Dava konusu taşınmaza davalı idarenin kamulaştırmasız el attığı mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ve tekmil dosya münderecatından anlaşıldığından, el atmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Hukuk Dairesinin 03/10/2011 tarihli ve 2011/8220 E. 2011/11295 K. sayılı ilamıyla onanarak 10/11/2011 tarihinde kesinleştiği, akabinde taşınmaz maliki ... tarafından 06/01/2014 tarihinde el atmanın önlenmesi ve tahliye istemiyle taşınmazın zilyedi Nedim'e karşı açılan davaya verilen cevap dilekçesi ile işbu davanın açıldığı, Yargıtay bozma ilamı sonrasında karşı davanın ayrılmasına karar veren mahkemece asıl dava hakkında yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasının reddedilerek kesinleştiği, bu nedenle el atmanın önlenmesi talebinin kabulünün gerektiği, ancak taşınmaza el atan davalı ... tarafından yapılan ödemeler ile zorunlu ve faydalı giderlerin davacı ... tarafından ödenmediği, bu nedenle gerek satış bedeli olarak ödenen tutar gerekse zorunlu ve faydalı giderler davacı ... tarafından ödeninceye kadar davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ACIPAYAM ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2013 NUMARASI : 2012/436-2013/493 Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu 4050 parsel sayılı taşınmaza komşu 4051 parsel sayılı taşınmazda zilyet bulunan davalının, parsel sınırına yaptığı foseptik çukurunun bir kısmının taşınmazına tecavüzlü olduğunu, yapılan hayvan damının da kokusu, pisliği nedeniyle rahatsızlık verdiğini ileri sürerek hayvan damı ve foseptik çukuru nedeniyle yapılan elatmanın önlenmesi ile taşkın yapının yıkımına karar verilmesini istemiştir. Davalı, 4051 parsel sayılı taşınmazın maliki olmayıp fer’i zilyet olduğunu, bu nedenle husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, ahır pencerelerinin davadan önce kapatıldığını, foseptik çukurunun davacı taşınmazına tecavüzlü olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Gerekçe ve Sonuç Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20.01.2022 tarihli ve 2020/1682 Esas, 2022/1907 Karar sayılı kararında belirtilen "...el atmanın önlenmesine ilişkin talep yönünden tarafların müşterek malik olduğu dava konusu taşınmazın tamamının dava tarihinde davalı tarafından kullanıldığının ve davacının taşınmazdan yararlanamadığının toplanan delillerle sabit olduğu, el atmanın önlenmesi talebinin kabulü isabetli olmuş ise de davacının payına vaki el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği halde talep aşılmak ve tarafların taşınmazda paydaş oldukları hususu gözardı edilmek suretiyle davalının taşınmazın tamamına yönelik el atmasının önlenmesine karar verilmesinin doğru olmadığı, bununla birlikte hükümde dava konusu taşınmazın tapu kayıt bilgilerinin yazılmamış olmasının da isabetli olmadığı, ecrimisil talebi yönünden yapılan değerlendirmeye gelince davanın tabi olduğu 5 yıllık zamanaşımı süresi dikkate alındığında 08.02.2011 tarihi öncesi döneme ilişkin ecrimisil...
. vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin kısmen kabulü ile 12.05.2017-27.05.2017 tarihleri için 840,00 TL ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmiştir....
ün evi 19.02.2016 tarihinde boşlattığının davacı tarafın da kabulünde olduğu, bu hususta bir uyuşmazlığın kalmadığı, buna mukabil davalı ... yönünden ise tecavüzün ispatlandığı fakat dava konusu taşınmazda el atılmadığını veya el atmanın sona erdiğini veya el atmanın haksız olmadığı ispatlanamadığından işbu davalı yönünden ise davanın kabul edilmesinin gerektiği, bu hususun Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2016/2221 Esas ve 2018/916 Karar sayılı kararı ile de vurgulandığı, ecrimisil talebi yönünden ise Yargıtay kararı doğrultusunda talebin reddinin gerektiği..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; el atmanın önlenmesi talebi yönünden davalılardan ... yönünden açılan davanın kabulü ile dava konusu taşınmaza müdahalesinin men'ine, davalılardan ... yönünden konusuz kalan müdahalenin meni yönünden karar verilmesine yer olmadığına; ecrimisil talebi yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
ın taşınmazda kalmaya devam ettiğini belirterek el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili; ... ile davacının kız kardeşinin birlikte emlakçılık yaptıklarını, davacının kız kardeşi ...'nun karşı dairede oturduğunu ve onun bilgisi üzerine taşınmaza yerleşerek tadilat yaptığını, müvekkilinin kira ve aidat borcunu davadan önce davacıya ödediğini, ancak davacı tarafından haksız duruma düşmemek için iade edildiğini, tekrar davacının hesabına ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. III....
El atmanın önlenmesi davası açabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bu dava bir eda davası olup taşınmaza haklı bir sebep olmadan kişi el atmış ya da tecavüz etmiş olmalıdır. Davacı olan mutlaka malın maliki ya da zilyeti konumunda olmalıdır. Müdahalenin men’i davası hukukumuzda geniş bir yere sahiptir. Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür....
Gerçekten de, davacının mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak el atmanın önlenmesine ve ihtarname ile davalının çekişmeli bağımsız bölümde oturmasına yönelik muvafakatin sona erdiği benimsenerek ecrimisile karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ne var ki, davalının iyiniyetli zilyet olarak taşınmaza masraf yaptığı yolundaki savunması üzerinde durulmamıştır. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 994. maddesi; "İyiniyetli zilyet, geri vermeyi isteyen kimseden şey için yapmış olduğu zorunlu ve yararlı giderleri tazmin etmesini isteyebilir ve bu tazminat ödeninceye kadar şeyi geri vermekten kaçınabilir. İyiniyetli zilyet, diğer giderler için tazminat isteyemez. Ancak, şeyin geri verilmesinden önce kendisine bu giderler için bir tazminat önerilmezse, kendisi tarafından o şeyle birleştirilen ve zararsızca ayrılması mümkün bulunan eklemeleri o şeyi geri vermeden önce ayırıp alabilir....
DAVA Davacı vekili; Hazineye ait olan dava konusu taşınmaz üzerine davacı tarafından 7 daireli binanın yapıldığını, bodrum ve dükkan katının haricen davalıya satıldığını ancak satış bedelinin yalnız 5.000,00 TL’sini ödediğini, harici satışın geçersiz olduğunu, davalıya ecrimisil ödemesi ve tahliye etmesi için ihtarname gönderildiğini ancak tahliye etmediğini belirterek el atmanın önlenmesini ve ecrimisil talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili; harici satışın geçersizliğini ileri sürmenin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, satış bedeli iade edilmedikçe el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istenemeyeceğini, satış bedelinden kalan 11.000,00 TL’yi ödemeye hazır olduğunu, ecrimisilin 5 yıllık zamanaşımına tâbi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. III....