"İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu aleyhinde boşanma ilamı ile hükmedilen iştirak nafakası alacağının tahsili amacıyla ilamlı takip başlatılmış, borçlunun ödeme itirazı üzerine Mahkemece birikmiş nafaka borcunun itfa edildiği kabul edilmiş ve icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir....
Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili alacaklı ...... tarafından borçlular aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, borçluların ...... ile kredi borcunun yapılandırılması ve taksitle ödenmesi konusunda 31.05.2011 tarihinde taahhütname yaptıklarını, bu sözleşmenin İİK'nun 33. maddesine göre imhal anlaşması olduğundan bahisle ......nın geri bırakılmasını talep etmiş, alacaklı bu sözleşmeden sonra ve sözleşmeye uygun olarak borcun ödenmediğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
TMK'nun 327. maddesinde ''Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır'' İİK'nun 33/1. maddesinde ise; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; alacaklıya ait hesap hareketleri incelendiğinde tazminat miktarına uymayan ve tazminat adı altında ödenmeyen nafaka harici (alacaklının nafaka alacağını aldığına dair kabulü karşısında) kısmi ödemelerin çocuk için yapılan ahlaki ödemeler olarak kabulü gerekir....
Mahkemece belge içeriğinin alacaklı tarafından kabul edilmemesi ve belgeye karşı iddiaların yargılama yapılmasını gerektirdiğinden talebin reddine karar verilmiştir. İİK.nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, borçlunun ibraz ettiği ibra belgesindeki imza alacaklı tarafından kabul edilmiştir. Bu belgenin ibra amacıyla değil, evlilik süreci içinde başka amaçla kullanılmak üzere imzalı ve boş olarak verildiği yolundaki alacaklı iddiası, icra mahkemesince dinlenemez....
Şu kadar ki, krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebinin, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekizgün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle tetkik merciine şikayette bulunmak hakkı saklıdır. Somut olayda borçluya gönderilen ihtara anılan sürede bir itiraz bulunmamaktadır. Bu durumda İcra mahkemesinde ancak itfa ve imhal iddiası varsa bu iddialar incelenebilir. Mahkemece bilirkişi incelemesi yapılması doğru değil ise de, itfa ve imhal iddiasında bulunmayan borçlunun şikayeti reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının ONANMASINA ve 21,15 TL onama harcı temyiz edenden alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına 08.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/420 E. sayılı dosyasında verilen kararla, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına karar verildiği ve bu kararın 28.02.2019’da kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; takip tarihinden sonraki dönem için işleyecek faizin belirlenmesinde, icra mahkemesince verilen ve kesinleşen karar gereğince, değişen oranlarda avans faiz oranlarına göre hesaplama yapılması gerekli olup, mahkemece, takip tarihinden sonraki avans faiz oranları belirlenerek, takipten sonrası için % 30 oranı aşılmamak kaydıyla dönem dönem değişen avans faiz oranlarına göre, şikayet tarihi itibarı ile dosya borcunun itfa edilip edilmediği değerlendirilerek; oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, yargılama sırasında verilen ve kesinleşen icra mahkemesi kararı göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bu halde TBK 100. maddesine göre, yapılan ödemenin öncelikle takip masrafları (icra vekalet ücreti dahil) ve faize mahsup edileceği göz önünde bulundurularak, bakiye alacağın belirlenmesi gerekirken asıl alacağın itfa nedeniyle geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 08.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İİK'nun 33/2. maddesi; ''İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." hükmünü içerir. HMK'nun 188. maddesinde de; tarafların veya vekillerinin mahkeme önünde ikrar ettikleri vakıaların, çekişmeli olmaktan çıkacağı ve ispatının gerekmeyeceği düzenlenmiştir....
Borçlu, itfa itirazına dayanak olarak müşterek çocuklar için alacaklıya ödeme yaptığını ileri sürmüşse de, kural olarak borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde ödemenin takibe konu alacak için yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur. Nafakaya ilişkin dairemizin içtihatlarına göre ise; nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarı tutarında yada bu miktarın katları tutarında olması ve düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Somut olayda borçlu tarafından yapılan ödemelerin düzenli ve aylık nafaka miktarı ya da katları niteliğinde olmadığı dikkate alındığında, talebin reddi yerine yazılı gerekçeyle kısmen kabulü doğru görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....
İİK'nun 33/2. maddesinde "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş, itfa, imhal ve zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa ve imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe resen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü düzenlenmiştir. Borçlu vekilinin, başvurusunda, ... tarihli protokolün karşılıklı edim içeren belge olduğunu ileri sürdüğü görülmektedir. Anılan protokol, bu niteliği ile yukarıda açıklanan İİK'nun 33/2. maddesi kapsamında borcun imhaline imkan kılacak nitelikte bir belge değildir. Bu durumda, takibin devamında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Kaldı ki, anılan protokole göre ödemenin zamanında yapılmaması nedeniyle takibe devam eden alacaklının istemi yönünden İcra Mahkemesi'ne şikayet başvurusu yapıldığı, borçlu tarafın şikayetinin reddedildiği ve hükmün Dairemiz'ce onandığı görülmektedir....