzerindeki talebinin sadece zilyetliğin korunması kapsamında değerlendirilemeyeceği, davanın bir hak davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm vermiştir. Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu,taşınmazda davacının mülkiyet hakkına dayanmadığı, davacının zilyetliğe dayandığı anlaşılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu