Zamanaışımı ve borca itiraz bakımından ise, takibe dayanak senetlerin vade tarihinden itibaren TTK md. 749/1'de öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde icra takibine başlanıldığı, borcun olmadığına yönelik İİK m.169/a kapsamında sayılan belgelerden sunulmadığı, alacaklının da borcun olmadığına yönelik davacının iddiasını kabul etmediği, takibe dayanak senetlerin vade tarihleri olan 25/04/2020 ve 25/06/2020 tarihinden takip tarihi olan 02/08/2022 tarihine kadar alacaklının talep ettiği yasal faiz oranı olan yıllık %9 faiz oranı doğrultusunda teknik incelemeyi gerektirmeyen basit hesaplama neticesinde fahiş istem olmadığı, yasal faiz talebi bakımından da fahiş faiz talebi olmadığı anlaşıldığından zamanaşımı ve borca itirazın reddine, takibin durdurulmasına dair tedbir kararı verilmediğinden alacaklının koşulları oluşmayan tazminat isteminin reddine'' karar verildiği görülmüştür....
Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.İİK'nın 170/b ve 63 üncü maddeleri gereği borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez, genişletemez. Borçlu beş gün içinde icra mahkemesine vereceği itiraz dilekçesinde, imzaya itirazı ile birlikte, imzaya itiraz ile çelişme halinde olmayan borca itiraz sebeplerini de bildirebilir....
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, borçlunun itirazında icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ettiği dikkate alındığında, öncelikle incelenmesi gereken yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında inceleme yapılmadan ve bu konuda karar verilmeden, doğrudan borca itirazın kaldırılması istemi incelenerek karar verilmesi isabetsizdir. O halde mahkemece yapılacak iş, alacaklının, yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında karar verilerek şayet borçlunun yetki itirazı yerinde ise alacaklının isteminin reddine; aksi halde yetki itirazı kaldırıldıktan sonra borca itirazın incelenmesine geçilerek oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Öte yandan, inceleme konusu uyuşmazlık, İİK'nun 68/a maddesi gereğince itirazın kaldırılması olduğuna göre, itirazın iptali olarak nitelendirilip hüküm kurulması da yerinde değildir....
Borçlu vekili icra takibine itirazında, takip konusu faturalardan 7 adedi ile ilgili olarak sadece icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ve bu faturalarla ilgili olarak borca itiraz etmemiştir. 3 adet fatura yönünden ise hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. Sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde bu yöndeki itirazı incelemek İİK'nın 50. maddesi hükmü uyarınca icra hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz edilmesi halinde ise itirazın iptali davasında görevli olan genel mahkeme İİK'nın 50. maddesi uyarınca itirazın iptali davasının koşullarından biri olduğundan öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemek ve sonucuna göre bir karar vermek durumundadır....
Dosyada zaman aşımı itirazı nedeniyle bu davaya konu olmayan ancak davacı tarafından davalılar aleyhine yapılan------ Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede; alacaklı ----- tarafından borçlular------ aleyhine " ------- nolu --------tarihli,-------tutarında alacaklı ------ilgili olduğu alüminyum ergitme ve tavlama fırını emtiasında borçluların sorumluluğunu gerektirir şekilde meydana gelen hasar bedeli " alacağına dayanılarak-------- Asıl alacak, -------- işlemiş faiz toplamı ------alacak için ------ tarihinde başlatılan icra takibi olduğu, icra takibinde borçlulardan ------ yasal süresi içerisinde borca ve yetkiye itiraz ederek yetkili icra dairelerinin ----- daireleri olduğunu beyan ettiği, bu borçlu yönünden takibin durduğu, diğer borçlu------ süresinde icra müdürlüğünün yetkisine ve icra takibine konan borca itiraz ettiği, ancak yetki itirazında yetkili icra müdürlüğünü bildirmediği için usulüne uygun bir yetki itirazının olmadığı anlaşılmıştır....
GEREKÇE : Dava İİK'nun 169/a. maddesi uyarınca açılmış zamanaşımı ve borca itiraz ile İİK'nun 170. maddesi uyarınca açılmış imzaya itiraz davasıdır. Davalı alacaklı vekili tarafından davacı borçlu hakkında 01/11/2016 vade tarihli, 10/03/2011 keşide tarihli, 18.500,00 USD meblağlı bir adet bonoya istinaden 09/07/2019 tarihinde Denizli 4. İcra Müdürlüğünün 2019/4459 sayılı dosyası üzerinden kambiyo takibi başlatıldığı, davacı borçlunun yetki itirazında bulunduğu, Denizli 3....
Tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar davacı tarafından dava dilekçesi ile borca, faize ve takibin tüm ferilerine itiraz edilmiş, mahkemece bu yönde inceleme yapılmamış ise de, faize ve ferilere yönelik husus istinaf konusu yapılmadığından, bu hususlarda inceleme yapılmamıştır....
Maddesi gereğince itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu aleyhine icra takibine 14.06.2013 tarihinde başlanmış, borçluya ödeme emri 28.10.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlunun alacaklıya 120.000,00 TL'lik ödemesi icra takibinin başlamasından sonra ancak ödeme emrinin tebliğinden öncedir. İİK'nun 62. Maddesi gereğince borca itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren yapılabileceğinden, borçlunun önceki tarihli borcun ifa edildiğine ilişkin itirazını ileri sürmesi ancak ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde mümkündür. Bu sebeple borçlunun itirazı dosya hesabına ilişkin olmayıp, ödeme emrinin tebliğinden önceki dönemde borcun ifa edildiğine ilişkin borca itirazdır....
İtiraz eden vekili senedin vade tarihinin sonradan doldurulduğunu,teminat senedi olduğunu ileri sürerek ihtiyati hacze itiraz etmiştir. 6102 sayılı TTK'nun 778/c .maddesi atfıyla 680.maddesi uyarınca açığa senet düzenlenmesi mümkündür. Takibe konu senet 776. maddede de öngörülen zorunlu unsurları taşımaktadır.TTK'nun 704. maddesinde belirtildiği üzere, vadesi olmayan bono görüldüğünde ödenecek bono olarak düzenlendiğinin kabulü gerekeceğinden, bu eksiklik senedin bono olma vasfını etkilemez. Vadesi gösterilmemiş bononun bir yıl içinde ibraz edilmemiş olması, zamanaşımı müddeti dolmadıkça senet keşidecisini sorumluluktan kurtarmaz. Senedin keşide tarihinden itibaren bir yıl içinde ibraz edilmemesi, vadenin geçirilmesi hükmünde olup, bu halde rücu hakkı düşeceğinden cirantalara müracaat edilemez. Fakat zamanaşımı süresi dolmadıkça senedi düzenleyen borçlunun sorumluluğu devam eder....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Somut olayda, borçlunun başvurusu icra takibinden önce takip konusu bononun zamanaşımına uğradığı itirazına ilişkin olup, bu hali ile İİK’nın 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nın 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. O halde Mahkemece, borçlunun zamanaşımı itirazı ile ilgili olarak İİK'nın 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: 1-Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22....