Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlar kanunun 249. maddesi uyarınca kiralayan kiralananı sözleşme ile amaçlanan kullanıma uygun bir biçimde teslim etmek ve bu halde bulundurmakla yükümlüdür. Ayrıca aynı Kanunun 253. maddesinde kiralayanın zapta karşı sorumluluğu düzenlenmiştir. "Davalı kiralayan bir üçüncü kişinin kiralananda kiracının hakkıyla bağdaşmayan bir hak ileri sürmesi durumunda kiraya veren, kiracının bildirimi üzerine davayı üstlenmek ve kiracının uğradığı her türlü zararı gidermekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir. Nitekim yeni Türk Borçlar Kanununda 309. maddesinde paralel bir düzenleme getirilmiştir. Olayımızda davalılar sözleşmeyi tek taraflı olarak fesh ederek kiralanana el koymuşlardır. Davalıların zapta karşı tekeffül borcu bulunduğundan haksız fesh edilen sözleşmeden dolayı davacı kiracının zararlarının tazmin edilmesi gerekir. Mahkemece fesih tarihinden itibaren dönem sonuna kadar mahrum kalınan kâr'a hükmetmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak, tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak ve tazminat davasına dair karar, davalı-k.davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Asıl dava, kira sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle kiracı tarafından açılan tazminat davası karşı dava ise kiraya veren tarafından açılan kira alacağı ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne 6210 TL kar mahrumiyeti zararının tazminine, birleşen davanın ise kısmen kabulü ile 2804 TL kira alacağı olmak üzere toplam 3959 TL'sının tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı/karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir....

      tarihli ıslah ve açıklama dilekçesi ile taleplerini açıklayarak 10.557 TL kâr kaybı, 9.568 TL yatırım bedeli, 2.500 TL işletme değerindeki eksilme ve ödenmiş olan kira ve komisyon bedeli 2.500 TL'nin davalılardan tahsilini istediğini bildirmiştir....

        Mahkemece mülkiyetin davacıya geçip geçmediği sahtelik nedeniyle davacının zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanıp dayanamayacağı hususları üzerinde durulup toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmelidir. “ gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda “BK'nın 217. maddesi gereğince davacının satılandan elde ettiği semerenin satış bedelinden mahsubu halinde talep edeceği bir miktarın olmaması nedeniyle” davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TBK'nın 214. maddesi “satış sözleşmesinin kurulduğu sırada var olan bir hak dolayısıyla, satılanın tamamı veya bir kısmı bir üçüncü kişi tarafından alıcının elinden alınırsa, satıcı bundan dolayı sorumlu olur” hükmünü içermektedir. Bu hükme göre zapta karşı tekeffül hükümlerinin uygulanabilmesi için satılanın tamamı veya bir kısmının alıcının elinden alınması gerekir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/02/2022 NUMARASI : 2010/138 ESAS - 2022/50 KARAR DAVA KONUSU : Zapta Karşı Tekeffül Nedeniyle Tazminat ve Mahrum Kalınan Kâr Kaybı KARAR : Adana 2....

          Mahkemece, davalılardan ... büyükşehir belediyesi yönünden davanın reddine, dahili davalılar bakımından ise davanın görev nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-... Büyükşehir Belediyesi yönünden yapılan temyiz incelemesinde; dava zapta karşı tekeffülden doğan tazminat istemine ilişkindir. Davacı 23.07.2004 tarihinde davalı belediyeden satın aldığı iki adet taşınmaza Orman Genel Müdürlüğünün 07.12.2006 tarih ve 13810 yevmiye numaralı işlemi ile "devlet ormanıdır, alınıp satılamaz, devir ve temlik edilemez" kaydının şerh düşüldüğünü ileri sürerek uğradığı zararın tazminini talep etmiştir. Davalı, satın alma anında şerhin olmadığını beyan ederek zapta karşı tekeffül hükümlerinden davacının yararlanamayacağını savunmuştur....

            Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacılar ... ile ...'ın araç değer kaybı tazminatı isteminin kabulüne, mahrum kalınan kazanç kaybı tazminatı isteminin ise kısmen kabulüne, 3.750,00 TL araç değer kaybı tazminatı ile 765,00 TL mahrum kalınan kazanç kaybı tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine, hüküm altına alınan tazminatlara 04/05/2010 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, fazlaya ilişkin mahrum kalınan kazanç kaybı tazminatı isteminin reddine, davacı ...'ın manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, 2.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, hüküm altına alınan tazminata 04/05/2010 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              TL olacağı" sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Bilirkişi heyetinin ... tarihli ek raporunda özetle: 1- Dava konusu aracın teslim alındığı ve hasarlı olduğu tarih olan ... tarihi ile dava tarihi olan ... tarihi arasındaki kazanç kaybının ...-TL olarak hesaplandığı, 2- Dava konusu aracın ... günlük onarım süresi dikkate alındığında mahrum kalınan kazanç tutarının ...-TL olarak hesaplandığı, 3- Davacının ... ve ... yılları ticari defterlerinin noter açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak ve yasal süresinde yaptırıldıkları, kayıtların mali mevzuata uygun olarak tutulduğu, ticari defter kayıtlarına göre dava konu edilen mahrum kalınan kazanç yönünden bir tespit yapılamadığı" sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya mündericatına göre; Mahkememizin ... E-... K sayılı direnme kararı uyarınca verilin HGK'nun .../(...) ...-... E-... K sayılı kararı ve bu karar uyarınca Yargıtay ...Hukuk Dairesi'nin ... tarih ve ... E, ......

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, zapta ve ayıba karşı tekeffül hükümleri gereğince, davalı tarafından davacıya satılan araç bedeli ile yoksun kalınan araç bedelinin davalı satıcıdan tahsili talebine ilişkindir....

                Davacı bu kusur nedeniyle haksız fiile dayalı dava açma hakkı bulunduğu gibi, makinelerin hacizli olduğu için zaptedilmesi ve elde ettiği istihkak kararına rağmen bu kararın infazını sağlayamayarak satıcıdan kaynaklanan nedenle makinelerin elinden çıkmasını kabullenmek zorunda kalması nedeniyle de zapta karşı tekeffül hükümlerine göre de talepte bulunma hakkı vardır. Zira yarışan hakların bulunması hâlinde davacı bunların herhangi birisine dayanmakta serbesttir. Davacı zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanarak bu davayı açmış olup uyuşmazlık 818 sayılı BK 189 vd. madde hükümlerine göre çözümlenmelidir. Satılan şeyin satım akdi sırasında mevcut bir hak sebebiyle tamamen veya kısmen zaptedilmesinden dolayı satıcı alıcıya karşı sorumlu olup (BK 189/1), sözleşme kurulurken bu hakkın varlığı ve zabıt tehlikesini alıcıya bildirilmiş ve ayrıca sorumluluğu üstlenmemişse satıcı sorumlu olmayacaktır (189/2)....

                  UYAP Entegrasyonu