"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA Sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ...'u kasten yaralama, sanık ... hakkında mağdur ...'u kasten yaralamaya azmettirme suçlarından kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, suç tarihi olan 30.03.2005 tarihi de dikkate alındığında, 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan genel dava zamanaşımı süresinin hüküm tarihi olan 24.11.2011 tarihinden önce dolduğu anlaşıldığından, katılan ... vekillerinin suç vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle, açılan kamu davasının gerçekleşen ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 ile 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE karar veren mahkemenin kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak ONANMASINA, 06/11/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Tehdit, hakaret HÜKÜMLER : Beraat Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Suç tarihi itibarıyla 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan TCK’nın 106/1-1. maddesi kapsamındaki tehdit ve TCK’nın 125/1. maddesi kapsamındaki hakaret suçları için öngörülen cezaların üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 2 maddesinde öngörülen 5 yıl 4 aylık olağan dava zamanaşımının son kesme nedeni olan sorgu tarihinden itibaren inceleme tarihine kadar gerçekleştiğinin anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri bu sebeple yerinde bulunmakla HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca KAMU DAVALARININ ZAMANAŞIMI NEDENİYLE DÜŞMESİNE, 19/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Suç tarihi itibarıyla 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan TCK’nın 106/2-c maddesi kapsamındaki tehdit suçu için öngörülen cezanın üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 2 maddesinde öngörülen 5 yıl 4 aylık olağan dava zamanaşımının son kesme nedeni olan sorgu tarihinden itibaren inceleme tarihine kadar gerçekleştiğinin anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu sebeple yerinde bulunmakla HÜKMÜN BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca KAMU DAVASININ ZAMANAŞIMI NEDENİYLE DÜŞMESİNE, 19/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK.nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından borçluların bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi: 2-Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçluların temyiz itirazlarının (REDDİNE); 3-Alacaklının temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından başlatılan çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçluların itfa şikayeti ile takibin iptalini talep ettiği, mahkemece...
Temyiz Sebepleri Alacaklı temyiz başvurusunda; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemini istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık itfa nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 149/a maddesi atfıyla 33. maddesi 3. Değerlendirme TMK'nun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen üst sınır (limit) ipoteğinde, borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlandırılmıştır. TMK'nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının, bu limiti aşması mümkün değildir (HGK. 24.05.1989 tarih ve 1989/11-294 E, 1989/378 K)....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/1. maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir. Aydın İcra Müdürlüğünün 2019/44163 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takip olduğu, ödeme emrinin davacıya 13/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği ve davacının bir kısım mallarına haciz işlemi uygulandığı görülmüştür. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Takibin kesinleşmesinden sonraki itfa itirazı süresiz olarak ileri sürülebilir....
Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü yer almaktadır. Dava taksitler halinde yapılan ödemeler ve 14/03/2019 tarihli kapak hesabına konu bedelin de Harcamalar Genel Tebliği ve 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 193. Maddesi uyarınca yasal kesinti (stopaj) yapılarak ödendiği, borcun itfa edilmiş olduğu, bu nedenle 19.079,99 TL daha bakiye olduğuna dair borç muhtırasının artık itfa edilip infazı sağlanan dosyadan gönderilemeyeceği iddiası ile borç muhtırasının iptaline yöneliktir. Bu durumda davacı yanın isteminin takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde dosyaya yapılan ödemeler ile borcun itfa edildiğine ilişkin olduğu, dava konusu muhtıranın da borcun itfa edilmesi sebebiyle iptalinin talep edildiği ve bu yöndeki taleplerin süresiz olarak ileri sürülebileceği açıktır....
Takip borçlusu (davacı) tarafından itfa itirazlarına yönelik olarak 2016 ve 2017 tarihli tediye makbuzları sunulmuştur. Takibe dayanak ilamın karar tarihi 19/10/2020'dir. Ödeme iddiasına ilişkin sunulan makbuzların tarihi, takibe dayanak ilamın karar tarihinden önce olduğundan sözkonusu ödemeler alacaklının açıkça kabulü bulunmadığından İcra Mahkemesinde ileri sürülemez(Benzer şekilde Yargıtay 8. HD'nin 11.09.2014 tarih, 2013/23255 esas ve 2014/15774 karar sayılı ilamı)....
Aynı Kanunun 327 nci maddesinde ise, gayrimenkullerin ve gemilerin iktisadi kıymetlerini artıran ve 272 nci maddede yazılı özel maliyet bedellerinin, kira süresine göre eşit yüzdelerle itfa edileceği hükmüne yer verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden; uyuşmazlık konusu tarhiyata esas teşkil eden matrah farkını oluşturan harcama kalemlerinin, birbirleriyle ilgili olduğu ve bütünlük arzettiği, yapılan işlerin; mevcut bir tesisatın tamamen yenilenmesi, tesisatın nitelik ve fonksiyonlarının değiştirilimesi suretiyle eskisinden çok farklı özelliklere sahip niteliği ve kalitesi farklı yeni bir tesisat meydana getirilerek gayrimenkulün ekonomik ömrünü uzattığı, ekonomik değerini artırdığı anlaşıldığından bu harcamaları normal bir tamir ve bakım gideri olarak kabul edilemeyeceği özel maliyet bedeli olarak itfa edilmesi gerektiğinden söz edilerek doğrudan gider yazılmasında isabet görmeyen mahkeme kararı yerindedir....
Bu hesap kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan taraf ve yargı denetimine elverişli bilirkişi raporu ile de davacının takip tarihi itibarı ile tahakkuk etmiş nafaka borcu ve bunların işlemiş faizi toplamını takipten önce davacıya ödediği sonucuna varılmıştır. Bu durum karşısında davacının itfa itirazının yerinde olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak İİK'nın 33/1. maddesi "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....