Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davalı tarafın alacağının 1.094.04 YTL olduğunun kabulü ile takibe konu miktarın bakiye bölümü için davacının borçlu olmadığının tespitine, takibin 1.094.04 YTL asıl alacağa takipten itibaren yıllık % 72 oranını geçmemek üzere avans faiziyle birlikte tahsili suretiyle takibin sürdürülmesine, kabul edilen alacak miktarı 1.094.04 YTL üzerinden % 40 icra inkar tazminatının davacıdan, davacı lehine kabul edilen miktarın takip tarihindeki karşılığı 763.68 YTL üzerinden % 40 oranında tazminatın davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. HUMK.’nun 388/son ve 389. maddeleri uyarınca hükümde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....
Uyuşmazlık, İİK’nun 97/1. maddesi uyarınca İcra Müdürlüğü'nün İcra Mahkemesi'nden takibin taliki ya da devamı konusunda bir karar verilmesi isteğine ilişkindir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, alacaklı vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkına dayalı olarak ileri sürdüğü istihkak iddiasına, alacaklı tarafın itiraz etmesi üzerine takibi yapan icra müdürlüğünce icra dosyası takibin devamı veya ertelenmesi konusunda karar verilebilmesi için hemen bağlı bulunduğu icra mahkemesine gönderilir....
in imza itirazında bulunanlardan olmamasına rağmen ilgili mahkemece takibin tümden durdurulmasına karar verilmiş ve adı geçenin de takip borçlularından olması nedeniyle onun yönünden de zamanaşımının işlemeyeceğinin kabulü gerektiğinden bahisle zamanaşımı şikayeti reddedilmiştir. Takip dayanağı senetlerin tanzim tarihleri itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 690. maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler “dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. TTK'nun 663/2. maddesine göre ise, zamanaşımının kesilmesi ile kesildiği tarihten itibaren yeni bir süre işlemeye başlar. Somut olayda, takibin muris Murat Nazik ile borçlu ... hakkında başlatıldığı, mirasçılar ... ve ...'in ......
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacının dava konusu takip tarihi itibariyle 13.443,76 TL davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, alacağın % 20'si oranında 2.688,75 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesinin 5. fıkrası uyarınca; "...Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden ... olamaz" Buna göre; alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça takibin kötü niyetle yapılmış olması ve takip nedeniyle borçlunun zarara uğramış olması koşullarına bağlanmıştır....
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davaya ve takibe konu fatura davalı defterlerinde açık fatura olarak kayıtlı olmasına rağmen, 26.07.2008 tarihinde nakit tahsil edildiği şeklinde işlendiği, davalı defterlerine göre davacının bu faturadan dolayı borçlu olmadığının anlaşıldığı, HMK'nun 222/4. maddesi gereğince ticari kayıtların sahibi aleyhine delil niteliğinde olduğundan, davacının davaya konu faturadan dolayı borçlu olmadığının kabulü gerektiği, ancak takip her nekadar haksız ise de takibin kötüniyetli olarak yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile .... İcra Müdürlüğünün 2008/5973 Esas sayılı takip dosyasına konu borçtan dolayı davacının davalıya 25.479,72 TL borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, davacı vekilinin tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; bilirkişi incelemesinde haciz ve muhafaza altına alınan mahcuzlara ilişkin sunulan faturalarla 3.kişinin defter kayıtlarının örtüştüğünün rapor edildiği, yine Elektrik - Elektronik mühendisi bilirkişisinin raporunda haciz tutanağı ile firmanın sunduğu faturalarda bahsi geçen kesitli kabloların aynı olduğunun tespit edildiği, dava konusu olan malların borçluya ait olmadığı, davacı şirkete ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 3.kişinin, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir. Mahkememizce .... İcra Dairesi'nin 2019/... Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı ile dava dışı ... Ticaret Limited Şirketi aleyhine, 5.070.000 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğ edilemediği, davalı vekilinin 06/12/2019 tarihli dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği, itirazdan sonra ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacı tarafça arabuluculuk kurumuna başvurulduğu, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığına dair 30/01/2020 tarihli son tutanağın düzenlendiği ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır....
-K A R A R- Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında icra takibi başlattığını ancak takibe konu senetlerdeki imzaların davacıya ait olmadığını ileri sürerek, davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; takibe konu senetlerdeki imzaların davacıya ait olmadığı, davalı tarafından teklif edilen yeminin davacı tarafından eda edildiği, davalının borcun varlığını ispat edemediği, takibin haksız ve kötüniyetli yapıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, 496,28 TL kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1)Dava, İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesine dayalı olarak davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....
Maddesine göre, borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar, talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötüniyetli olmasıdır. Yani, İcra İflas Kanunu'nun 72/5. maddesi hükmüne göre, menfi tespit davasının davacı (borçlu) lehine sonuçlanması üzerine, alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötü niyetli olması halinde, istem varsa, davacı (borçlu) lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gereklidir. Takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötüniyetli olması da gerekmekte olup, ispat yükü; takibin kötüniyetli olduğunu iddia eden davacı (borçlu)’nun üzerindedir....
Dava, ödenmeyen kira parasının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali takibin devamı ve % 40 icra tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın iptaline, takibin devamına, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili tarafından 23.02.2010 tarihinde başlatılan icra takibinde 22.01.2010 başlangıç tarihli iş makinası kira sözleşmesine dayanılarak iş makinasının çalışması karşılığı bir haftalık 8.260-TL alacağın işlemiş faizi ile tahsili istenmiştir. Ödeme emri davalıya 24.02.2010 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı takibe 04.03.2010 tarihinde itiraz etmiştir. Davalı, söz konusu işin Ferizli Özel İdare Müdürlüğü tarafından durdurulmuş olması nedeni ile kira akdi kendiliğinden Fesh edildiğinden kira borcu bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur....